
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ VE ERKEN SEÇİM
14 Haziran 2024 00:10:44
MHP lideri Bahçeli’nin yüzüklü şovu ile onun peşinden yaptığı açıklamaları neyi gösteriyor ?
Gazete ve TV’ler “Bahçeli rest çekti”, “Hodri meydan dedi” gibi sansasyonel başlıklar çıktılar gerçi, ama kazın ayağı öyle değil: Bahçeli’nin ittifaktan ayrılmaktan ödü kopuyor! Üst üste çelişkili açıklamalar yapması bir tür panik atak !
Bahçeli telaşlanmakta haklı: İktidarın nimetlerinden bol bol yararlanıyor. Böyle bir imkanı niçin tepsin ? Son yerel seçimde barajın çok altında da kalmışken üstelik ! MHP; 2028 seçimine AKP’siz girse barajın altında kalır. Bu gerçekler ortada iken niçin ortaklıktan ayrılsın ?
Bahçeli çoktandır Erdoğan’ın en önemli sorunlarından birisi haline geldi. Esneklikten yoksun takıntılı siyaset anlayışı, Erdoğan’ın hareket alanını daraltıyor çünkü.
Erdoğan’ın tek ve en önemli hedefi, 2028’de yeniden cumhurbaşkanlığına aday olmasına imkan tanıyacak bir anayasa değişikliği. Erdoğan bu yaşamsal önemdeki sorununu çözmek için her siyasal aktörle işbirliğine hazır şu an. “Yumuşama”, CHP ziyaretleri, Akşener ile Sinan Ateş’in eşinin kabülleri hep bunun için.
Bahçeli bunu anlayamıyor !
Ama, içten içe şunun da farkında:
Erdoğan her zaman kendisine bir stepne bulabiliyor, ama Bahçeli stepnelik yapacağı iktidara yürüyen bir “araç” bulamaz.
Kaldı ki, Bahçeli, elinin en zayıf olduğu bir dönem yaşıyor: Sinan Ateş cinayetinin derinleşmeye başlaması MHP’de panik havası yarattı. Hele hele Erdoğan’ın Sinan Ateş’in eşi ile görüşmesi !..
Toparlarsam…
Şu sıralar Erdoğan, 2028’de de başkanlık seçiminin içinde olmak amacıyla hareket alanını genişletmeye çalışıyor.
Eğer Bahçeli, esneklikten yoksun takıntılı siyaset üslûbunu terkeder ve Erdoğan’a koşulsuz biat etmeyi kabul ederse, ortaklıkta kalabilir belki. Ben böyle bir sonuca varılacağını düşünüyorum.
Peki CHP ne yapıyor bu arada ?
Türkiye siyasetinin yakın gelecekte nereye ve nasıl evrileceği sorusunu yanıtlayacak masanın iki yanında AKP-Erdoğan ile CHP-Özel oturuyor.
Erdoğan’ın öncelikle ve özellikle ne istediği belli.
CHP ise, “ilkten mevcut anayasayı uygulayalım” argümanı ile bazı demokratik taleplerin yaşama geçmesini sağlamaya çalışıyor.
Aslında taleplerin yaşama geçmesi Erdoğan rejiminin de işene geliyor. Talepler hayata geçerse, rejimin bir ölçüde demokratize olma yoluna girdiği şeklinde bir algı doğacak. Yani taleplerin yaşama geçmesinden CHP’den çok iktidar yararlanacak genelde. Erdoğan da bunun farkında. Bahçeli’nin engelleme çabalarına rağmen anayasa değişikliği talebinin yoluna demokratik taşlar döşemenin yararını o da görüyor.
CHP’nin izlediği politika, mevcut rejiminin mümkün olduğu kadar demokratize edilmesine önayak olmak gibi reformcu bir stratejinin ürünü şu an. Demokratik taleplerin tırmandırılarak bir erken seçimin yolunu açma gibi radikal bir stratejinin henüz ortada yok. Ama olabilir de…
Şu bile olabilir:
Anayasa değişikliği ile erken seçim belirli takvimlere de bağlanabilir.
Anayasa değişikliği gündemden düşerse rejim sertleşebilir. Erken seçim koşuluyla getirilecek bir anayasa değişikliği önerisi ise iktidarı köşeye sıkıştırır.
CHP’nin stratejik hedefi, her koşulda, erken seçim olmalıdır.
ETİKETLER : Yazdır