D E V R E K?T E N HABERLER?
03 Subat 2012 16:19:08
Gerek bana ulaştırıla, gerekse in-ternet’ten izlediğim yerel gazetelerden edindiğim izlenimlere göre Devrek çökü-yor, göçüyor haberleri çoğunlukta. Dikka-timi bunlar kadar çeken bir olgu daha var: Sosyal yaşam haberleri…
Dernekler çoğalıyorsa, sıkça ker-mesler düzenleniyorsa, eğlence geceleri yapılıyorsa ( elbette bunlar gerekli ama); bu yoğunlaşmadır anormal olan…
Bu haber trafiğine bakınca ister istemez Osmanlı’daki Lale Devri çağrışı-yor. Ekonomisi güçlü, üreteni çoğunlukta, işsizlik sorunu olmayan, göç vermeyen bir Devrek;fabrikalarını yitirmişse, işsizlik ba-şını alıp gitmişse, ticari hayat yabancı fir-maların eline geçmişse böyle bir lüksü hak etmiyor demektir…
Eski terminal alanında insandan çok araç var. Ana caddeler, ara sokaklar araçtan geçilmiyor. Bu şu anlama geliyor: Devreli yalnızca kent dışına göç-müyor; sabah akşam köyden kente de göçüyor. Yani çalışmıyor. Emekli kenti ol-muş.1969’da Devrek dergisinde sordu-ğum şu soru şimdi tam yanıtını bulmuş: “Köyden kente göçle; köylü kentlileşecek mi, kasabamız köyleşecek mi?”. Kentleşme yolundaki Devrek, bu gerçekle yüz yüze…
Yıllarca kentimizin tanıtılmasında, önemli işleve sahip festivaller, ne yazık ki kurumsallık kazandırılamadığı için bir anı olmaktan öteye gitmemiş oluyor…
ROSAK, bu güne kadar –özellikle lise öğrencilerine yönelik olan- bir Rüştü Onur Şiir Ödülü Yarışması bile ortaya koyamamıştır.
Sinemaya rağbet olmadığını yazdı bir gazete. Oysa tek sinemadan üçü kışlık, ikisi yazlık sinema dönemleri de anılarda kalmış durumda...
DP’nin Halkevi’ni kapattığında bi-zimkinin kesekâğıdı yapılan kitaplarına sahip çıkılmayan Devrek’te, Belediye bir kent kitaplığı bile oluşturamadı. Bu öneri-mi, festivallerde yineledim ama, kös din-lediler.
90 ve üstü yaşta 30 dolayında yaşlı adamımız varmış. Oysa, eskiden öyle miy-di? O yaşlıları arıyorum şimdilerde. Çün-kü, çatısı altında yaşlı bulunan evler mut-luydu… O zamanlarda Huzurevi de yoktu, huzursuzluk da… Bu evlere gerek de yok-tu. En çok da bu konudaki habere taktım kafayı…
ETİKETLER : Yazdır