BİR ADAY PARTİYE NE KATABİLİR ?
21 Mart 2024 11:51:07
Bugün uzun yıllardır oturduğum ilçe olan Kdz. Ereğli’deki yerel seçim atmosferini yazacağım:
Ama önce, Ereğli dışındaki okurlarıma ilçeyi tanıtmalıyım:
Bizim Ereğli birçok “en”leri ve özellikleri olan bir yerdir.
Sayayım:
*Batı Karadeniz’deki en eski (6 bin yıl) yerleşim yeri. Batı Karadeniz’deki en eski yerleşimin yakın zamana kadar Samsun olduğu sanılıyordu. Birkaç yıl önce İnönü mağarasında yapılan jeolojik kazılar Ereğli’yi öne çıkarttı.
*Taşkömürü ilk kez 19 yüzyılın ikinci çeyreğinde Ereğli’de bulundu ve işletmeye açıldı.
*Türkiye’deki ilk yassı çelik fabrikası (Erdemir) Ereğli’de ve 1965’ten bu yana 7 bin işçisi ile üretim yapıyor.
* Bir sanayi kuruluşunun ekseninde toplumsal yapısı en hızlı şekilde değişen kentler arasında yer alıyor Ereğli. Bu ender olayı Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli sosyologlardan olan Prof.Dr.Mübeccel Kıray kitaplaştırdı: “Ağır Sanayiden önce bir sahil kasabası” (DPT yayınları).
*Türkiye’nin çilek literatiründeki en önemli beş çilekten birisi (Ereğli çileği) burada üretiliyor.
*Nüfusu 200 bin civarındaki bir ağırsanayi ilçesi olmasına rağmen hâlâ il olamamış ender yerleşim yerlerinden birisi.
(Hadi bir de lâf sokayım: Belediyesi CHP’de olduğu için devletin selâm bile vermediği bir burası).
*Bir başka özelliği de deniz kıyısında olmasına rağmen başta deniz olmak üzere hava ve demiryolu ulaşımından yoksun olması. Tek ulaşım olanağı karayolu.
* Ereğli, ağırsanayinin varlığı nedeniyle çağdaş bir kenttir. Ama, çağdaşlığın önemli bir göstergesi olan siyaset üretiminden büyük ölçüde yoksun. Siyaset, seçimden seçime anımsanan bir müsamere gibi !
Bunun yanısıra sosyal aktiviteler bakımından çok hareketsiz, kültürel-sanatsal etkinlikler bakımından da geri bir ilçe Ereğli. Bir tiyatromuz bile yok ! En önemli sosyo-kültürel/sanatsal aktiviteleri belediyenin düzenlediği birkaç festival.
Harika bir sahilboyu, plajları, doğası ve ılıman iklimi ile tipik bir Karadeniz kenti Ereğli.
Yani, çelişkilerle dolu bir toplumsal, siyasal ve kentsel/sanatsal yapımız var.
Ereğli’de seçim öncesi çok ilginç bir siyasal hareketlilik ve değişim yaşanıyor şu sıralar. Bana bu yazıyı yazdıran da o oldu zaten:
Yerel seçimlerde aday faktörünün önemli olduğunu deneylerimizle biliyoruz. Ancak adayların partilerin temel oyuna ne kattığını oransal olarak saptamak olası değildir. bunun tersi de doğrudur: Adaylar, partilerinin kemik oyuna negatif etkisi de bulunabilir; ama oransal olarak sağlıklı şekilde saptanamaz bu.
Ereğli’de yerel seçim öncesi, bir partiye bir adayın katkısının ne oranda olabileceğini gösteren tipik bir olay/gelişme yaşanıyor: Ereğli’deki seçim denklemi yakın zamana kadar CHP-AKP şeklinde kurulurdu. Bu kez denklemin tarafları değişecek gibi.
Biraz açayım:
Seçimi bu kez de CHP/Posbıyık’ın kazanacağını düşünüyorum. Posbıyık geçen yerel seçimdeki yüzde 52,52’lik oy oranını koruyacak mı, bilemem. Eğer korursa sadece seçimi kazanmayacak Ereğli halkından bir kez daha güvenoyu da almış olacak. Yüzde 50’nin altındaki oy oranı güvenoyu sayılmaz.
Ereğli’deki yarış, üçüncülük yarışı gibi gözüküyor,. Murat Sesli’yi aday gösteren İyi Parti, inanılmaz bir çıkış yakaladı. O kadar ki İyi Parti’nin geçen seçimdeki birkaç puanlık oy yüzdesi, AKP oylarını sollamış gözüküyor. Bu, bir adayın bir partiye neler katabileceğini/kattığını gösteren seçkin bir örnektir. Sanıyorum İyi Parti, Sesli’nin sayesinde inanılmaz bir seçim başarısına sahip olacak ve meclise epeyce üye sokacak.
Burada bir soru açacağım:
AKP, Murat Sesli’yi aday gösterse seçimi kazanabilir miydi ?
Emin değilim; ama, bu durumda güzel/çekişmeli bir seçim süreci yaşayabilirdik. Çünkü İyi Partili Sesli daha çok AKP tabanından oy devşiriyor …
AKP, 1 Nisan’da sandıktan üçüncü parti olarak çıkarsa şaşırmayacağım. Beni esas şaşırtan, eğer tahminler doğru ise, bir adayın partisine yapabileceği katkının kimi durumda sınırsız olabileceğini öğrenmek oldu.
İyi Parti’deki performansı Sesli’yi şimdiden bir sonraki seçimin de favorilerinden birisi haline getirdi.
AKP 1 Nisan’a üçüncü parti olarak uyanırsa ne olur peki ?
Su kıyısındayız. Onu Rufailere sormak gerekir!
ETİKETLER : Yazdır