BAHÇELİ, KANAL İSTANBUL VE MONTRÖ
26 Aralik 2019 11:05:08
MHP lideri Bahçeli dedi ki:
“Montrö beka meselesidir.”
Yani, dokunulamaz…
Aynı Bahçeli dedi ki:
“Kanal İstanbul’un ABD’nin çıkarlarına hizmet ettiği iddiası yalandır, iftiradır. Kanal İstanbul’u referandum konusu yapmak hezeyandır…”
Oysa ne demişti Erdoğan:
“Montrö’nün ne olup olmadığını bilmek gerekir…”
Yani, Montrö, beka filan değildir…
Ortaklar ters düştü!
Ters düşen başka birisi daha var:
Kendisini Cumhur ittifakı’nın sanal ortağı sayan Vatan Parti’sinin yayın organı Aydınlık günlerdir Kanal İstanbul’a ateş püskürüyor!..
(CHP, İP, İBB keza..
Çarşı eni konu karışmış durumda…
Motrö’nün Kanal İstanbul ile, Kanal İstanbul’un da ABD ile ilintisi var mı gerçekte ?
Mis gibi!
Önce şu Montrö’ye bir göz atalım:
Motrö (Montreux) İsviçre’de bir kent. Çanakkale ve İstanbul Boğazlarının statüsünü belirlemek amacıyla hazırlanan sözleşme bu kente 2 Mayıs 1936 tarihinde imzalandı. Sözleşme bu nedenle kentin adını taşıyor.
Lozan sözleşmesinin en zayıf noktalarından birisi, Boğazların statüsü ile ilgili maddelerdi. Lozan, Türkiye’nin Boğazlar üzerindeki egemenlik haklarını kısıtlayıcı bir içeriğe sahipti.
Motrö sözleşmesi bunu ortadan kaldırdı, Türkiye’nin Boğazlar üzerindeki egemenliğini tescil etti.
Sezleşmenin altında, Türkiye’nin yanısıra; Avustralya, Bulgaristan, Fransa, İngiltere, Japonya, Romanya, SSCB, Yugoslavya ve Yunanistan’ın imzaları yeralıyordu. Sözleşmeyi daha sonra İtalya da imzalamıştı.
Gelelim Sözleşme’nin bamteline…
Sözleşme, barış zamanında, Karadeniz’de kıyısı olmayan ülkelerin Boğazlardan transit geçiş yapacak savaş gemilerine sayı ve tonaj kısıtlaması getiriyordu. Bu ülkelerin, toplam tonajı 15.000 tonilatoyu geçmeyecek 9 gemisinin geçişine izin veriliyordu. Savaş gemilerinin Karadeniz’de kalma süresi ise üç haftaydı.
Bu sözleşme halen yürürlükte. Ve tabii, öncellikle Karadeniz’e kıyısı bulunmayan ABD’nin önüne duvar örüyor. Donanmasını Karadeniz’e sokmasını engelliyor.
ABD’nin, özellikle Rusya’nın Kırım’ı ilhakı ve Ukrayna’nın da bir kısmını ele geçirmesi ile Karadeniz’de büyük bir güç haline gelmesini sindiremediği nicedir biliniyor. Karadeniz’e donanma sokup denge kurmak istiyor…
Soru şu:
Kanal İstanbul, Montrö’nün delinmesine ve ABD savaş gemilerinin kısıtlamaya uğramadan Karadeniz’e çıkmasına olanak sağlayacak mı?
Bu mümkün görünüyor: İsteyen parayı bastırıp geçecek!
Kanalın, içerde, AKP’nin gözbebeği olan “Beton Lobisi”ne sağlayacağı yeni olanaklar bir yana!..
Buradan bakıldığında Kanal İstanbul’un çok önemli bir stratejik işlevi olacak ve ayrıca şuna buna büyük rantlar sağlanacak…
Peki ne pahasına ?
Montrö’nün tartışma platformuna taşınması pahasına…
Ekolojik dengenin duman edilmesi pahasına…
Bahçeli bir karar vermeli artık:
Hem Montrö’yü ve hem de Kanal İstanbul’u savunmak, milli çıkarlarımızı emperyalist çıkarlarla uzlaştırmaya çalışmak gibi ironik bir şey oluyor ki, milliyetçi Bahçeli’ye yakışmıyor doğrusu bu !..
Aynı şey AKP için de söylenebilir:
Hatalı suriye politikası, hem ABD’nin ve hem de Rusya’nın PKK’ya sımsıkı sarılması gibi tehlikeli bir sonuç doğurdu.
Alın İdlib’i ! İdlib’deki ılımlı ve radikal İslamcıları ayırıp radikalleri tasfiye edeceğimiz sözünü yerine getiremedik.
Sonuç ?
Sınırımıza yüzbinlerle ifade edilen yeni bir göç dalgası!..
Alın Libya sözleşmesini !
İhvanlarla yaptığımız sözleşme pamuk ipliğine bağlı ! Yarın Rusya’nın desteklediği ve Libya’nın büyük bir kısmını kontrol eden General Hafter iktidara gelirse, bizim sözleşme ne olacak ?!..
Cumhurbaşkanı bu olasılığı dikkate alarak Libya’da ateşkes ilan edilmesi için kolları sıvamış durumda! Son Tunus ziyareti bununla bağlantılıymış…
Bu yürümez de Libya’ya asker gönderirsek, çarşı daha da karışacak !..
2020, anlaşıldığı kadarıyla, yüklü iç ve dış sorunlarla kapımızda !
Güzelim ülkemiz bunları hak ediyor mu ?!..
ETİKETLER : Yazdır