zehra_ciladir@hotmail.com
MADENLER
14 Subat 2024 20:54:49
Her maden ocağı ekolojik dengenin belirli ölçüde bozulmasına yol açar.
Çünkü maden sahaları genelde tarım ve ormanlık alanlarda açılır. Yani, yeşil alanları belirli ölçüde yokederek ! Yeşil alanların yok edilmesi, sadece insana değil, çevredeki diğer yaşam formlarına da zarar verir.
Ben, kömürün bulunup ilk kez işletmeye açıldığı, ilk yarısı çelik fabrikasının kurulduğu bir kentin çocuğu olarak madenciliğe de, sanayi işletmelerine de karşı olan birisi değilimdir. Bunun aksi zaten uygarlık kavramı ile örtüşmez.
Burada önemli olan sanayi tesisleri kurarken, yahut madenler açarken ekolojik dengeyi mümkün olduğu kadar bozmamak temel ilke olmalıdır.
İliç’de buna dikkat edilmedi. Çevrecilerin, doğa bilimcilerinin ısrarlı itirazlarına rağmen altın madeni açmak için hem ormanlık alanlar tahrip edildi ve hem de yaşamın tüm formlarına zarar verecek ağır bir risk altına girildi:
Altın, siyanürle ayrıştırılan bir maden. Siyanür ise çok etkili bir zehir. İliç’te meydana gelen toprak kayması, sadece 9 maden işçini yutmadı, aynı zamanda Fırat nehrinin zehirlenmesine yolaçabilecek çok ciddi sorun da yarattı.
İlgililer, siyanür havuzunun Fırat’a akmasının sözkonusu olmadığını söylüyorlar. Keza akan topraklardaki zehrin de ! Ancak şunu kabül etmemiz gerekiyor ki kısmen zehirli toprakların kayması, yeraltı sularını olumsuz şekilde etkileyecek ve yağmur yağması halinde Fırat da tehlikeye girecek…
Dahası var:
Madenin fay hattı üzerinde olması, olası bir deprem halinde büyük bir çevre felaketini de beraberinde taşıyacak.
Peki niçin bunlar ?
Sonuçta yabancı bir şirketin rant sağlaması için !
Bu hata kaç kez yapıldı ! Hâlâ akıllanmadık mı !..
ETİKETLER : Yazdır