Süheyl Batum'un Mektubu
31 Mayis 2011 03:45:14
Sevgili okurlar,
Bildiğiniz gibi bir haftadır Ereğli’nin yüzakı sağlık kuruluşlarından Devlet Hastanesinde; hastane’nin Uz.Dr. Sezer Atay’ın yönetimindeki nöroloji servisinde yatıyorum.Burası her açıdan harika bir yer.Bu, benim bilinen devletci bakış açımın yol açtığı “politik” bir değerlendirme değil. Gerçekten harika bir yer burası.İlerde bu konuya döneceğim…
Aslında köşemi açmak niyetinde değildik.Çünkü tıbbi tetkikler,oradaki dostların ısrarı üzerine bir süre “Başkent”te de sürecek.”Cepheye” ancak ondan sonra dönebileceğim.
Şu var ki CHP Genel Başkan yardımcısı değerli dostum Süheyl Batum’dan aldığım bir mektup,köşemin bir günlüğüne de olsa açılmasını zorunlu kıldı Çünkü mektup,Batum’un özellikle yerel basınla ilgili görüşlerini içeriyor.Bunların herkes tarafından bilinmesinde yarar var.
Batum’un mektubunu yayınlama kararı almamda,geçenlerde siyasal partileri yerel basınla ilgili birer programları olmamakla eleştiren TGC Genel Başkanı Ozhan Erinç’in sözleri de etkili oldu.
Batum’un mektubu şöyle:
Sayın Sina ÇILADIR
Değerli Dostum;
Genel Başkanım ve Cumhuriyet Halk Partisi ailesi adına, size sevgi ve selamlarımı sunuyorum.
Basın ve ifade özgürlüğünün açıkça ihlali anlamına gelen tüm bu uygulamaları, neredeyse hergün bir yenisi eklenerek izliyoruz. Gazeteciler birer birer gözaltına alınıyorlar, tutuklanıyorlar ve iktidar bunlara açıkça göz yumuyor, destek veriyor. Ancak bekledikçe, sustukça, korktukça durumun sizler açısından çok daha kötü sonuçlar doğurduğunu da izliyoruz beraberinde.
Hatırlayacağınız üzere sizlere yazdığım ilk mektubumda, "Gazeteciler üzerinde yaratılan baskı, korku ve sindirme ortamını ortadan kaldıracak demokratik adımların atılmasını, ceza yasalarında köklü değişikliklerin, teknoloji olmak üzere, içinde bulunduğu sıkıntıları aşabilmesine yardımcı olmak ve her türlü destek ve teşvikle sizlere güç vermek, her iktidarın boynunun borcu olmalıdır” demiştim ve sizlerden bu noktada işbirliği, destek ve karşılıklı yardım rica etmiştim.
Basın ve özellikle yerel basın Türkiye’nin olmazsa olmazıdır. “Gazeteciler milletimizin müşterek sesidir”. Gerçek bir demokrasi, ancak güçlü ve özgür bir yerel basınla gerçek olur. Oysa, görüldüğü üzere iktidara yandaş olmayan, haksızlıkları, yanlışlıkları, yolsuzlukları dile getiren tarafsız basın susturulmak için her türlü çaba sarf edilmektedir. Kendi dokunulmazlıklarından taviz vermeyenler, henüz basılmamış kitapları yazanlara dokunup, özgür düşünceleri demir parmaklıkların ardına hapsediyor, sonra bir de demokrasiden bahsediyorlar. Yandaş basının sesi daha güçlü çıkabilsin diye de, her türlü ihale verme yöntemleri, yayın, tanıtım, kitap bastırma hakkı da onlara tahsis ediliyor.
Oysa ki gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini ve bildiklerini samimiyetle “acaba başıma bir şey gelir mi” korkusu yaşamadan yazmalı ve halka ulaştırmalıdır.
Ayrıca bu sektör ancak, resmi ilan pastasından yeterince pay alabilirse ayakta durabilir. Bizler, CHP olarak, bu payın adil bir şekilde dağılmasını ve basınımızın hizmetine sunulmasını ve yapılan haksızlıkların tümünü giderip, hepinizin eşit şartlarda, korkmadan, özgürce çalışmasını sağlayacağımıza söz veriyoruz.
Birlikte el ele, yaşanan bütün bu sorunları birlikte aşacağız, bundan hiç kuşkum yok. Bu düşüncelerle siz değerli dostuma kolaylıklar diliyor, sevgi ve saygılarımı iletiyorum
ETİKETLER : Yazdır