BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KİME LAZIM ?
06 Temmuz 2017 09:53:30
Sanılır ki, basın özgürlüğüne tüm basının ihtiyacı vardır.
Yanlış.
Basın özgürlüğüne sadece haber ve düşünme namusuna sahip gerçekçi basının ihtiyacı vardır.
Basın özgürlüğü gerçekleri halkla buluşturmak için gereklidir.
Halka yalan söyleyenlerin; iktidar yalakalarının, yandaşların, döneklerin, muhbirlerin, vb. basın özgürlüğüne ihtiyacı yoktur.
Çünkü yalan söyleme özgürlüğüne zaten sahiptirler.
Gerçekleri yalanla sıvamak, yandaş/yalaka basının varoluş nedenidir.
Bence onlara da ihtiyaç var.
Çünkü gerçek habercilik/gazetecilik yalan haberciliğin turnusoludur ! Gerçek yalanı da teşhir eder. Gerçekler bu şekilde halkın nazarında daha bir değer kazanır…
Bakıyoruz basınımıza…
Gazeteci kisvesi altında müteahhitlik yapan var…
İhale komisyonculuğu yapan var.
Paralı danışmanlık yapan var.
Şirketlerin maaşa bağladıkları var.
Ekonomi haberi diye, işadamlarına uygun ücretle yalakalık yapanlar var.
Patronu parmağını şıklatınca, gösterilen hedefe atmaca gibi dalanlar var.
Avantasını zarfla toplayanlar var…
Bunlar, genelde de yerelde de çoğunlukta.
Habercilikte durum böyle.
Düşünce üretiminde de böyle.
Biliyoruz ki, toplumsal gerçekleri halka anlatanlar, düşüncelerini özgürce yazıya dökenler, bizim gibi özürlü demokrasilerde sevilmezler. Bir punduna getirilip linç edilirler…
Bunun son örneğini Sözcü olayında yaşıyoruz…
Gerçek FETÖ’cüler fink atarken, FETÖ haini ile yıllardır göğüs göğüse mücadele edenlerin “FETÖ’cü” diye suçlanmaları büyük hatadır.
FETÖ ile böyle mücadele edilmez !
Düşmanının düşmanını da düşman sayan bir bakış açısı, akılcı bir bakış açısı değildir. Ayrıca, FETÖ’lerin de ekmeğine yağ sürer !..
o o o
NOT: Medyadan girdik madem, bana sık sık sorulan şu soruya da bir açıklama getirmek istiyorum.
Deniliyor ki, “bir haberin değeri, ilgilendirdiği kitleyle doğru orantılıdır” diyorsunuz. Bunu biraz açar mısınız ?
“ İlgilendirdiği kitleyle” diyorum.
İlgilenen kitleyle değil !
İlgilenen kitle, haberin piyasa değerini, ilgilendirdiği kitle de gerçek değerini belirler. Bu ikisi örtüşebilir de, örtüşmeyebilir de…
AKALIN’I KAYBETTİK !
“ Muzaffer (Akalın) iki yıldır kanser tedavisi görüyordu. Geçen ay ağır bir ameliyat geçirmişti. Sürekli irtibat halindeydik. Kendisini en son bir hafta kadar önce tedavi gördüğü özel hastanede eşimle birlikte ziyaret etmiştik. Ağırdı, ama ölümü gülümseyerek karşılayan eski devrimcilere özgü bir rahatlık içindeydi. Ölüyordu, ama yine de ölüme teslim olmamıştı ! Vuruşa vuruşa gitti diyebilirim…
Çok üzgünüm… Muzaffer kırk yıldır hovardaca harcanan demokratik birikimin Ereğli’deki yapıtaşlarından birisiydi. Emek ve demokrasi en yüce değerlerdi O’nun için... Başka söze gerek yoktur. Işıklar içinde yatsın.”
ETİKETLER : Yazdır