MUHALEFET ve PROPAGANDA
22 Ocak 2024 00:10:57
Ocak ayı içinde tüm partiler adaylarını açıklamış olacak. Daha sonra seçim kampanyaları açılacak ve propaganda etkinlikleri öne çıkacak.
Geçmiş seçimlerin deneyimleri iktidarın (genelde Cumhur İttifakı’nın) propaganda etkinliklerinde, muhalefete göre, daha başarılı olduğunu gösteriyor. AKP’nin 20 küsûr yıldır iktidar koltuğunda oturuyor olması da bunun bir kanıtı.
Bunun nedeni, iktidarın propaganda kavramını daha iyi özümsemiş olmasıyla ilgili. Propaganda araçlarına daha fazla sahip olması diğer avantajı…
Propaganda, kitlelerin/toplumun tümünün veya belirli bir kesiminin inanç, tutum ve davranışlarını yönlendirme sanatıdır. Propagandanın unsurları; bilinçli olarak seçilmiş bilgi, olgu ve çeşitli savlardan/tezlerden oluşur.
Propaganda, kitle iletişimi kavramı içinde yeralır, ama bu çerçeve içindeki özel bir alandır aslında. Kitle iletişimi; eğitim, halkla ilişkiler, reklam, beyin yıkama, psikolojik savaş gibi unsurlardan oluşur. Propagandayı onlardan ayıran özel alan; onun tek yanlı bir yaklaşım olması ile etik değerlerin dışında kalmasıdır.
Propaganda, kitleleri belirli doğrultuda ikna etmeyi amaçlar. Kitlelere nesnel gerçekleri açıklamaz, tam tersi yalan söyleyerek, abartarak, çarpıtarak gerçekleri gizlemeye çalışır. Propaganda, doğası gereği, ahlâki değerlere bağlı kalmak zorunda değildir ayrıca.
Ben bazen propagandanın karşılığı olarak retorik terimini kullanıyorum. Propaganda, İÖ 500’lü yıllarda antik Yunan ve Roma uygarlıklarındaki retorik çalışmalarına dayanıyor çünkü.
Bizim muhalefet seçim önceleri ile özellikle seçim süreçlerinde propaganda kavramını; nesnel gerçeklere bağlı bilgi aktarımı şeklinde algılıyor, öyle kullanıyor.
Bu yaklaşım, propaganda değil, eğitimdir. Eğitim ise, propagandanın bir unsuru; değildir; kitle iletişiminin bir alanıdır.
Örneğin AKP/Cumhur İttifakı hemen her seçimde propaganda etkinliklerinin başköşesine terörizmi oturtuyor. Başlıca rakibi olan CHP’yi; montajlı kaset ve görsellerle terörizme teyelliyor. Her alanda nesnel gerçekleri gizliyor, çarpıtıyor, inanç sömürüsü yapıyor, değişik yöntemlerle ve araçlarla kitleleri kendi siyasi çizgisine çekiyor, koşulluyor…
Muhalefet ise bu konuda ikircikli: Onlar AKP’nin propaganda etkinliklerini; provokasyon, abartma, yalan vb. kavramları öne iterek göğüslemeye çalışıyorlar.
Bu durum, muhalefetin propaganda kavramını iyi özümseyemediğini gösteriyor. Muhalefet, gerçeklere ve etik değerlere sadık kalarak kileleri bu çerçeve içinde manipüle etmeye çalışıyor.
Oysa, dedim ya, bu propaganda değildir, eğitimdir.
Seçim etkinliklerinde muhalefetin yeterli başarıyı gösterememesinin temel nedeni bu bence: Nesnel gerçeğe ve etik değerlere sadık kalma çabası ! Tamam bu saygın bir tutum, ama, tekrar ediyorum, propaganda değil !..
**
CHP, genelde muhalefet, siyasi mücadelenin özünde bir iktidar mücadelesi olduğunu tabii ki herkesten iyi biliyor. Ancak, iktidar mücadelesinin özünde pragmatik ve makyavelist bir anlayışla sürdürülen bir mücadele olduğunun çok bilincinde değil. Nesnel gerçekler ve ahlaki değerlerle çerçevelenmiş bir muhalefet anlayışı, özellikle propaganda etkinliklerinde muhalefetin başarı yüzdesini düşürüyor.
Bu yazdıklarımdan iktidarın propaganda etkinliklerini övdüğüm gibi bir anlam çıkar mı ?
Çıkmaz. Propagandanın ne olup olmadığını anlatmaya çalışıyorum sadece.
İktidar mücadesinde propagandanın öneminin altını çizmeye çalışıyorum ayrıca. Öğüt vermiyorum sadece (ne haddime) açıklıyorum…
Son söz:
İktidar mücadelesi, tek kuralın kuralsızlık olduğu bir yırtıcılar mücadelesidir.
ETİKETLER : Yazdır