AKP'nin Geleceğini de Düşünelim
15 Haziran 2011 10:43:00
CHP’nin iktidara gelmesi, gerçekleşmeyecek bir hayaldi. Ne var ki, en azından 190’e çıkmış bir vekil sayısıyla yer olabilirdi Meclis’te. Bunu kendileri tartışsın. Ancak düşündürücü olan bu CHP’nin, halkına ne gibi yanlışları olmuştu da, gönüllerden de silinmişti sorusudur…
Zülfü Livaneli’nin şu yormunu dikkate değer gördüm:
“Aslında konuşulacak iki şey var: Galip niye galip, mağlup niye mağlup? AKP açısından durum net. Halk ona ‘Yola devam!’ diyor. Asıl konuşulması gereken konu ana muhalefet: CHP, iktidarın dokuzuncu yılındaki AKP’nin yarısı kadar oy almış olmayı nasıl yorumluyor? Acaba ‘Nerede hata yapıyoruz?’ sorusunu soruyor mu kendisine?
Önemli bir soru da böyle yamalı bir grupla CHP’nin Meclis’te ne yapacağı. Sezgin Tanrıkulu ile Sinan Aygün’ü, Turhan Tayan’ı yan yana oturtan parti, kritik konularda nasıl reaksiyon vere-cek? Mesela Kürt konusunda! İlk sınav bu konuda verilecek. CHP Genel Başkanı seçimden önce Avrupa Konseyi’nin özerklik şartının önündeki engelleri kaldırma sözü verdi. Bu söz, Kürtlere özerklik içeriyor. Şimdi AKP ve BDP tarafından TBMM’ye getirilecek olan bu önemli konuda grup bütünlüğü korunabilecek mi? Yoksa tarihte çok görüldüğü gibi CHP, içinden yeni partiler mi doğuracak?
2011 seçimi Türkiye’de temel bir değişim yaşandığını ortaya koydu. Ülke değişiyor, halk değişiyor, egemen çevreler değişiyor, sermaye değişiyor, medya değişiyor, devlet kurumları değişiyor. Bir an-lamda adı konmamış bir altüst oluşun tam göbeğindeyiz. Bu fırtına seçimden ya da partilerden daha da önemli. Önümüzdeki yıllar Türkiye’nin yapısal değişimlerinin tartışılacağı yıllar olacak. Kürt bölgesine özerklik, anayasa değişikliği, başkanlık sistemi gibi kasırgalarbekliyor ülkeyi. Kolay bir dönem olmayacak”
AKP Balkonundan dün geced yansıyan neydi ve bu zor dönem için umutlar var mıydı? 2007’deki balkon konuşmasını anımsarsak, kampanya döneminin henüz taze görüntülerinden sonra değişen bir şey olmadığını görmek abartı sayılmaz. Bu kez daha hırslı ve çıtasını yükseltmiş Tayyip Bey, her an bir çılgınlık yapabilir. Bu onun yaradılışında ve yapısında var…Grubuna ne denli egemen olursa olsun, rahat rahat sonuç alamayacağı durumlar yaşayabilir.Onun da şahinleri var, yadsımayalım bunu. Çünkü kendisinden sonra parti liderliği, Başbakanlık sorunuyla dikilebilirler karşısına. Bu şu anlama gelir : AKP parti olacak mı, olmayacak mı? Eğer hedef 2023 ise, bu kriz atlatılmadan olmaz bu değişim…
Balkondan verilen söz geniş katılımlı anayasa için birlik, kardeşlik ve uzlaşmadır. En çok da buna ihtiyacımız vardır. Eğer AKP, sözünde durur ve bunu başarırsa, zaten 2023 gelmiş gibi olur. Ya “Başaramaz”ise; gümbür gümbür hep birlikte okkanın altına gideriz. Güçlü BDP, bunu kolaylaş-tıracak eylemin işaretini kampanya da verdi zaten. Korkarım onlar da sağduyulu olmazsa, korkula-rımız, kaygılarımız daha da artacaktır…
ETİKETLER : Yazdır