
YUMUŞAMA ZORUNLU !
06 Mayis 2025 00:09:05
Demokrasiyle yönetilen ülkelerde erken seçim atmosferi ekonomik, sosyal ve siyasal krizin/krizlerin iç-içe geçmesiyle oluşur.
Erken seçim atmosferinin oluşması orada seçim yapılacağı anlamına gelmez. Ama, krizlerin derinleşmesi halinde olağan seçim takvimi yakın değilse bir erken seçim kararı alınması gerekir..
Batı ülkelerinde bunun örneklerini sıkça görüyoruz.
Bunun nedeni demokratik düzenin devamını sağlamak ve geleceğini garanti altına almaktır. Gerektiği an halkın hakemliğine başvurulmazsa orada demokrasi dışı seçeneklere kapı aralanmış olur.
**
Ülkemiz uzunca bir süredir ekonomik sorunlar yaşıyor; sorunların krize dönüşüp derinleşiyor. Ülkeyi yönetenlerin çare üretmekte gecikmesi ve sonuçta kriz dönemlerinin klasik seçeneklerinden birisi kabül edilen kemerleri sıkma politikası (deplasyon) izlenmeye başlanması, kaçınılmaz olarak sosyal ve siyasal alanlarda da yankısını buluyor.
Halk kitleleri doğal olarak ekonomik krizin faturasının kendilerine uzatılmasına itiraz ediyor. İtirazlarını değişik şekillerde deklare ediyor. Kitle hareketleri toplumsal rahatsızlığın başlıca göstergelerinden birisi.
Şu an ülkemizde derinleşmiş bir üçlü kriz yok, ama oraya gidiyoruz. TÜİK’in iyimser enflasyon ve diğer verilerine rağmen yaşamın gerçekleri ekonominin ufkunda bir “boom” döneminin bulunmadığını gösteriyor.
Bu yüzden kitlelerin memnuniyetsizliği artıyor, haklarını sokakta da arama eğilimleri güçleniyor.
CHP’nin iktidarın “kalelerinde” bile yaptığı mitinglerin görkemi, bunun tipik bir göstergesi.
Bu koşullarda ülkede siyasal krizin ve derinleşmesi kaçınılmazdır. Son İBB operasyonu aslında siyasal krizin dışa vuran biçimlerden birisi. İktidar bu tür eylemlerle yönetme zsafiyetini muhalefete fatura ederek işin kolayına kaçıyor...
Artık herkes görüyor ki ülkemizde erken seçimin koşulları hızla olgunlaşıyor.
Ancak şu da var:
Özellikle demokrasileri arızalı ülkelerde hiçbir iktidar seçim koşulları kendisi için en elverişli hâle gelmeden seçim kararı almaz. Bu, kabül edilemese bile en azından anlaşılabilir bir durumdur.
Şu var ki en elverişli koşulların ne olduğunu hiçbir iktidar tam olarak bilmez !
İBB operasyonları, eğer seçim koşullarını iktidar için en elverişli hal getirmeye amaçlayan bir “mıntıka temizliği” ise (ki öyle görünüyor) bunun tipik bir örneğidir. Çünkü İBB operasyonları seçim koşullarını iktidardan çok muhalefet için elverişli kıvama getiriyor daha çok...
Soru şu:
İktidar bunun farkında mı ?
Farkında ise “telef, siyasetini bırakıp yumuşama siyaseti izlemesi gerekir artık. AKP’nin en son TÜSİAD’a zeytin dalı uzatması iktidarın en azından özel sektörün “baba”ları ile kavga etmenin anlamsızlığını gördüğünü gösteriyor.
Peki yumuşama devam eder mi ?
Buna Erdoğan karar verecek. Bence etmeli. Türkiye üç krizin iç-içe geçmesinin yolaçtığı ağır sorunları/taşıyamaz hâle geldi !
Politik nitelik taşıyan son bireysel şiddet olayları yükün daha da ağırlaşabileceğini gösteriyor.
Her ülkede kriz dönemlerini fırsat olarak gören avanturist radikal gruplar olabilir ve vardır da.
İktidar sertlik siyasetini sürdürürse bunlara prim vermiş olur. Bugün yapılması gereken demokratik-meşru siyasetin çizgisinden sapmadan ve şiddeti en sert biçimde redderek ülkeyi rahatlatacak önlemler almaktır.
Bu şu an için erken seçimden de önemli. Erken seçim gerekli yumuşama sağlandıktan sonra gündeme gelebilir ancak...
ETİKETLER : Yazdır