SURİYE’DE NELER OLUYOR ?
02 Aralik 2024 00:03:54
Suriye’de birileri düğmeye baştı, cihatçı terör örgütleri hareketlendi. Suriye’nin önemli kentlerinden birisi olan Halep ve çevresini ele geçirdiler. HAMA’ya yürüyorlar.
Günlük siyaset dilinde cihatçı/şeriatçı örgütler “rejim muhalifleri” diye anılıyor. Orası öyle ama deyimin tam karşılığı bu değil. Şöyle olmalı:” Şii Esad rejiminin muhalifleri…”
Çoğu Selefi/Vehhabi olan şeriatçı örğütlerin arkasında, Vehhabi/Selefi Suudi Arabistan ile Katar ve BAE var. Cihatçıları bunlar finansa ediyor. Onların arkasında da ABD ve genelde emperyalist Batı var. Oradaki iç-savaş emperyalistlerin koordine ettiği mezhep savaşı.
ABD, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’yu yeniden biçimlemek/paylaşmak için her türlü enstrümanı kullanıyor. ABD için enstrümanların sesi değil, işlevi önemli. Esad rejimine karış olmaları yeterli. “Solcu” PKK’da, şeriatçı HTŞ’de ABD’nin kullandığı “muteber” örgütler. Bunların zaman zaman “niza”ya düşmelerini oyunun defosu sadece.
Esad rejiminin arkasında İran ile Rusya var. ABD’nin amacı İsrail ile Suriye rejimi arasında bir tampon bölge ya da yarı-militer bir Kürt devleti yaratmak. Bunun için PKK/YPG’yi kullanıyor.
Şeriatçı örgütlerin derdi de şii Esad rejimini devirip sünni bir rejim kurmak.
ABD’nin umurunda değil bu. Onun sorunu, yeni rejimin niteliği değil ABD yanlısı olması. Selefiler Suriye’nin yönetimine gelirse elbette en büyük destekçileri Suudi Arabistan ile Katar ve BAE aracılığı ile ABD’nin kucağına oturacaklar. Bu şekilde Rusya, Ortadoğu’daki bir müttefikini daha kaybetmiş olacak. ABD, Rusya’yı kuşatma politikasında bir mevzi daha kazanacak…
Peki Türkiye ?
Türkiye başta Esad rejimini devirmek için ABD ile birlikte hareket etti. Ancak Rusya’dan destek alan Esad direndi. Bu arada ABD’nin PKK/YPG’ye Türkiye sınırında bir özerk bölge yaratma planı deşifre oldu. Türkiye’nin ABD ile birlikte Suriye’ye girmesi yanlıştı. Bu kez PKK’nın varlığı nedeniyle çıkması yanlış hâle geldi.
Türkiye, Kuzey Suriye’de güvenli bölgeler kurma yolunu tuttu. ABD oyununu bozmak için eğer bu yapılmasaydı şu an Türkiye’nin elindeki güvenli bölgeler PKK/YPG’nin elinde olacaktı.
Türkiye , ABD’nin Suriye’yi bölme projesinin arka planını nihayet gördü. Rusya ile iyi ilişkiler kurma yolunun tutuluşunda ABD’nin PKK provokasyonu da etkili oldu.
Bugün Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı bir pozisyonda. Oradaki askerimiz kalıcı değil; Esad rejiminin sınır güvenliğini sağlayacağı zamana endekslemiş bir konuk sadece.
Ancak son olaylar da gösteriyor ki Esad rejimi, kelin merhemi olsa modunda ! Sınır güvenliği bir yana önemli kentlerini elinde tutamıyor…
Yeri geldi bir soru açacağım:
Cihatçı örgütlerin düğmesine niçin şu sıralar basıldı peki ?
Esad’ın başdestekçisi olan Rusya zor durumda. ABD ve emperyalist Batı ülkeleri artık açıkça Ukrayna’ya balistik füze desteğinde bulunuyorlar. Barışçı ve özgürlükçü (!) Batı, Rusya-Ukrayna savaşının sürmesini, kentlerin yakılıp yıkılması, binlerce insanın ölmesini umursamıyor ! Yeter ki Rusya yıpransın/zayıflasın…
Esad rejimi Rusya’nın aktif desteği olmadan cihatçı terör örgütleriyle bahşedemez. Çünkü bunların arkasında ABD/Batı ittifakı var.
Eğer Esad rejimi devrilir de Suriye cihatçıların yönetimine geçerse, cihatçılar bir şekilde ABD’nin kontrolüne girecektir. Bu aynı zamanda PKK/YPG’nin oradaki varlığının kalıcı olacağı anlamına da gelecektir.
Türkiye bir süredir Esad rejimiyle görüşmek istiyordu, ancak Esad’ın kibirli inatçılığı yakınlaşmayı önledi. Oysa iki komşu el-ele verseydi ABD’nin cihatçıların düğmesine basması engellenebilirdi.
ETİKETLER : Yazdır