
KANDİL/DEM ORTADA KALDI !
01 Nisan 2025 00:30:02
Silah bırakmak “ateşkes” anlamına da gelir teslim olmak anlamına da...PKK/Kandil’den sadece teslim olması beklenmiyor, aynı zamanda örgütün lağvedilmesi de bekleniyor;üstelik koşulsuz !
Şimdiye kadar olan gelişmeler; yani Bahçeli’nin silah bırakın ve örgütü lağvedin açıklaması ile ona koşut olarak Apo’nun Kandil’e aynı çağrıyı yapması ve Kandil’in de aynı doğrultudaki karşılığı Apo’nun serbest bırakılması koşulunu da içeriyordu.
Tek yanlı bir koşuldu bu. Sadece Apo ve PKK tarafından önerilmişti. Apo, açık bir koşul getirmemiş, ancak demokratik koşulların yaratılmasıyla yetinmişti; PKK ise hem Apo’nun serbest bırakılmasını istiyordur ve hem de örgütün feshi için gerekli demokratik koşulların yaratılmasını...
Kısaca ortak bir zemin yaratılamamıştı. Diyalog kesilmiş gibiydi. DEM, süreci canlı tutmak için parti ziyaretlerine başlamış, ayrıca Nevruz münasebetiyle Apo ile görüşmek için izin istemiş ama verilmemişti. Araya İmamoğlu operasyonu da girince süreç kesintiye uğramıştı
...
Erdoğan’ın önceki gün konuyu biraz da aba altından sopa göstererek gündeme taşıması sürecin büsbütün noktalanabileceği izlenimini yarattı.
Erdoğan, PKK’lılara mealen örgütünüzü feshedecekseniz edin, sabrımız taşmak üzere diyordu. Koşul-moşul yoktu.
Bu tavır doğrudur. Devlet terörle masaya oturmaz, pazarlık yapmaz.
Örneğin geçmişte bir İRA örneği var. İrlanda Kurtuluş Ordusu (İRA) ismindeki para-militer örgüt uzun yıllar varlığını koruduktan sonra koşulsuz teslim olmuştu...
PKK/Kandil ne bekliyor ? Ayrıca neyine güveniyor da koşul ileri sürüyor ? Kandil’in yapması gereken koşulsuz teslim olmaktır. Kandil’in dinazorlarına ve ötekilere ne olup olmayacağına Türkiye karar verir. Onbinlerce insanımızın ölümünden sorumlu bu çeteye şimdiye kadar zaten gereğinden fazla yumuşak davranıldı.
Bu konuda Erdoğan’a katılıyorum. Kandil, kabak tadı vermeye başladı !..
Burada DEM’in de hatası var: Özellikle Apo’yu allayıp pullayıp çok büyük bir lider havasında piyasaya sürmesi kitlelerde ters tepki yarattı.
Herkes biliyor ki Apo, Kenya’da yakalanıp Türkiye’ye getirilmesinden bu yana emre amade bir “hizmet adamı”...Daha ilk gün kendisi söyledi; “Ne hizmet olursa yaparım” dedi...
Böylesine kişiliksiz, korkak, kişisel esenliği için davasını pazara çıkartan birisi, bu arada seçim önceleri iktidarın tepe tepe kullandığı birisinin çok büyük bir lider olarak sunulmaya çalışılması mizahi göndermelere de neden oldu zaten.
Kandil’e gelince...
Kandil’in artık arkasında ABD de yok. ABD’nin partneri artık Suriye PKK’sı. ABD ve İsrail ilk aşamada Suriye’de PKK’yı HTŞ rejimine entegre ederek akladı ve meşruiyet kazandırdı. Aslında entegrasyon filan da yok. SGD/YPG/PYD (PKK) Suriye’nin Kuzey doğusundaki petrol üretim tesislerinin üzerinde oturuyor. Suriye’nin yüzde 30’a yakını onların elinde. ABD de aynı bölgede... HTŞ ile PKK’nın yaptığı birleşme ön protokolü yıl sonuna endeksli. Yıl sonuna kadar Suriye’de Ahmet Şara rejimi ayakta kalabilir mi o da belli değil !..
**
Erdoğan’ın Kandil konusunda sabırsızlanmasının nedeni belli. İktidarın önünde daha anayasa değişikliği sorunu var. Bu konuda DEM ile mutabakat sağlama sorunu var. Daha çözmesi gereken yığınla sorunu var ayrıca...
DEM’in şu sıralar ne yapacağını bilemez hale gelmesi de AKP’nin elini zorlaştırıyor...
Kandil’in teslim olmaktan başka şansı yok. DEM kanalıyla kendisine ağıra satmaya çalışması, hele hele Apo’ya tutulan dışbükey aynalar “Kürt Sorununa mizahi bir tat da katmaya başladı !..
ETİKETLER : Yazdır