Bu Neyin Seçimi?
31 Mayis 2011 03:53:51
Yeni iktidarı belirleme seçimi ise, “bu seçim pek çok kuşkuları da beraberinde getiriyor”, diye düşünüyorum…
Nasıl düşünmeyeyim ki; kampanya döneminin bugüne gelinen sürecinde; “mak-yavelist” söylem ve eylemler egemen oldu gündeme. Nasıl mı? Örneğin, İnönü, Demirel, Baykal, CHP, MHP, ERGENEKON, KASETLER ekseninde bir AKP kampanyası dam-gasını vurdu şimdiden. Şu anda ortalık tozduman… Bu nasıl kampanya, anlamak müm-kün değil ! Kişiler, kişilikler, ahlaki boyuttaki olaylarla meydanlar gümbür gümbür…
Bu seçim vatandaşın yaşamını daha iyi bir boyuta taşımanın değil, yaşamın daha nasıl rezil bir duruma getirileceğinin göstergesidir. Ülkenin kuşatılmasının, halkın kamplara ayrılmasının; terör belasının daha da artacağının, ekonominin daha da bozulacağının göstergesidir bence. Böyle bir kampanya dönemini 60 yıldır görmemiş biriyim. Bir kere bu seçim, adil değildir. AKP, sekiz buçuk yıldır bunu sağlayacak bir çalışma yapmadı. Siyasi parti yardımları da adaletli değildir. İktidarın avantajlarını daraltacak yasal değişiklikler yapılmamıştır. Baraj sorunu en büyük haksızlık olduğu kadar, demokratik de değildir. İleri demokrasi adına yapılan yasal değişiklikler, kuv-vetler ayrılığının tek elde toplanması ve yargı reformu denilen düzenlemelerin, iktidarın kendisini 2023’e taşımak amaçlı olduğu apaçıktır. Demokrasiyi de kendimize benzettik dersek, abartı olmayacaktır. Devlet, parti devletine dönüştürülmüştür.
Hz. Ömer adaleti yakışırdı AKP’ye. Ne gezer? Har vurup harman savuruyorlar. Devletin bütün imkânlarını kullanarak propoganda yapıyorlar. Anakara’dan Ayvalık’a kadar giitik 19 Mayıs öncesinde. Yollarda her şey AKP’yi hatırlatıyor. Dönüşte Anka-ra’ya girerken başlayan bilboardlardaki AKP afiş-poster yoğunluğu, ne derece baskı altına alındığımızın en basit göstergesidir. TV kanallarındaki özel söyleşi-tanıtım-tartış-ma programları aynı baskının bir başka görüntüsüdür…
Örneğin Zonguldak özelinde Emekliler seçimi belirleyecektir. Ama ilimizin en büyük zenginleri ise AKP’nin nimetlerine sahip olanlardır. Orada ne olursa onların dediği olacaktır. Referandumda, 2007’de bu gerçek öne çıkmıştı. Eğer Zonguldak’ta AKP oy kaybederse, ülke genelinde de düşeceğinden kuşku duymuyorum…
Hz.Ömer adaletini de anımsatayım: Odasında çalışırken iki lamba kullanırmış. Biri küçük (özel), diğeri büyük (devlete ait imiş bu lambalar). Açılış, temel atma gibi gerekçelerle (eğer bunlar partinin eseri ise) devlet uçağını kullanmak iş ve vazife ahlakına sığar mı? Sığdıranlara helal olsun !
Halkımız artık gerçekleri görmeli; siyasetin bu denli yoğun sömürü alanına dönüşmüş olmasının faturasını iktidara ödetmelidir. Bu çıkmazdan ve kötü gidişten kurtulmak için aklını, sağduyusunu kullanmalı; nasıl güvenip inanıp AKP’yi başa getir-diyse; bu kez de sen de aynı soydanmışsın dercesine en azından koalisyon iktidarını gerçekleştirmelidir. Kendi yaşamını göz önüne getirerek, vicdanının sesini dinleyerek, çoluk çocuğunun-ülkenin geleceğini düşünerek bunu mutlaka başarmalıdır. Çirkin tez-gah ve oyunların siyaseti yozlaştırmasının önüne geçmelidir…
Siyasetin itibarının bir takım pespayeliklerle bu denli itibarsızlaştırıldığı (bunu da önlemesi gerekeceği yerde; kullanmaktan çekinilmediği” bu kampanya dönemini kınıyorum…Siyasetin itibarsızlaştırılmasına olanak vermeyelim diyorum…
Benim adım HIDIR, elimden gelen de BUDUR…
ETİKETLER : Yazdır