F.BAHÇE KONGRESİ ?
11 Haziran 2024 12:31:51
Gazeteciliğin temel zagonu, “Haber kutsal, yorum hürdür” şeklinde formüle edilmiştir.
“Haber kutsaldır”deyimi haberin dokunulmazlığını anlatır. Buna “objektif habercilik” de denilir. Haberi olduğu gibi, bir objektif sadakatiyle okura yansıtmak…Bir başka deyişle haberi ellememek; başlık çıkarken bile buna dikkat etmek…
“Yorum hürdür”deyimi ise, kalem namusuna/meslek ahlakına sadık kalmak koşuluyla olayları özgürce yorumlamayı anlatır.
“Haber kutsal, yorum hürdür” sloganı; masabaşı düzmece haberciliği, haberlere takla attırmayı, çarpıtmayı, yalakalığı ve yandaşlığı reddeder.
**
Bu girişi güncel bir konuya girmek için yaptım:
F.Bahçe kongresi gerilim yükü yüksek bir kongre oldu. Başkan adaylarından Aziz Yıldırım, Divan seçiminin antidemokratik olduğu gerekçesiyle stattan ayrılmasa, tribünlerde kavga çıkacaktı.
Her iki aday (diğeri Ali Koç’tu) hem orada ve hem de seçimden önce çıktıkları canlı yayında tipik bir kayıkçı kavgası performansı sergilediler. Birbirlerine demedikleri lâf kalmadı.
Kongrede oy kullanma hakkına sahip 48 binin üzerindeki üyenin 19 bini oy kullanmadı. Şu anlama geliyordu bu: 19 bin üye her iki adayı da onaylamıyorlardı.
Oy kullanan 28 bin üyenin 16 binin oyunu Ali Koç aldı, 10 binini Yıldırım.
Buna göre Koç’un aldığı oy toplam oyun yüzde 30’ydu. Yıldırım’ın aldığı oy da yüzde 26’ü.
Yani, Koç kongre üyelerinden güvenoyu alamadı. Güvenoyu alması için en az 26 bin oyun üzerinde oy alması gerekiyordu. Şu an azınlığın başkanı.
Bu gerçekler ortada iken kongre sonrası yayınlanan bazı haberler, kongreyi “demokrasi şöleni” olarak niteleniyor ve göklere çıkartıyordu !
“Şölen”in argümanı ise, seçim sonrası iki başkan adayının zoraki kucaklaşması ve Koç’un “birlik ve beraberlik” klişesini yinelemesiydi.
Gerçekte ise kongre, birlik ve beraberliği yine sağlayamadı. Toplam üyenin 19 bininin oy kullanmadığı ve Koç’un toplam üyenin sadece üçte birinin oyunu aldığı bir kongrenin birlik ve beraberliği sağladığını söylemek gerçekçi olmaz.
Bunun başlıca sorumlusu Ali Koç bence. Koç, altı yıldır, F. Bahçe gibi büyük ve saygın bir camiayı lâyıkıyla temsil eden bir profil veremedi. Bu yüzden normalde çekilmesi gerekiyordu. Altı yıllık dönem, F.Bahçe’nin Koç’a ihtiyacının olmadığı gerçeğini de ortaya çıkartmıştı.
Peki niçin çekilmiyor Koç ?
Çünkü F.Bahçe’ye fena halde ihtiyacı var:
Koç büyük bir kapitalist, büyük bir serveti var; ama F.Bahçe başkanlığına kadar sadece tanınmış bir soyisimden ibaretti; toplumsal kimliği yoktu.
F.Bahçe Koç’u aldı, zirveye çıkarttı. Ama o, bu büyük fırsatın değerini bilemedi. Herkese tepeden bakan, ağresif, aşırı kuşkucu ruh haliyle aldığı her karar F.Bahçe’ye zarar verdi. 20 bine yakın kongre üyesinin oy kullanmak için stada gitmemesi gerçekte Koç’a yönelik bir protestoydu.
Koç şu an, 48 bin üyenin sadece 16 bin’nin oyunu alma ezikliğini kısmen de olsa atmak için Mourinbo’nun sihirli değneğini sallayıp gelecek sezon bir şampiyonluk çıkarma umuduna bağlamış görünüyor.
- Bahçe, geleceğini yabancı bir hocanın ivedi başarısına bağlamış biz başkanı hak etmiyor bence !..
ETİKETLER : Yazdır
Yine çok sağlıklı bir analiz. Bence de Ali Koç'un başkanlığı bırakması gerekirdi. Demek oliyor ki FB; Koç imparatorluğundan daha etkilidir. Bu hengamede umarım Morinho geldiğine pişman olmamıştır. Onun üzerinde o kadar ağır bir yük, büyük bir beklenti varki başarılı olmazsa, karizma yerle bir olur. FB bu üç yıllık dönemde de başarılı olmazsa, Acun ILICALI seslerini duyar gibiyim. Umarım başarılı olur. Yalnız Ali Koç'un eski tutumunu bırakıp, sakin bir süreci başlatmasında yarar vardır. Profesyonel futbol spor değildir; bir endüstri halini almıştır. Onun için bana keyif vermiyor. Yabancı hoca ve futbolculara bu kadar döviz ödemenin ne g ... DEVAMI
- s.
- 1