KARARSIZLAR !
03 Mart 2022 15:59:23
Çeşitli şirketlerin her ay yaptığı kamuoyu yoklamalarındaki “Kararsızları”ın oranı yüzde 16-20 bandında gözüküyor.
Milyonlarca insanımız seçime şöyle böyle 15 ay kala hâlâ kime oy vereceğine karar vermiş değil.
Seçim sürecinin pürüzsüz ilerlediği “normal” koşullarda bile bu oran yüksektir.
Oysa Türkiye, 2023 seçimlerine, “normal” değil, “anormal” koşullarda gidiyor. Ekonomik-sosyal ve siyasal krizin iç-içe geçtiği koşullarda…
Fiyat yükselmeleri yüzünden halkın büyük bir çoğunluğu perişan durumda. Ekonomik krizin kısa vadede üstesinden gelineceğini gösteren işaretler de yok ortada.
Rusya-Ukrayna krizi tümünün üzerine tüy dikti ! İktidar ne yapacağını bilmez durumda. Liraya değer kazandırmak için aldığı palyatif önlemler bile Rusya-Ukrayna krizi ile geri tepmeye başladı, dolar yükseliyor çünkü…Fiyatlar keza…
Buna karşılık muhalefet gitgide derli-toplu hale gelmeye başladı. Altı parti, parlamenter sisteme dönüş için anlaştı. Yayınladıkları deklarosyonla bunu ayrıntılı şekilde kamuoyuna da açıkladılar.
Yani…
Tüm koşullar iktidarın aleyhinde, dolayısiyle muhalefetin lehinde…
Buna karşılık kararsız seçmenlerin oranının hâlâ 16-20 bandında oynaması düşündürücüdür. Milyonlarca seçmen bir yerlere takılı kalmış durumda…
Nereye peki ?
Kamuoyunun nabzını tutan uzmanlar, kararsızları daha çok AKP’den uzaklaşanların meydana getirdiği görüşünde. Siyasal terminolojide “mütedeyyin” diye anılan seçmenler bunlar.
Sanıyorum onlar da ikiye ayırılıyor.
Bir bölümünü ekonomik krizi ve onun dayanılmaz sonuçlarını iktidara yükleyip kenara çekilenler oluşturuyor. Ötekileri soruna daha çok ideolojik ve politik açıdan yaklaşanlar; AKP’nin kararlı bir muhafazakar politika izlemediğini düşünenler oluşturuyor.
Bu kesimin Türk sekülerizminin anapartisi olan CHP ile onun paralelindeki milliyetçi İyi Parti’ye sıcak yaklaşmaları kolay değildir. Ama 6’lar hareketinin içinde üç muhafazakar partinin bulunması, AKP’den uzaklaşan mütedeyyin seçmeni, yakında isminin değişmesi beklenen Millet İttifakı’na yaklaştırabilir.
AKP’nin yüzde 30 civarındaki “kemik oyu”nu İslamcılar oluşturduğu için, bunların Millet İttifakı’na kaymaları sözkonusu değildir.
Önümüzdeki süreç, şöyle böyle 10 milyonu aşkın kararsız seçmeni safa geçme yarışı şeklinde geçecek. Ekonomik koşulların kötülüğü Millet İttifakı’nı bu konuda daha şanslı kılıyor…
**
Şuna dikkati çekmek istiyorum:
Türk seçmeninin sınıfsal bilinci hâlâ yeterli düzeyde değil. Bu yüzden saflaşmalardaki yerini bireysel ekonomik durumu ile inancı belirliyor.
Bundandır, ülkeye sınıfsal değil, inançsal saflaşma egemen durumda bugün de.
Ekonomik koşullar iyi olsaydı, sanıyorum AKP şimdiki kadar oy kaybetmeyecek, hâlâ iktidarını sürdürme şansına sahip olacaktı.
6’lar ittifakının, inançsal saflaşmada anti-seküler kitleleri de yavaş yavaş Millet İttifakı’na yaklaştıracağını düşünüyorum. İttifak içindeki üç muhafazakar parti, bunun teminatı konumunda artık…
6’lar deklarasyonunda, tam bağımsızlık ideolojisi de diyebileceğimiz Kemalizm ile sekülerizmin altının çizilmemesi ile küresel saflaşmada Atlantik İttifakı içinde yer alınacağı şeklindeki net tavır, Milletçilerin iktidara gelmesi halinde Türkiye’de radikal değişiklikler olmayacağını gösteriyor şimdiden…Olsa olsa, tek Adam rejiminin otoriterizminin yerini, sınıfsal derinliği olmayan ya da yüzeysel bir demoratikleşme süreci alacaktır ki, bu da bir şeydir kuşkusuz.
Önümüzdeki 15 ayda bunu kararsız seçmenin ciddi bir kesiminin de görmesi olasıdır.
Kararsızların karar verme sürecinde iktidar muhalefet kadar şanslı değil artık.
Ama, kararsızların kendiliğinden muhalefete kayacağı gibi bir düşünceye saplanıp kalmak da yanlış olacaktır. Muhalefet kararsızlar gerçeğini ciddiye almak zorundadır.
ETİKETLER : Yazdır