BİLMECE GİBİ BİR YAZI…: NELER OLUYOR ZONGULDAK'ta ?
28 Eylül 2017 00:41:17
Zonguldak’ın tek varlık nedeni kömür/Kömür çıkarmak için gidiyor bir ömür/Zamanlar değişti gelip geçti onca devir/Makus Talihi değişmiyor acep nedendir ?
Kafa kafaya verip iyice düşünelim, derim.
***
Bir soru da şudur:
Zonguldaklı olmak nedir? Bir dönemin öz evladı demektir. Göç alan bir kentte doğaldır bu tanım. Şimdi göç veriyorken kimdir Zonguldaklı? İthal aday olmaktır; o kadar ki, Zonguldaklılığı tartışılır onun, Zonguldak doğumlu oluşuyla yetinilmez…
Kimdir yabancı? Eğer, birini doğum yerine bakarak değerlendirmek yanlıştır. Onun eylemine ve niyetine bakmak gerekir. Örneğin; İspir’den gelmiştir adam; çalışıp kazandığını Zonguldak’a yatırmıştır. O kenti sahiplenmiş, sömürmemiştir.Zonguldaklı olduğunu söyleyip Zonguldak’ı e-mekli olduğunda hatırlayana da Zonguldaklı diyemezsiniz. Güncel de-yimle O, Zonguldak’a Fransız kalmıştır…
Bir başka soru da şu olabilir :
Zonguldaklı, eyyamcılık yapmış mıdır?Elbette.Farklı yapıda insanın, farklı düşünce ve eylem biçimi bunu gerekli kılar. Bunu da hemşehri der-nekleriyle yapar. Bir dönem Kdz.Ereğli’yi Sevenler Derneği vardı. Zonguldak’ın böyle bir derneğe gereksinimi var mıydı? Olmasının zararı yoktu. Çünkü o da mev-cutlardan farksız olacaktı… “fırka tefrika yaratır” denir. Zonguldak yıllar yılı bunu yaşamıştır. Hep karşıtlıklar egemen olmuştur Zonguldak’ta. Kentin varlık nedeni kömür ve maden ekseninde bir birleşme yaşanırken; farklı kültürler, sosyal ya-şam biçimleri, ekonomik durumlar toplum yapısında farkları da oluştur-muştur.
Küçük Bir Örnek :
Devrek, bu konuda küçük bir örnek. Devrek Postası’nda Yabancı Kim-dir başlıklı bir yazıma; Merhum Dr. Sadettin Sarımurat (rahmet ve sevgiyle anıyorum) : “Ne yazıyor bu adam?” diye sorar telefonla. Ga-zete sahibi :”Ben yazıyı okumadım.” diye yanıtlar. Konu şuydu, bugün bile aynen anımsıyorum: Yabancı, bu memlekette kazandıklarını başka yerlere yatıran, kasabamın nimetleriyle beslenip, kasabamın siyasi-sosyal yaşamına katkısı olmayan-dır, diye yazmıştım. Kendisiyle dükkân komşusuydum, Devrek’in kalbur üstüleri akşamları orada çayına-kahvesine oyun oynarlardı. Memleket mesele-leri de konuşulurdu. Her güzel işte imzası, katkısı ve ilgisi olan önemli bir kişiydi oysa. Ben Doktor Kulüp derdim muayenehanesine.
Ne demek mi istiyorum ?
Devrek’te Memurlar Kulübü vardı uzun yıllar. Zamanla Avukatların, Öğ-retmenlerin, Sağlıkçıların, Polislerin her biri kendi lokallerini oluşturdular. Ya-bancıların mahalleleri bile kuruldu. Yani Devrek kabuk değiştirdi. Sosyal-Kültürel yaşamı değişime uğradı. Eskinin çok önemli yapıları, dışarıdan gelen-lerin elinde şimdi; ekonomisi tüketen bir konuma gelen emekliler kentidir ar-tık…
Demem şu ki; her seçim döneminde birbirini hasım gören bir anlayışla ikti-darlar değişti. Kurallar gelişti ama; Zonguldaklı (bütünüyle) kanıksadığı ya-şamına devam etti. Referandumda bunu gördük. Sonuçta Milletvekili listesi işaret verdi ki; Zonguldak’ta (değişen) yeni bir şey yoktur. Uyumaya, uyu-tulmaya devam ediyoruz. Uyandırsalar, uyanacak gibi değiliz demek istiyo-rum.
__________________________________
(*) Bu yazım 2010 yılında Kdz.Ereğli Yeni Ufuk Sanat Yaprağı’nda yayınlanmıştı.Bunu yeniden anımsamama Birgün gazetesinin bu günkü sayısında ilk Başlıkta kullandığım soruyla ilgili.
ETİKETLER : Yazdır