
YÜZÜKLÜ MESAJ !
13 Haziran 2024 00:35:47
MHP lideri Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın “sonuna kadar” süreceğini söylüyor zaman zaman. “Son”,ucu açık bir kavram, bu yüzden takvimlenmeye muhtaç. Hele siyaset “içre” ise fena halde muhtaç !
Bahçeli bu konuda bir ipucu vermiyor. Bu yüzden onun “son”unun yarın olması da olası, AKP ile MHP durdukça da…
Ama deneyimlerimiz bize şunu söylüyor:
Siyasette ittifaklara ömür biçmek olası değil. Bunun en yakın örneği Millet İttifakı…
Mayıs seçimleri öncesini anımsayın…Biri “liberal”, üçü “muhafazakar”,birisi “milliyetçi” ve birisi de “sosyal demokrat” altı parti, İyi Parti lideri Akşener mızıklanıp masadan kalkıncaya kadar nasıl da sımsıkı kenetlenmiş bir ittifaktı !
Toplantıları bile başlı başına bir ritüeldi:
Ev sahibi partinin lideri ile ileri gelenleri giriş kapısının önünde sıralanıyordu. Derken uzaktan lüks bir araba gözüküyor ve kapının önü biraz karışıyordu. Daha sonra arabanın kapısı açılıyor ve konuk liderlerin ilk geleni ev sahibi lider tarafından gülücüklerle karşılanıp toplantının yapılacağı salonun kapısına kadar götürülüyordu. Daha sonra da kapı girişine dönülüyor, ittifakın öteki liderlerinden birisinin aracı gözlenmeye başlanıyordu. Ev sahibi, tam on kez bu mizanseni yineliyordu. Çok demokratik bir ittifak olduğu için gelişler sırası hiyerarşik bir düzene tabi değildi;ama artık nasıl oluyorsa, Kılıçdaroğlu’nun lüks SUV’u daima en son geliyordu genelde…
Bıkmıştık.
Ama özellikle muhalif kanallar bu manasız gösteriyi eksiksiz şekilde yansıtma sabrını sonuna kadar gösteriyorlardı.
Niçin ?
Çünkü yoksul halkın kendilerini Erdoğan rejiminden kurtaracak umutlarıydı onlar !
Liderlerin giriş çıkıştaki yüz ifadeleri ile vücut dilleri, daha sonra siyasal gözlemciler tarafından ekranlarda analiz ediliyor,toplantının gidişatı üzerine kestirimlerde bulunuluyordu.
Komedi gibiydi.
Akşener’in bir ara masadan kalkıp yeniden oturması arasındaki o kısa sürede ülkenin üzerine zehirli bulutlar yığılmıştı sanki. Yürekler ağızlarda “son dakikada” gelişmelerini bekleniyordu. Yeniden oturacak mı, oturmayacak mı ?
Bu yakıcı soru nasıl da yürekleri dağlamıştı o sıralar !..
Aslında bütün bunların tümü saçmalığın daniskasıydı. Çünkü altılının her birisi ötekine muhtaçtı.
Masadan ayrılacak olanın siyaset sahnesinde tutunması sözkonusu olmayacaktı.Akşener bunu bile bile bir hata yaptı, yeniden masaya dönmesine rağmen o hata onu siyasetten süpürdü sonunda. Şimdi sarayın kapısında !..
Başlığa dönüyorum:
Ben bu yazıyı yazdığım sırada, Bahçeli’nin grup toplantısında kameraların gözüne soktuğu ve üzerinde “Allah bana yeter” yazılı yeşil taşlı kallavi gümüş yüzüğü, güncel siyasetin başköşesine kurulmuş, usul usul demleniyordu:
Bahçeli kime mesaj veriyordu acaba ?
Bu mühim soru anlaşılan birkaç gece, haber kanallarından sonra ekrana gelen tartışma programlarının ana teması olacak.
Mesaj deyip geçmeyin ! Sözcüğün kökü Fransızcadır ve devlet adamlarının arasında “teati edilen” özel bir bildirim formudur.
Demek oluyor ki bir devlet adamı olan Bahçeli’nin muhatabı da bir devlet adamı. Geriye kalıyor adres tespiti.
Üzerine yazı yazılan yüzüğün gümüş olması da ayrı bir mesajdır bu arada. Gümüş, İÖ 4000’li yıllara ait kral mezarlarını süsleyen bir değerli maden o.
Yüzükteki yeşil taşa gelince, islamın ikonik rengidir.
Elimden geleni yaptım. Mesajın adresini siz bulun artık !..
Acaba diyorum, Bahçeli, yüzüğünün üstündeki “Allah bana yeter “ tümcesi ile “hadi bana eyvallah”mı demek istiyor; yoksa çizmeli, arabesk müzikli videoları gibi tahta kafa siyasetimizle kafa mı buluyor ?..
İkisi de değil. Son yaptığı açıklamaya göre Bahçeli iki arada bir derede ! “Bırakırım” çıkışı aslında karanlıkta ıslık çalmak !
Erdoğan da gördü artık: Bahçeli ile gitmiyor !..
ETİKETLER : Yazdır