SOL KAZANDI !
06 Kasim 2023 00:47:37
CHP Kurultayını solcuların kazanmasını istiyordum, bunu iki kez yazdım da. Ama, sonuçtan çok da emin değildim. Kurultay öncesi kendisini gösteren bazı gelişmeler; örneğin milletvekilleri ile il başkanlarının çoğunun Kılıçdaroğlu’nun yanında yeralması, son hafta ibrenin Kılıçdaroğlu’na döndüğünü gösteriyordu.
Bu arada Kılıçdaroğlu, gerçek rakibi olan İmamoğlu’nu Divan Başkanlığına aday göstererek onu tarafsızlaştırmıştı. İmamoğlu Divan Başkanı olmasa Kurultayda yapacağı konuşmada delegelerden Özel’i desteklemelerini isteyecekti.
Bunların dışında CHP’nin tarihinde seçimle devrilmiş bir genel başkan yoktu. Kurultayı genel merkez hazırladığı için inisiyatif onların elinde olurdu hep. Öncelikle milletvekilleri ile belediye başkanlarının tercihi genel merkezi işaret ederdi…
Bütün bunlar bir araya geldiğinde Kılıçdaroğlu’nun, tarihi bir fark yapamasa da seçimi kazanacağını gösteriyordu.
Tersi oldu. Delege psikolojisinin saat saat değişebileceği gerçeği bir kez daha yaşandı. İlk turda Kılıçdaroğlu güvenoyu alamadı, bu bir yana Özel’in gerisinde kaldı. Bu durumda Kılıçdaroğlu’nun çekilmesi en akla yakın seçenekti, ama o çekilmedi, ikinci tur sonucunu beklemeyi yeğledi. Oysa delege tercihinin genel eğilimin güçlüden yana olacağını en iyi onun bilmesi gerekirdi. Sonuçta 13 yıldır genel başkanlık koltuğunda oturuyordu !.. Kılıçdaroğlu çekilmeyerek İnönü’den sonra bu özveriyi ve gerçek liderlik farkını gösteren bir siyasetçi olma şansını da tepmiş oldu. Çekilse, güzel bir final olurdu onun için…
Kılıçdaroğlu temiz bir insan, ama ilkesiz/oportünist. Bu yüzden 13 yıl genel başkanlık koltuğunda oturduğu halde, partisinin ne olup olmadığını özümseyemedi bir türlü. Mayıs seçimleri öncesi izlediği aşırı popülist, pragmatik ve oportünist politikalar CHP’yi tanınmaz hale getirdi.
Sanıyorum siyaset ve CHP tarihinde çok da övünülecek bir yeri olmayacak Kılıçdaroğlu’nun. “Temiz ve düzgün insan”profili de bunu değiştiremeyecek. Çünkü sonuçta bir siyaset liderinden sözediyoruz !
**
Özel genel başkanlık koltuğuna oturdu, ama yarışın esas galibi İmamoğlu’dur. Daha önce de yazmıştım: Bu kurultayda seçilen yönetim, kalıcı bir yönetim olmayabilir. Durum, yerel seçim sonuçlarına göre ya stabil hale gelecek veya tersi olacak; yani bir olağanüstü kurultay ile kalıcı bir yönetimin seçilmesi koşulları doğacak.
**
Yeri gelmişken şunun da altını çizeceğim:
Özgür Özel için daha önce yazdığım iki yazıda, onun tipik bir ikinci adam olduğunun altını çizmiş ve “ikinci adamdan birinci adam ya da lider olmaz” demiştim. Bu görüşümü koruyorum: Özel, Atatürkçü, bu anlamda ilkeli düzgün bir siyasetçi, ama lider değil !..
**
Bu aşamada bu çok da önemli değil ama. Önemli olan Kurultayda solcuların kazanmasıdır. Kollektif bir yönetim anlayışı ile kollektif bir liderlik yaratabilirler pekâla…
Kılıçdaroğlu Kurultayda yaptığı konuşmada, değişimciler için “bunlar ne sağın ve ne de solun ne olduğunu bilmiyorlar”dedi.
Bunu göreceğiz. İdeolojik ve teorik tercihlerin denek taşı sosyal pratiktir. Teorisiz pratik olmaz, ama teorinin sınandığı zeminde sosyal pratiktir.
CHP, Mustafa Kemal’in kurduğu bir parti. Bu anlamda Kemalist bir parti. Kemalizm, milli kurtuluş ya da tam bağımsızlık ideolojisidir ve sol’dur. Bunun yanısıra ortaçağ gericiliğini reddeden demokratik bir içeriğe de sahiptir.
Yani özel ve arkadaşlarının elinde ideolojik ve teorik bir pusula var. Bir de altıok programı. Solculukları lâfta kalırsa, daha kötüsü eyyamcılığa kayarlarsa onların da karşısında da yine biz olacağız…
ETİKETLER : Yazdır