
DURUM
17 Mayis 2024 23:58:29
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan zeki,deneyimli ve karizmatik bir politikacı. Bu özelliklere sahip tüm politikacılar ve devlet adamları gibi serinkanlı, en olumsuz koşullarda bile paniğe kapılmıyor.
31 Mart yenilgisinden sonra da bu özelliklerini gördük Erdoğan beklemedik yenilgiyi serinkanlıkla karşıladı, paniğa kapılmadı. Bununla da kalmadı, somut durumun somut bir analizini yaparak partisi ile iktidarı için en uygun taktik siyasetin “yumuşama” olduğunu saptadı. Yenilginin şokunu atlatmak, derlenip toparlanmak için zamana ihtiyacı vardı. Ancak…
Erdoğan’ın bu siyaset taktiğinin tümüyle hayata geçirmesinin önünde iki engel var:
Ekonomi ile Bahçeli !
Erdoğan, Nas ekonomisinin başarısızlığını sineye çekip yeniden neoliberal modele dönülmesinin önünü açtı. İngiltere ve ABD’de çalışan Türk kökenli ekonomistler getirdi…Onların uygulayacağı modelin kısa vadede olumsuz sonuçlarının olacağını da biliyordu. Çünkü Şimşek ve arkadaşları kriz dönemlerinde uygulanan klasik modeli ya da kemerleri sıkma modelini hayata geçireceklerdi. Bu da kısa vadede emekçi halkın biraz daha ezilmesine yolaçacaktı. Ama, başka çaresi de yoktu.
Deflasyonist politikanın ilk adımlarının atıldığı dönemde gelen 31 Mart yenilgisi Erdoğan’ın elini zayıflattı. Şu anki en önemli sorunu bu.
Diğer sorun ise, ortağı Bahçeli’nin kırmızı çizgileri ile agresif siyasi uslubu:
Bahçeli, yumuşama politikasının muhalefete bazı ödünler vermeyi gerektirdiğinin ya bilincinde değil ya da bilerek kırmızı çizgilerinde ısrar ediyor.
Bahçeli’nin kırmızı çizgileri belli: Anayasanın ilk dört maddesi, PKK/DEM, FETÖ, Gezi ve tabii CHP !
Görünen o ki Bahçeli bu konularda ödün vermek eğitiminde değil. CHP’li Özel’in ziyaretini kabül etmesi sırf otağının hatırına ! Ama ötekilerde diretiyor. Bu da Erdoğan’ın yumuşama politikasının sekteye uğramasına neden oluyor.
Bu kritik eşikte kriminal bir olayın ya da Kaplan çetesinin çökertilmesi olayının birden bire siyasal bir kimlik kazanması bence bir rastlantı değil. Bir kurgu, bir iç-hesaplaşma olasılığı ağır basıyor gibi. Soru şu: Bu olay derinleşir mi ? Çaplı bir iç-hesaplaşma şeklinde mi derinleşir, yoksa top FETO’ya atılıp olayın üzeri mi kapatılır ?
Bence ikinci olasılık ağır basıyor. AKP ile MHP arasındaki sirkülasyon gerilimli de olsa, ortakların bunu kopuşma noktasına taşımalar olası değil. Hâlâ birbirine muhtaçlar. Bir erken seçim de olsa, seçim 2028’e de sarksa bu böyle…
Sinan Ateş suikastı davasının da bir kopuşmaya neden olmayacağını düşünüyorum.
Ancak…
MHP’nin yumuşama politikasının zorunlu kıldığı ödünlerin verilmesinde uzlaşmaz bir tavır takınması Erdoğan’ın anayasayı gündeme taşımasını zorlaştırıyor.
Çünkü başta CHP olmak üzere muhalefet, yumuşamanın meyvelerini somut olarak görmek istiyor. Gelgelelim gelişmeler tam ters yönde: Kobani davasında yağdırılan cezalar, Yargıtay başsavcılığına yapılan atama, Kavala’nın yeniden yargılama talebinin (ki bence erkendi) reddedilmesi, rüzgarın tersine dönebileceğini de işaret ediyor.
Diyelim ki döndü, Cumhur İttifakı otoriterizmin dizginlerini bıraktı.
Bu durumda ne olur ?CHP/muhalefet erken seçim bayrağını yükseltir, çarşı biraz daha karışır !..
Erdoğan zeki bir politikacı. Bunu görüyor. AKP’nin (ki onun kişiliğiyle özdeşleşiyor bir yerde) geleceğinin anayasa değişikliğinde yattığının bilincinde.
Sanıyorum Erdoğan, yumuşama politikasında sonuna kadar ısrar edecek. Yok, Bahçeli’yi ikna edip gerekli zemini yaratamazsa bu kez topu CHP’ye atıp onun uzlaşmaz tavrı nedeniyle yumuşamanın hayata geçiremediğini ileri sürecek.
CHP çok dikkatli olmalı derim ben. Şu an için en doğru politika Ateş suikastı ile Kaplan olaylarının kulisine girmeden savunmak olmalıdır. Kulise girilirse, yumuşamanın başarısızlığı halinde Erdoğan’ın topu CHP’ye atması da kolaylaşır.
ETİKETLER : Yazdır
Bir anımı anlatmak istiyorum,1978 yılında İstanbul Kartal'da askerlik yaparken izinden dönen arkadaşın pakete sarılı gazete yi aldım Aydınlık gazetesi imiş, sayfaları çevirince sayın Sina Ciladir in makalesi ile karşılaştım arkadaşlara göster dim, inanmadılar,sonra yazı yi inceledim Yazı da Ereğli den bahsedince hem serim olduğu na inandılar,Sina Bey,in sayesinde büyük sükse yaptım
Sayın Sina Ciladir siz ulusal basında yazmanız gerekiyor, yerel basın da harcanıyorsunuz,, Sizin gibi ulusal basında yazar Yok,siz ulusal basına layıksıniz
Beğenildi (1)
- s.
- 1