AKP’NİN BAŞARISININ (!) SIRRI ?
05 Mart 2024 00:07:21
AKP’nin yirmi yılı aşkın süredir ekonomiyi ve genelde Türkiye’yi kötü yönetmesine rağmen hâlâ sandıktan birinci parti olarak çıkmasının sırrı şu:
Türkiye halkının yarıdan çoğu, ekonomi ile siyaset ve sosyal yaşam arasındaki sımsıkı bağı görmekten yoksun !
Körler ülkesinde tek gözlü kral olur modundayız bu yüzden.
Bunun üzerine bir de mistizmin en analitik (!) avandanlığı olan kaderciliği ekleyin, tablo tamamlanır.
AKP sözcüleri halkın bu ruh halini iyi bildiği için, örneğin ekonomi ne zaman dip yapsa, kitlelerin karşısına çıkıp bunun “dış güçlerin işi” olduğunu söylüyorlar. Başta da Erdoğan…
Halkın önemli bir kesimi buna inanıyor !
Seçimlerde o “dış güçler”in terör ayağı olarak PKK’yı öne itip, PKK’nın “CEHAPE” ile iç-içe olduğunu söylüyorlar; montajlanmış kasetleri belge (!) olarak kakalayıp bitiriyorlar !..
Halkın çoğunluğu olmasa bile sözü edilecek bir kesimi: ekonomi ile sosyal yaşam arasında; sosyal yaşamın içinde de tantuna gitmesinin nedeni arasında bir bağ kurma yeteneğinden yoksun olduğu için AKP ülkeyi gül gibi yönetiyor !..
Kağıt toplayıcı TV ekranına yakındıkça yakınıyor, aç olduğunu filan söylüyor. Oyunu kime vereceği sorulduğunda ise göğsünü gere gere Erdoğan’a vereceğim diyor.
Bu kadar !
Ekonominin kötü yönetilmesinin sosyal yaşama yansıdığının, adaletsiz sosyal politikaların emekçi halkı dibe indirdiğinin farkında değil hurdacı !
O ve onun gibiler farkında olmadığı için AKP stepnesiyle birlikte hâlâ iktidar !
Sırtını hakikaten halka yaslıyor !
**
Bu satırların yazıldığı sırada Maliye Bakanı Şimşek TV’lere Nisan’da vergi artışı olmayacağını, iki yıl içinde enflasyonun tek haneye ineceğini filan söylüyordu.
Bunlar ilgimi çekmedi, şu sözü çekti:
“Halk bizden tasarruf istiyor !”
Kime idi bu sözler ?
“Biz” derken devleti kastediyor, devlete sesleniyordu. Kendisinin de içinde bulunduğu hükümete gerçekte Devleti onlar yönetiyor çünkü.…
Neden gerek gördü bu açıklamaya peki ? Şimşek, batık ekonomiler için neoliberalizmin öngördüğü IMF’siz IMF programı uygulanıyor. Ama, formülün en önemli ayağı olan devlete kemer sıktıramıyor ! Dışardan beklenen paralar da gelmeyince, açıkları metazori halkın gırtlağını sıkarak kapatmak zorunda kalıyor.
IMF gelse tasarrufu gerçekleştirir. Bundandır ülkeyi yönetenler IMF’siz IMF programından medet umuyorlar kerhen; ama öte yandan itibardan tasarruf olmaz zihniyeti ile programı kadük bırakıyorlar.
Bundan olacak şu sıralar ekonomistler arasında çıkış yolunu IMF olarak gören/gösteren görüşler artmaya başladı…
Bu bana Osmanlının son dönemlerindeki Duyun-u Umumiye olayını anımsatıyor. Osmanlı borçlarını ödeyemez hale gelmişti. Alacaklı Avrupa ülkeleri bir araya geldiler. Osmanlı maliyesini yönetenlerle şöyle bir formül ürettiler: Madem borçlar ödenemiyordu, o halde alacaklılar gelip kendileri tahsil edebilirlerdi ! Buna Duyun-u Umumiyet İdaresi (Genel Borçlar İdaresi) denildi. Duyun-u Umumiye’nin sarayın masraflarını bile kıstığı bilinmeyen bir ses değildir.
Şimşek, tasarruf çıkışı ile günümüzün Duyun-u Umumiye ’si olan IMF’nin kapı dibinde olduğumuzu işaret ediyor bence…
Şöyle bağlayacağım:
Türkiye halkının çoğunluğu bilinçlenmeden sandıklardan bundan böyle de AKP’ler çıkacaktır !..
Bu işi kim yapacak derseniz, sola muhalefeti gösteririm ama, galiba onun da bilinçlenmeye ihtiyacı var !..
ETİKETLER : Yazdır