ŞENLİKLİ GÜNLERE !..
14 Mayis 2022 21:59:18
Nebati, bulutların üzerinde gezinen enflasyon tahminlerine bir yenisini ekledi; “tek haneye doğru gidiyoruz” dedi…
Tabelada yüzde 70 yazıyor !
Böyle ucu bucağı belirsiz tahminlerde bulunmasında bizim çocukların da rolü yok mu ?
Nebati, bilmem hangi toplantıdan çıkıyor, kapıda elleri mikrofonlu cin gibi çocuklar ! Soruyorlar:
“Enflasyon yükseliyor, ne diyorsunuz ?”
Ne diyecek ?
“İpin ucunu kaçırdık, nereye gideceğini ben de bilmiyorum” mu diyecek?
Sallıyor…
Öteki bakanlar için de geçerli bu. Çalışma Bakanına soruyorlar:
“Asgari ücret, memur ve emekli maaşları ?..”
“Bana ne lan ! Git patrona sor” diyecek hali yok…
“Çalışıyoruz üzerinde” diyor.
Soruyorlar:
“3600 ek gösterge ?..”
“Keza” diyor…
Başka ne desin ?..
**
ABD doları, “kritik eşik” kabül edilen 15 lirayı aştı. Bu, bizim gibi çift paralı ülkelerde yangına kuru odun atmak gibidir.
Peki dolar niye artıyor ?
Arz-talep yasası diye bir şey var:
Bir malın/ürünün, arzı, talebin altında kalırsa fiyatı artar…
Dolar da bir mal. Üretiliyor, alınıp satılıyor…
Onu biz üretmediğimiz için dışardan almak zorundayız. İçeriye ihtiyaç kadar dolar girmezse fiyatı da yükseliyor. Buna “kur” deniliyor.
Dolar kuru yükselince dışardan aldığımız her şeyin lira olarak fiyatı da artıyor. Bu da enflasyonu hem yaratıyor, hem de tetikliyor.
Çare ?
Palyatif çareler, MB’nin dolar satması ve âtıl haldeki dolarların dolaşıma sokulması…
Nasıl olacak bu ikincisi ?
Kur korumalı mevduat dümeni bunun için icat edildi, ama pek işe yaramadı anlaşılan…
Radikal çare ?
İhracatı ithalatın üzerine çıkartmak, yeni cari açık makasına daraltmak…Bunu yapmak için de çok üretmek…
Şu sıralar tarımda ihracat çok iyi gidiyor. Beğenmedikleri, burunladıkları tarım sektörü Türkiye’ye önemli paralar kazandırıyor. Ama, temel gıdaların en önemlilerini fazla miktarda dışardan aldığımız için makas bir türlü hissedilir şekilde daralmıyor.
Şu tabloya bakın bir:
500 bin ton civarında kırmızı mercimeği Kanada, Avustralya ve Kazakistan’dan alıyoruz.
200 bin tona yakın pirinç ithal ediyoruz. Çin, Hindistan ve İtalya’dan…
8 milyon ton civarında buğday ithal ediyoruz. Ukrayna, Rusya ve Hindistan’dan…Ukrayna-Rusya savaşıyor, buğday ithalatı gevşek, son olarak Hindistan da kimseye buğday satmama kararı aldı. Çok geçmez ekmek zamlanır…
Rusya ve Ukrayna’dan 900 bin ton Ayçiçek yağı alıyoruz. Yağ yüklü gemiler Kiev limanında yatıyor…
1 milyon tonun üzerinde pamuk ithal ediyoruz. ABD, Brezilya ve Yunanistan’dan…
2.5 milyon ton soya fasulyesi alıyoruz. Brezilya, ABD ve Ukrayna’dan 1.5 milyon ton kepekli buğday alıyoruz. Ukrayna ve Brezilya’dan…
Tütün, peynir, arpa, portakal, muz, çay, badem alıyoruz. Sürüyle ülkeden…
Saymakla bitmez.
Saman, çöp ithal ediyoruz, çöp !..
Elimize geçen paraları da tarıma, sanayiye aktaracağımıza betona gömüyoruz…
“Durum ve de vaziyetler”bu haldeyken…
5 milyon mülteciye bakıyoruz bu arada…
Böyle bir ülkede dolar 15 liranın, enflasyon da yüzde 70’in üzerine çıkmazsa, zaten ayıp olur !..
**
Tabii en iyisini büyüklerimiz bilir. Epeydir patinaj yapan politika faizini bir bakarsanız indirirler yine…
Ne şenlik olur ama !..
ETİKETLER : Yazdır