ARAPLARIN TEPKİSİ ÇAĞDAŞLIĞA !..
01 Ocak 2024 02:28:12
Teokratik monarşilerin tüm dünyada modası geçti. Onlar artık tarihsel birer kalıntı. Müzelik toplumlar !
Öyle olmaları da doğal:
- yüzyıldaki bir ülkeyi 6. Ve 7. yüzyılın değer yargıları ve yasaları ile yönetmeye kalkışmak deveye hendek atlatmak gibi bir şeydir ! Olmuyor…
Olmadığının o ülkelerin yönetiminin de farkında. Alttan gelen özgürlük dalgalarını bastırmak için çeşitli yollar deniyorlar. Teokrasi ve ona yaslı yasalar/yasaklar toplumları dizayn etme işlevini yitirdi. İnsanlar özgürce yaşamak istiyor. Başta cins ayrımcılığı olmak üzere çağrısı kültürüne, bunu dayatan yönetim biçimlerine karşı çıkıyor…
İran’a bakın:
Başörtüsü eylemleri aslında rejimin doğrudan kendisine yöneliktir.
Hapis cezalarına, kırbaçlamalara, vahşi idam yöntemlerine rağmen kadınlar direniyor.
İslamda yılbaşı kutlamasının yasak olduğu şeklinde fetvalar şu veya bu şekilde aşılıyor. Örneğin binlerce İran’lı bu yılbaşını da Van’da geçirmek üzere Türkiye’ye geldi bu …İran’da kadınlar artık araba da kullanıyor, futbol maçlarına da gidiyor, tek başlarına alışverişe de çıkabiliyor. Gerisi gelecektir. Molla rejimi sallanıyor…Baskılar, antiamerikan profiline gölge düşürüyor..
Zorbalıkla hiçbir rejimi sürgit ayakta tutamazsınız. Rejim ya yumuşayacak ya da daha yoğun tepkilerle karşılaşacak…
Teokratik, otokratik, oligarşik vb. rejimlere sahip öteki toplumlarda da durum aynı.
Bizim Diyanet İşleri yılbaşını kutlamayın diye fetva yayınlıyor, ama halk sadece evlerinde değil sokaklara da kutluyor yılbaşını…
Körfezdeki teokratik monarşiler de gitgide şişen toplumsal tepkileri başka alana kaydırarak yumuşatmaya çalışıyorlar.
Daha önce de yazdım:
Futbola sarıldılar !
Büyük paralarla transfer ettikleri dünya çapındaki oyuncuları halk kitlelerini stadyumlara çekmek için birer aparat olarak kullanıyorlar. Stadyumları şöhretler sirkine döndü. Halkın eğlenme ihtiyacını büyük şöhretlerle şova dönüştürüp karşılamaya çalışıyorlar. Futbol maçlarına kadınların da alınması, dipten gelen kadın hareketini şiddete başvurmadan bastırma akılcılığı !..
Tüm bunlar, tarihin/çağın dışına düşmüş siyasi ve toplumsal sistemlerini bir süre daha ayakta tutmak için !..
Daha ne kadar dayanırlar bilemiyorum, ama eğer rejimlerini daha etkin şekilde reforma edemezlerse, çökeceklerdir.
Tarihsel ve toplumsal gelişim ve değişim; frenleyebilirsiniz, ama tümüyle önleyemezsiniz ! Nehirleri tersine akıtmak imkansızdır.
**
Arapların Atatürk düşmanlığı gerçekte çağdaşlık düşmanlığıdır. Bunu en son Riyad’da yaşadık. Riyad yönetimi islam dünyasında ilk ulusal/lâik devleti kuran Atatürk’ün arap halkları için de bir devrimci rol modeli olarak benimsemesinden korkuyorlar.
Şunu da unutmamalıyız: Riyad olayını sadece Suudi yönetimi yaratmadı. Skandalın içinde kupa maçını Riyad’a taşıyanlar da var !
Ne iyidir ki yaşamın diyalektiği burada da rol aldı, arabın Atatürk düşmanlığı, Türkiye halkını Atatürk’ün çevresinde bir kez daha birleştirdi. Şerden hayır doğdu !..
ETİKETLER : Yazdır