TRT “TARAFSIZ” OLABİLİR Mİ ?
01 Mart 2024 00:07:30
Her seçim sürecinde yaşarız bunu:
Muhalefet TRT’ye yine ateş püskürmeye başladı. Devletin radyo-televizyonu “anayasaya göre tarafsız olması gerekirken” iktidarı kolluyormuş !
Ben TRT’yi izlemiyorum. Ama, muhalefetin itirazının doğru olduğuna eminim yine de.
Çünkü böyle gelmiş böyle gidiyor…
TRT ne zaman tarafsız oldu ki devr-i AKP’de olsun ?
Hele hele Başkanlık Sistemi’nde ?!
Devlet Kurumları zaten iktidara bağlıdır. Başkanlık Sistemi’nde ise Tek Adam’a bağlandı.
Artık “anayasaya göre…” göndermesi saray düzeninde anlamını yitirdi.
Anayasa Mahkemesinin kararlarının bile umursanmadığı bir ülkede TRT’nin “anayasaya göre” tarafsızlığı, büyüklere masaldır olsa olsa !
Hoş zaten tarafsız basın diye bir şey de yoktur. Bağımsız besin vardır. iktidar medyası bağımlı medyadır. TRT, iktidar ile muhalefete eşit yayın hakkı tanısa, yayıncı kuruluş kendisi olduğu için programların sözel ve görsel sunumunda veya zaman dağılımında taraf olur yine. Diğer yandan, muhalif basın da, adı üzerinde, tarafsız değildir.
Sonuçta TRT devlet kuruluşudur, devleti kim yönetiyorsa onun düdüğünü üfler!
Muhalefete elbette hak veriyorum. Ama TRT’nin taraflılığının çok da önemli olmadığını düşünüyorum..
Açayım:
TRT, binbir kanal içinde çok da izlenmeyen bir kanal.
Basın, tarihi boyunca iki parçalı olmuştur hep. Batı’da ilk gazeteler 17. Yüzyılda yayınlanmaya başlandı, bizdeki ilk Türkçe/Osmanlıca gazete ise 1831’de ! Şimdiki Resmi Gazete’nin atasıydı…Gazete sayısının artmaya başlamasıyla iktidar-muhalefet bölünmesi basına yansıdı. O günlerden bu yana, şöyle böyle 200 küsur yıldır basın iki parçadır. Bir kısmı (devletin sahibi olduğu TRT gibi yayınlar dahil) iktidarın çevresinde halkalanır. Diğerleri, tek tek bağımsızlığını koruyarak muhalefetin çevresinde…
İktidar yanlısı basın sayıca güçlüdür; ama bunları kimin manipüle ettiği bilindiğinden inandırıcılık katsayısı düşüktür.
Nitekim bugün en çok izlenen TV ve gazeteler muhalif pozisyondaki gazete ve TV’ler…
Kısaca, TRT, devletin/iktidarın “ağzı”olarak çok da ciddiye alınan bir yayın grubu değil.
Aslında haksızlık onun taraflılığında değil, bunu tüm halkın parasıyla yapmasında ! Dahası o paraların metazori alınmasın da !..
Yoksa, TRT’nin yayınlarının sözü sözü edilebilecek manipulatif bir değeri yok. Çünkü, dedim ya bağımsız değil, yandaş !..
Halkın politize olmuş kesimleri genelde daha çok “kendi” yayınlarını izliyor. Artık belli başlı tüm partilerin, inanç gruplarının, “kendi” TV’lerin ve dijital/konvansiyonel gazeteleri var.
Yeteri kadar politize olmamış halk kitleleri ise spor ve magazine “takılıyor”lar…
Soruna politik açıdan bakıldığında, muhalif medya sayıca daha az olmasına rağmen daha geniş kitlelere ulaşıyor. Etkisi de bu yüzden daha fazla…
“Halk gazetesi” diyebileceğimiz sosyal medya ise, kendi içinde çeşitlenmesine rağmen örneğin TRT’den çok daha fazla etkili…Çünkü, troller sözdışı, bağımsız !..
TRT’nin elbette demokratize edilmesi gerekiyor. Ama devr-i AKP’de bu olanaksız.
O zaman yapılacak tek şey kalıyor geriye:
Demokrasiye inanıyorsak eğer, o inandığınız şeyi yaşama geçireceklerin sesi olan muhalif medyaya dört elle sarılmak !
TRT’yi de izlemek zorunda değiliz ayrıca !..
Basın çok etkili bir silahtır. Ama, bağımsız olması koşuluyla ! Bağımlı basın, basın değildir; üflemeli bir çalgıdır !..
ETİKETLER : Yazdır