CHP’Yİ KİM YÖNETİYOR ?
21 Aralik 2023 00:15:59
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu geçen yerel seçimin yarattığı bir yıldız. Daha önce kim olduğu Türkiye genelinde bilinmiyordu. İstanbul’un bir ilçesinin kendi çapında başarılı bir belediye başkanıydı, o kadar.
İmamoğlu’nu yıldızlaştıran, CHP-İyi Parti ittifakının ortak İBB adayı olması da değildi başlarda, o sadece tanınmasını sağladı. İmamoğlu’nu esas yıldızlaştıran, İstanbul halkı oldu. Halk, AKP belediyesinin sosyalliği dip yapmış adaletsiz, nepotik belediyecilik anlayışından da şikayetçiydi, AKP iktidarından da…Halkın çoğunluğu değişim istiyordu. İmamoğlu, güleryüzü, kucaklayıcı ve eni-konu mütedeyyin profili ile kitlelerde umut oldu. Daha seçim sürecinde yıldızlaştı…
Seçimi kazanan halk kitleleriydi, İmamoğlu pastanın çileğiydi.
**
Mayıs seçimleri öncesi kurulan Millet İttifakı’nın iki numaralı lideri Akşener, İmamoğlu veya onunla aynı süreci Ankara’da yaşayan ve başlarda olmasa bile sosyal projeleri ve geçmişle hesaplaşma cesareti ile yıldızlaşan Mansur Yavaş’ı cumhurbaşkanı adayı olarak düşünüyordu. İttifakın oylarının üzerine iki yıldızdan birisinin kişisel oyları eklenecek ve Erdoğan alt edilecekti…
Bilinen nedenlerle bu olmadı. Millet İttifakı dağıldı. İyi Parti sarsıntılı bir sürece girdi. Politikanın “dün dündür” mantığı bir kez daha işledi. Akşener ile Yavaş ve İmamoğlu ters düştüler ve teorikman rakip oldular. Gerçi denk kuvvetlerin bir rekabeti değil bu, çünkü gitgide eriyen İyi Parti’nin, eğer hatasından dönüp ittifak yapmazsa, bir-iki ilçe belediyesini bile kazanması olası değil.
**
Siyasette de yıldız olmak kolay değildir. Gökteki yıldızlar gibi siyaset yıldızlarının da hem partilerinden ve hem de özellikle halktan ışık almalar gerekir. Aksi halde kuyruklu yıldıza dönerler.
Mart seçimi öncesi İmamoğlu bu neden “Değişim” hareketi başlattı. Amacı, CHP Genel Başkanlığı idi. Ancak, bunun için önünde aşılması ciddi hasara yolaçacak iki kasis vardı: Birincisi, CHP Genel Başkanlığına aday olmak için İBB Belediye Başkanlığını bırakması gerekiyordu. Bu da belediyenin yeniden AKP’nin eline geçmesi anlamına geliyordu.
İkincisi, kurultayda genel başkan seçilemezse bu kez de Mart seçiminde İBB adaylığı tehlikeye girecekti.
İmamoğlu riske girmedi, onun yerine Özgür Özel Değişim hareketinin adayı olarak kurultaya girdi ve kazandı. Kazanması da gerekiyordu. CHP Kılıçdaroğlu ile sarkabileceği kadar sağa sarkmıştı, duvara dayanmıştı.
Özel’in kazanması İmamoğlu’nun İBB adaylığını garantiledi. Hoş zaten Kılıçdaroğlu’da bu konuda Yavaş ile İmamoğlu’na söz vermişti. Ama, siyasetti bu sonuçta ve bugünden yarına ne olacağı belli olmazdı !..
Ancak bu kez bir başka sorun çıktı ortaya:
CHP’yi gerçekte kim yönetecekti ? İmamoğlu mu Özel mi ?
Şu an görünen İmamoğlu ile Özel’in başlardaki uyumunun bozulmaya başladığı ! İmamoğlu’nun özellikle aday tercihlerinde belirleyici bir rol oynamaya çalışması, örneğin Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’ye İzmir adaylığını teklif etmesi sanırım bardağı taşıran son damla oldu.
Özel’in İyi Parti ile ittifak arayışını hüsranla sonuçlanması üzerine İmamoğlu, İstanbul seçimleri için partilerüstü bir kulvara kaydı. Tabanda mutabakat bu anlama geliyordu gerçekte.
Bitmedi. Daha önce de yazmıştım:
İmamoğlu belediye başkanlığını kazanamazsa bu kez yüzünü yeniden CHP Genel Başkanlığına dönecek ve CHP’nin olağanüstü bir kurultaya götürülmesi için kolları sıvayacak…
Yahut, kayıp gidecek…
İlki daha akla yakın gibi duruyor…
CHP eğer Mart seçiminde başarılı olamazsa bunun faturası Özel’e kesilecek çünkü…
Bir de fonda siyasete asılan Kılıçdaroğlu var ki gelecek ne olur kestirmesi güç…
ETİKETLER : Yazdır