
YENİ DENGELER KURULUYOR !
13 Mayis 2025 00:09:33
PKK, kendisini feshettiğini ve silah bıraktığını açıkladı.
PKK bir kodlamadır, Kürtçe açıklaması Kürdistan İşçi Partisi’dir. O artık ismen yok...
PKK’nın fesih bildirisindeki; “PKK adıyla yapılan faaliyetlerin durdurulduğu” ifadesi dikkatimi çekti. Demek oluyor ki PKK adıyla yapılmayan PKK faaliyetleri bundan böyle de devam edecek.
Bu zaten biliniyor. PKK, ABD’nin yönlendirmesiyle iç-savaş sırasında örgütün yüzde 90’nını Suriye’ye taşımış, Kuzeydoğu sınırımıza bitişik bir petrol ve su havzasına yerleşmişti. Bir başka ifadeyle Irak cephesini Suriye’ye taşımıştı.
Kandil bu şekilde işlevini yitirmiş, ABD arkasından çekilmiş bir başka deyişle silahlı mücadelenin/terör faaliyetlerinin koşulları kalmamıştı. Bunda TSK’nın etkin mücadelesi de önemli rol oynamıştı.
Şu an kendisini fesheden, bir anlamda da teslim olan PKK bu PKK işte ! YPG, PYD ve SGD isimlerini kullanan Suriye PKK’sı varlığını koruyor. Türkiye’ye sınır tacizlerinde bulunuyor.
ABD, Suriye PKK’sına meşruiyet de kazandırdı. SGD ile Suriye yönetimi arasında yapılan anlaşmaya göre, yılsonuna kadar Suriye PKK’sı resmi orduya katılacak.
Öyle bir şey olmayacak elbette ! ABD, Suriye PKK’sının kontrol ettiği geniş petrol ve su havzasının özerk bir bölge haline getirilmesi için diplomasi yapıyor şu sıralar...Bu konuda Türkiye ikna edilebilirse özerk bölge resmileşecek.. PKK bunun hazırlıklarını da yapıyor. Bölgedeki Arap kentlerine Kürtçe tabelalar astırıyor örneğin...
Türkiye, ABD’nin arkasından çekildiği Kandil’i bir kara harekatıyla süpürebilirdi. Ancak anlaşılıyor ki Kandil’in kendisini feshetmesi, iktidara içerde yeni denge değişiklikleri için fırsat da yaratacak. Öncelikle de anayasanın değiştirilmesi için...
PKK’nın fesih bildirisinde Lozan ile sınırları belirlenen ulus-devlete küstahça karşı çıkılması yeni bir şey değil. PKK’nın ötedenberi savunduğu gerici bir tez bu. Türkiye ulus devleti bir milli demokratik devrimle kuruldu. Tarihsel ve toplumsal bir devrimci aşamaydı bu.
PKK’nın ulus devlete, onun kişiliğinde milli demokratik devrime karşı çıkan gerici bakış açısını bizim siyasal İslamcılar ile Yeni Osmanlıcılar da savunur öteden beri. Bunların devrim karşıtı gerici ittifakı yeni bir şey değil yani.
Benim ayrılıkçı Kürt hareketini öteden beri mandacı milliyetçilik olarak nitelemenin nedeni bu. Sevr’de somutlaşan emperyalist paylaşımcı projeye yatkınlık !..
Soru şu:
Bundan sonra ne olur ?
Sembolik silah teslimiyetleri, yönetici kadrolara güvenli ülkeler/yerler sağlanması, göreceli af çıkartılması gibi “teknik” sorunların yanısıra anayasa değişikliği gündeme gelecektir. Kürtlerin öncelikli talebi anayasanın 42 ve 66 maddelerinin değiştirilmesi olacak sanıyorum. Karşılığında da cumhurbaşkanı seçme-seçilme maddelerinin değişikliğine destek verilecek...
AKP medyası sürecin aşamalarını ısrarla gündemin başında tutarak İmamoğlu operasyonu ile CHP’nin erken seçim etkinliklerini tali plana itecekler... Bu şekilde İmamoğlu iyice tecrit edilirken, erken seçim sürecinin yerini çözüm süreci alacak...
Bir başka soru açacağım:
Peki evdeki bu hesap sahada tutar mı ?
Sorunun yanıtını başta CHP olmak üzere muhalefetin sürece karşı takınacağı tavır belirleyecek.
CHP fesih olayını “barış” temalı bir yaklaşımla karşılıyordu. Ancak artık net şekilde görülüyor ki anayasa değişikliği ile demokratik değerlerin ve ulus devletin sorgulanacağı bir sürece sokulmak isteniyor Türkiye. Eğer bu olursa CHP’nin iktidar yürüyüşü kesintiye uğrayacaktır.
CHP’nin yapması gereken; iktidar yürüyüşünü Cumhuriyet devriminin değerlerini kora kor savunarak taçlandırmak olmalıdır. Kararsızlık, etnik popülizmde ısrar yürüyüşte gedikler açar !..
DEM eşittir Kürt halkı değil artık. CHP’nin tabanında da Kürtler var. Ayrılıkçılığın Türkiye düşmanlarının işine geldiğini gitgide daha iyi özümseyen Kürt emekçileri...
ETİKETLER : Yazdır