KİRLİLİK HER YERDE !..
08 Mart 2024 00:07:16
Şu sıralar Netfix’te yayınlanan Blacklist isminde bir dizi izliyorum …
Dizi, ABD’nin ünlü federal polisine (FBI) bağlı özel bir timin suç örgütleriyle mücadelesini anlatıyor…
Dizinin ilginç yanı, Özel Timin muhbirinin, tüm dünyada aranan efsanevi bir suç imparatoru olması !
İmparator, AB hükümeti ve FBI ile özel bir anlaşma yapıyor. Anlaşmaya göre suç dünyasının ünlü örgütlerini FBI’a ihbar ediyor, onlar hakkında ayrıntılı bilgiler veriyor ve yakalanmasını sağlıyor. Ama öte yandan da bu şekilde rakiplerini tasfiye ediyor, imparatorluğunu büyütüyor, büyük servetler kazanıyor…
Al gülüm ver gülüm hikayesi…
Ben çocukken babam Ahmet Naim’in Yedigün dergisinde Federal Polis ve Gangsterler adını taşıyan bir çevirisi dizi halinde yayınlanmıştı. Diziyi çok sonraları babamın arşivinde bulup okumuştum.
Blacklist onu andırıyor, ama çok daha ayrıntılı ve güncel İçinde gizemli bir casusluk öyküsünün de yeralması diziye essiz bir gerilim katıyor.
Dizi, ABD’nin CIA dahil illegal istihbarat örgütlerinden senatörlere, yargıya ve Beyaz Saray’a uzanan kirli işlerini de ifşa ediyor ayrıca.
Bizde böyle bir dizi yayınlansa yazarı da yayıncısı da anında tantuna giderdi…
Dizide, suç örgütlerinin ve siyasetçilerin yargıyla kurdukları rüşvet ve şantajla örülmüş kirliliklere de yer veriliyor.
Kulaklarına üflenenleri yasalara takla attırarak yerine getiren satılık savcı ve hakimlerden, uluslararası çetelerle iç-içe geçmiş devlet örgütlerinin binbir dümeni sergileniyor…
Diziyi izlerken, adalet kavramının bizzat adalet tarafından nasıl çarpıtılıp tanınmaz hâle getirildiğini görüyorsunuz.
Soruyu açacağım:
Bu sadece ABD’ye özgü bir durum mu ?
Yok canım ! Tüm dünyada böyle !..
Sürüyle darbe girişimi ve darbeyle örülmüş yakın tarihimize bakın bir ! O tarih, siyaset ve yargıyla harmanlanmış bir komplolar tarihi de değil midir ?
Daha dün ABD’nin manipüle ettiği FETÖ’nün darbe girişimiyle noktalanan binbir komplosunun başdöndüren öyküsünü yaşamadık mı ?
FETÖ’cü savcılar, hakimler, siyasetçiler, emniyet müdürleri vb. hâlâ arşivlerde sıcak değil mi ?
Rezil muhbirler, haysiyetsiz kalemler, profesyonel komplocular keza ?..
ABD’nin kucağında oturan PKK’nın siyasi uzantılarının bölücü provokasyonları değişik formlarda karşımıza çıkmıyor mu bugün de ?
Ta kasabalara kadar uzanan bu bataklığın yarattığı kirli tiplerin, şunun bunun kulağına birşeyler fısıldayarak dürüst insanları, kalemleri, siyasetçileri safdışı etmeye çalıştıkları bilinmiyor mu ?
Ben bunları bilirim. Darbecilerin uzun süre tek satır ifadesini almadan, savcı ve hakim karşısına çıkartmadan hücrelerde buharlaştırdığı bir kişi olarak bilirim. Altmış yıldır siyaset gözlemleyen bir gazeteci-yazar olarak bilirim. Tarihi davalarda yargılanmış bir sanık olarak bilirim. Kokarcıların kimlerin kulaklarına neler fısıldayıp kimleri eğip bükmeye çalıştıklarını bilirim …
**
Adalet kavramı sadece örf ve âdete, hukuka ve yasalara dayalı bir kavram değildir; ayın mumda bir etik/ahlaki kavramdır da. Toplumsal ahlakın yolaçtığı, çürüdüğü toplumlarda yargının daha çok tartışılır hâle gelmesinin nedeni budur.
Türkiye’de yargının en çok tartışılan bir güç haline gelmesine bir de bu açıdan bakmakta yarar vardır.
ETİKETLER : Yazdır