YENİ CHP Mİ, YENİDEN CHP Mİ?
22 Haziran 2011 15:34:00
Sağın demirbaş kalemleri, CHP’deki “yeni”leşmeye bayılıyorlar. CHP’nin Kılıçdaroğlu ile “gelenekçi”, “devletçi”, “tutucu” görüntüsünden sıyrılmaya başladığını belirtip şak şak alkışlıyorlar “Yeni CHP”yi!..
Sağ kalemlerin tu kaka ettikleri “Eski CHP”, gerçekte neydi?
Kemalist devrimin ya da aydınlanma devriminin öncü siyasal örgütü! Türkiye Cumhuriyetini kuran devrim partisi!..
Sağ kalemlerin buna tahammülü olmadı hiçbir zaman. Altıok’un sivrileri battı durdu onlara!.. Onlar istiyorlar ki, tarihe gömülen Kemalist Devrimin öncü siyasal örgütü de tarih olsun artık!. Ola ki, silkinip ayağa kalkar!..
Sol tabanda bir gelenek vardır: Sağın, sağ kalemlerin övdüğü “solcu” bir siyasetçiye, harekete, örgüte kuşkuyla bakılır. Sol taban, böylelerine itimat etmez, dışlar…
Biz bu olayı 12 Haziran’da Ereğli’de yaşadık. Sol adayların satılık sağ basın tarafından para karşılığı övülmeleri, sol tabanda ters tepki yarattı. Sonucu hep birlikte gördük!..
Hep söylerim:
Devrimci mücadele, devrimcilerle verilir!.
Sağ kadrolarla sol mücadeleye girişilmez!...
Tersi, eşyanın doğasına aykırıdır!..
12 Haziran seçiminin Ereğli ve genelde Zonguldak’taki sonuçları bunu bir kez daha doğrulamıştır.
CHP’nin Zonguldak genelinde bir önceki seçime göre oyunu arttırması, görece bir “başarı”dır. Emekli ve emekçilerin yoğun olduğu bir kentte, CHP’nin AKP’nin arkasında kalması başarısızlıktır gerçekte!..
Sol, sorunu böyle algılar, böyle “koyar”!..
CHP’nin Ereğli’de inanılmaz oy kaybına uğraması ise, ayrıca incelemeye değer bir olaydır. Bu sonucun ciddi bir analizi yapılmadan CHP’nin 2014’teki yerel seçimlerde başarılı olması zorlaşır. Kaldı ki, yeni anayasanın kotarılması sırasında gündeme gelecek özerklik sorunu, bir erken yerel seçimi de gündeme taşıyabilir.
AKP yüzde 50’yi bulmuşken ve rejimi değiştirmeyi de kafaya koymuşken, yerel iktidarı da ele geçirmek için daha üç yıl beklemez gibi geliyor bana…
Şu sorulabilir:
CHP Kurultayı, Yeni CHP’nin yeniden CHP’ye dönüşmesine yol açabilir mi? Dahası buna gerek var mı?
Başlarda hepimiz, Kılıçdaroğlu hareketini kimlerin üfürdüğünü bile bile destekledik. Çünkü CHP’nin hantal, tamamen içe-dönük yapısının dinamizm kazanması gerekiyordu. Devrimin öncü partisi, hiç mücadele etmeden Atlantik ötesine bırakılamazdı.
Yeni CHP’nin “yeniden”leşmesi şansının bulunup bulunmadığı Kurultay’dan geçilmeden anlaşılamaz.
Kurultay bu sorunu çözemez de, klasik koltuk kavgasının arenasına dönüşürse, yukarıdaki sorunun yanıtı da kendiliğinden ortaya çıkmış olur.
Bir kurultaydan geçmeden CHP’den tümüyle umut kesmek, doğru olmaz.
CHP mutlaka kurultaya gitmelidir bu nedenle!..
ETİKETLER : Yazdır