İKİ KONU
29 Aralik 2023 00:15:20
İnsanın hem en iyi ve hem de en kötü yanının her şeye alışması olduğu söylenir. Pek “filozofi’ bir kelâm değildir gerçi bu, ama hayata bakın, cuk oturmuyor mu ?
Hangi birini sayayım ! Sonunda açlığa da alışmadık mı ?
Asgari Ücret Komedisi 17 bin lira ile perde yaptı. 17 bin lira ! Bir yıl nasıl geçinecek milyonlarca âile bu parayla geçinecekler, çünkü açlık sınırının altında yaşamaya alıştılar !..
Yarın emeklilere de açlık sınırının çok altında bir maaş verilecek. Mırın kırın eden olacak gerçi, ama alıştılar bir kez, “yarabbi şükür” diyen bile olacak !
Demokrasimizin kişiye özgü hale geçilmesine bile alışmadık mı ?
Hatta, hukukun ?
Anayasa mahkemesi TİP milletvekili Can Altay’ın ikinci kez hak ihlaline uğradığına hükmetti; yerel mahkeme normalde tahliye kararı vermesi gerekirken topu yargıtaya attı.
Büyük bir olasılıkla Yargıtay da bu konudaki ilk kararında ısrar edecek, ola ki AYM üyeleri hakkında ikinci kez suç duyurusunda bulunacak !
Anayasanın, AYM kararlarının bağlayıcı olduğu hükmü ne olacak peki ? Ortada bir anayasa var, ama ne onu, ne onu korumakla yükümlü AYM’yi ipleyen yok !..
Barolar Birliği Başkanı Av.R. Erinç Sağkan, bunun anayasal darbe olduğunu söyledi.
Pek yankı yapmadı bu tespit çünkü anayasanın ihlâl edilmesine de alıştık ! Zaten 1908’den biri sürüyle darbe ve darbe girişimi yaşandık ? Sonuçta bağışıklığımız var !..
Mayıs seçimlerinin sonucuna bakarsak, Başkanlık Sistemi’ne de alıştık !
Özetle, çok tonton bir toplum olduk !..
Ensesine vur, al ağızından lokmasını…
Hiç alışamadığımız bir şeyimiz yok mu peki ?
Var elbette:
Süper ligteki VAR kararlarına bir türlü alışamadık !..
SÜPER KUPA FİNALİ
GS iye FB arasındaki Süper Kupa Finali bu akşam Suudi Arabistan’ın Riyad kentinde oynanacak.
Neden Türkiye’de değil de Riyad’ta ?
Herkes bunun nedenini TFF Başkanına soruyor, ona takazada bulunuyor. Oysa bu kararı gerçekte kimin aldığı biliniyor. Ama, niçin böyle bir karar alındığı bilinmiyor ?
Doğrusu ben de bilmiyorum, ama bu bazı tahminlerde bulunmama engel değil yine de:
Suudi Arabistan şeriatla yönetilen bir ülke. Selefi/Vehhabi tarikatına mensuplar. Selefiliğin (ki Vehhabilikle aynı şeydir) kökü 10. Yüzyıla uzanır; ama, 19. yüzyılda bir “hareket”e dönüştü. Reformist bir harekettir. İslamın Hz. Muhammet dönemindeki kurallarıyla yaşanmasını isterler. Selef sözcüğü Arapçada “önceki” anlamına getir zaten. Yani, halifelik döneminden önceki…Selefi/Vehhabiliğin ayırd edici özelliği islâmın içtihata (yoruma) açılmasıdır…
Suudi Arabistan siyasi islamın en önemli merkezi bugün…
İran’ı aratmayacak katı toplumsal kuralları son zamanlarda özellikle kadınların tepkisine yolaçmaya başladı. Ülkeyi fiilen yöneten prens Selman, bazı küçük reformlarla toplumsal tepkileri yumuşatmaya çalışıyor. Bu, öteki Selefi ülkeler olan BEA ile Katar’da da böyle.
Bu üç ülkenin son yıllarda futbola sarılmalarının temelinde bu gerçek yatıyor. Kulaklarından petro-dolar fışkıran krallar, emirler, yoksul halkı futbolla uyutmaya çalışıyorlar.
Buradan bakıldığında Süper Kupa’nın Riyad’ta oynanmasının temelinde bizden onlara bir sosyo-politik destek oluyor. İşin içinde ayrıca akçalı bir paslaşma var mı, onu bilemiyorum.
ETİKETLER : Yazdır