
NE YAPMALI ?
14 Mayis 2025 00:07:31
PKK’nın teslim olmasından sonraki süreç teknik ve politik olmak üzere iki koldan yürütülecek. Devlet PKK’nın silah bıraktığına ikna olduktan sonra sıra demokratik dönüşümlere gelecek...
Senaryonun çerçevesi böyle...
Silah bırakılmasına karşılık olarak öne itilen taleplerin adresi kim peki ? PKK mı, DEM mi ? Top artık DEM’e geçti, talepler onun...
Bu tablo, PKK’nın tek yanlı değil, gayrıresmi pazarlıklar sonucu teslim olduğu anlamına gelmiyor mu peki ?
Neresinden bakarsanız bakın, bir algülüm ver gülüm olayıyla karşıkarşıyayız !
Yoo itirazım yok. Çünkü herşeye rağmen Kandil’in kapısına kilit vurulması iyi bir şey... Eğer bu olay Türkiye’nin özellikle şu günlerde çok büyük ihtiyacı olan demokratik ambiansı ve giderek dönüşümleri sağlayacaksa alkışlarım bile !
CHP lideri Özal, fesih sonrasının ilk değerlendirmelerine ilkeli ve gerekçi bir giriş yaptı. Atatürk cumhuriyetini savundu, içerde siyasi savaş sürerken barıştan sözedilemeyeceğini söyledi.
Özel, Atatürk Cumhuriyetini kırmızı çizgi olarak ileri sürerek demokratik dönüşümlerin federalizmin kapısında son bulması gerektiğinin altını çizdi; ülke bütünlüğüne atıf yaptı. Bunun yanısıra, herkes içerdeyken barış sürecinden ve demokratik dönüşümlerden sözedilemeyeceğini söyledi.
Bence tüm muhalefet partilerine bu şekilde yolgözlerdi Özel..
Özel’in bu tavrı demokratik dönüşüm sürecinin çerçevesini oluşturur mu ?
DEM’in başındaki bir grup ile parti içindeki ayrılıkçılar, yeni yapılacak anayasada federalizme kapı açmak istiyorlar. Hedefleri de anayasanın Türk vurgulu 42 ve 66 maddeleri...
Diğer yandan AKP’nin de, Erdoğan’ın yeniden aday olmasını sağlayacak anayasal talebi var.
Soru şu:
DEM ile AKP’nin yeni anayasa talepleri onları ortak bir mücadele platformunda bir araya getirebilir mi ? Uzlaşma halinde DEM, Cumhur İttifakına katılır mı ?
Daha baştan öyle planlandığını düşünüyorum
Federalizm, Kürt ayrılıkçılarının havucudur, kim gösterirse göstersin ona takılmaktan kendilerini alamazlar !
ABD de aynı havucu uzatarak Ortadoğu ülkelerini birer birer bölmüyor mu ? ABD’nin Büyük Kürdistan Projesi; Irak, Suriye, İran ve Türkiye Kürtlerini bir bayrak çatısı altında toplamayı öngörmüyor mu ?
DEM’in “sorun” olarak ileri sürdüğü taleplerinin TBMM çatısı altında tartışılmasına kimse karşı değil. Ayrıca gerekirse halkoylamasına başvurulmasına da. Ben vatandaş Sina olarak sadece federalizme gedik açacak anayasal değişikliklere karşıyım. Cumhurbaşkanlığının seçme-seçilme maddelerinin değişip değişmemesi hiç umurunda değil, ama değiştirilirse rahatlama sağlar..
Şu konuda Özel’e hak veriyorum:
Herkes içerdeyken demokratik dönüşümlerden sözedilemez. Bunu DEM eşbaşkanı Hatimoğlu da kabül etti en son.
CHP’nin değil, Türkiye’nin normalleşmesi gerekiyor. Çünkü CHP’nin etkinlikleri zaten normalleşme için!
Buradan bakıldığında gözler haliyle AKP-Erdoğan’ı arıyor. Sonuçta Türkiye’nin PKK sonrası nasıl bir sürece gireceğine onlar karar verecek. Muhalefet onların yaklaşımına göre tavır takınacak.
Türkiye’nin özellikle yargı bağımsızlığına en çok ihtiyaç duyduğu koşullar içindeyiz. İktidar da bunu görebiliyorsa gereğini yapmalıdır...
ETİKETLER : Yazdır