GÖLGESİNİ BÜYÜTENLER
21 Aralik 2020 11:22:06
Hasan Hüseyin Yalvaç
Büyüme olanakları yok, çünkü kendilerine ihanet etmeyi çok seviyorlar. Bu sevgilerinin sonrasında bulundukları yer sonsuz bir bataklık. Ne var ki, ‘ben’ hastalığını atamadıklarından, yaptıkları, yapacakları tek iş gölgelerini büyütmek. Çünkü ‘ben’lerinden kurtulmaları olanaksız. Gölgelerini büyütmek isteyenleri her mesleğe, yaşama biçimine taşımak olanaklı. Elini taşın altına koymayıp, eylemsel davranmayanlar toplumsal bir kimliğin değil ‘bençıkarcı’ kimliğin temsilcileridirler. Bu kimlik çok çabuk bilineceğinden, yeni kimlik bulabilmek için gölgelerini büyütüp sahte gülümsemelerin içine dalarlar. Gölge, onların sahte gövdeleridir. Ana gövdelerini çoktan yitirmişlerdir sistem içinde. Ana gövde emek ister ve bu emek isteyen işler onlara göre değildir.
Coğrafyadan mı aklımda kalmış, başka bir yerden mi? Tam anımsamıyorum ama kutuplardan dünyanın 1/294 oranında basıklığı. Bu çok önemli değil çünkü dünyanın şekli sürekli değişim halinde. Bu değişim hem nicel hem nitel olarak çok net görülüyor. Ve dünyanın tüm çivilerinin çıktığı da ortada. Dünyayı böylesine tekme tokatın altına atanlar, onu düzeltmek, yaşanılır hale getirmek için çaba harcamazlar.
Şimdi kendi gövdelerini görmeyenler, beslemeyenler ve gittikçe tükenenler, tüm bu kimliğe rağmen yine ‘ben’lerini göstermek hastalığındadırlar. Gövdeleri olmayınca gölgelerini gövde yerine geçirerek, toplumu kandırmayı deneyecektirler. Gölgelerini nasıl büyütecekler? Farklı yerlerden çaldıkları kimlikleri ışığa dönüştürüp, gölgelerini büyütecek yerden yansıtıcı yaparak. Kimlikler hep başka olacağından en kolay ilişki fotoğraf çektirme. Bu fotoğraf çektirmeye bir de yalakalık ekledin mi, karşı tarafın egosunu da değerlendirmiş olacağından, gölgeni büyütmen kolaylaşacaktır doğal olarak. Zaten birçok örneğine çoğumuz tanıklık etmekteyiz.
*
Bu gölgesini büyütmeye meraklı olanlardan, kimi gövdesiz şair adaylarından ilk duyduklarımız, “ben şiir okumam etki altında kalmamak için” yada “Nâzım, beni çok çabuk etki altına alıyor, onun için kitaplarını kolileyip divanın altına sakladım:” gibi saçma sapan, bozuk cümlelerdir. Bu gölgelerini büyütmek ve asıl gövdelerine emek vermekten kaçınanların en önemli yeteneklerinden biri de hırsızlıktır. Edebiyatın hırsızlarını düşünebiliyor musunuz?
Bu konuda kitaplarımda da yazım var, dergilerde de. Hemen aklıma gelen Atila Aşut ağabeyin de bu konuda yazdıkları. Şair kardeşim Hayri Kako Yetik’in tuğla gibi çalışmasını da unutmayalım bu konuda.
Ey gölgesini büyütmeye çalışan sahtekârlık, ne yaparsak yap gövde olamazsın.
ETİKETLER : Yazdır
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış