Ne Zaman Güzel Günler Göreceğiz ?
19 Ekim 2011 13:35:25
Antalya Altın Portakal Fim yarışmasını kazanan filmin adı “Güzel Günler Göreceğiz” imiş. Hem de en çirkin günler yaşadığımız bir süreçte, çok anlamlı geldi bana: Anlamsız bir yaşam gergefinde canımıza okunan bir haldey-ken, böyle günlerin muştusu olabilir mi bu haber? Ne yazık ki, buna ait hiçbir emare yok, alametler de belirmeye-ceğe beziyor…
İktidar ne derse desin, içeride pek çok gerçek hasıraltı edilsin bizi en iyi yabancılar çözüyor. Örnek mi, ge-çen günlerde açıklanan AB raporu ortada. Başarısızlıklarla dolu bir karneymiş . Şuradan belli ki; AB Bakanı Bağış raporu şöyle değerlendirmiş: “ Eleştiride cömert, övgüde cimri”…Ayrıntıya girmeyi gerektirmeyecek net bir açıklama bu.
Bütün iktidarlar muhalefetten geldi bu ülkede. Ama AKP, daha ne olduğu (daha doğrusu ne olacağı) belli olmadan iktidar olan bir parti olarak iktidar oldu. Tıpkı Özal’ın ANAVATAN’ı gibi. Umutlarımız ne yazık ki kursağı-mızda kaldı; Tayyip Erdoğan’nın partisi oldu. ANAVATAN yok şimdi…
“Çok güzel şeyler olacak, göreceksiniz” demişti Cumhur’umuz. Son seçimde, “Aynı bağın gü-lüyüz” demişti Başbakan’ımız. İkisi de kelebek gibi okşuyor bizi, ama dikenlerini de batıra batıra. Kendileri için dikensiz gül bahçesine çevirdiler ülkeyi; altta kalanların canı çıksın; kalan sağlar biz yeter misali dolu dizgin yolları-na devam ediyorlar. Şakşakçıları, yandaşları, rantçıları gül döküyor yollarına .Kısacası milletle alay ediyorlar. Ama, bu millete az bile bunlar…
Hiçbir iktidar sonsuz değildir. Aslolan iktidarın nasıl sona ereceğidir. Buna kararı da ancak halk verir. Ama halk o kadar yoksullaştırıldı, biat ettirildi ki; mecali kalmadı. Seçimlerdeki %10 barajı olmasaydı, AKP çoktan inmişti iktidardan. Yeni Anayasa’yla bu kaldırılmadıkça, 2023’e odaklanan iktidar var olacaktır. Ama o zman nasıl bir Türki-ye olacağımızın da işaretleri vardır. Muhalefet bunu kanıtlayacak işler yapmalıdır…
OECD raporu bakın biz Türkler için ne diyor? “Türkler mutsuz; çünkü çok çalışıyor, az kazanıyor, vergi ödü-yor”.Bu da mı yalan? Bu yetmiyormuş gibi, Sayıştay 27 yıl sonra bir gerçeği ortaya koydu: “Milletvekillerine maaş-larından fazla ödeme yapıldı” diye uyarıyor. Milletin vekilleri bunu yaparsa, siz vatandaşın yaptıklarına ne diyebili-riz ?
80 yıllık Cumhuriyett kazanımlarını yok sayan ; 8 yılda 80 yıllık Cumhuriyetin yaptıklarından fazlasını yap-tıkla-rıyla, yapacaklarıyla övünen iktidarı baş tacı edenler; şapkayı önlerine koyup bir düşünsünler diye yazıyorum bunları. Elbette değişime, gelişime, dönüşüme gerek vardı. Ama böylesine bir çılgınlık, yılgınlık, bıkkınlık yaşama-mıştık o yıllarda bile. Üstümüze ölü toprağı serptiler sanki!
Gerçek demokrasilerde halk her şeydir. Eğer, salonunda yazıldığı gibi, “egemenlik bağsız ve koşulsuz ulusun ise”, bu ulus egemenliğini bir partiye devretmediğini kanıtlamalıdır. Bunu yapamadığı sürece de felaketten kurtula-mayacaktır. Bunun için önüde bir anayasa fırsatı vardır. Yeni anayasa halk oylamasından geçirilmelidir…TBMM Başkanı Çiçek, bir anayasa çantası göndermiş; okuyun, buna göre komisyona gelin dercesine. Bu anayasanın da, bir AKP anayasası olacağının işaretidir bu. Siyasi Partiler ve Seçim Yasaları değişmeden yapılacak bir anayasanın, refe-randumda red nedeni olacaktır bu nedenle. Doğal ki, halk bunu isterse; yahut, adını koyamadığım bir takım nedenlerle evet derse (dedirtilirse); işimiz Allaha kalmıştır…
ETİKETLER : Yazdır