KAPİTALİZMİ BİLMİYORLAR !
28 Haziran 2022 15:46:48
Her toplumsal sistemin kendisine özgü bir ekonomisi vardır.
Türkiye, 1923’ten bu yana, toplumsal sistem olarak kapitalizmi benimsemiş bir ülke. Kapitalizmin ve tabii ekonomisinin tarihi 300 yıl öncesine uzanıyor. Bizimki gelecek yıl 100. yılına girecek.
Kapitalizmle geç tanışmış bir ülkeyiz.
Bu yüzden kapitalizmin liberal dönemini yaşamadık. Tekelci dönemini yaşadık ve yaşıyoruz. Kapitalizmin ideolojisi olan liberalizm de artık “neo”laştı, “yenil”endi, neoliberalizm oldu. Buna vahşi kapitalizm diyoruz. Vahşi, çünkü bir tarihsel kategori olarak yolun sonuna geldiği halde gitmemek için direniyor; bunun için her yöntemi deniyor, her enstrümanı kullanıyor. Olmak ya da olmak kavgasında…
Türkiye kapitalist bir ülke, ama ülkeyi özellikle son yıllarda yönetenler kapitalizmi bilmiyor. Bu yüzden ekonomiyi deneme-yanılma yöntemiyle yönetmeye çalışıyorlar. Ekonomik işleyişe yaptıkları İslamcı katkılar (!) sistemin kendi içindeki uyumunu bozuyor, sık sık sıkıntıya sokuyor:
Faiz indiriminde ısrar gibi…
Ekonomiye direkt ve/veya dolaylı müdahaleler gibi…
Bunun son örneğini, sermayeye müdahale şeklinde şu sıralar yaşıyoruz.
AKP’nin özellikle son dönemlerinde ülke ekonomisini emanet ettiği isimler, ekonomi biliminin uzmanları değil. Sistemi iyi kavrayamamış isimler.
Örneğin Nebati…
Şu sıralar gazeteler, Nebati’nin altı ay önce söylediği; “siz şimdi altı aylık bir uykuya yatın, uyanınca bambaşka bir Türkiye göreceksiniz” sözlerini makaraya alan yayınlar yapıyorlar.
Altı ayda iyiye değil, kötüye gitti ekonomi çünkü.
Aslında Nebati iyiniyetli bir bakan, ama kapitalist ekonomiyi bilmiyor. Ülkenin küresel kapitalist ekonomi ligindeki yerini, iç yapısını, olanaklarını, işleyişini iyi kavrayamıyor; mevcut koşullara göre mümkün olabilecek en iyi modele kanalize edemiyor ekonomiyi bu yüzden…Bunda onu da yöneten otoritenin rolü belirleyici…
Sonuç ?
Bunun son ve en ilginç örneklerinden birisini, Milli Eğitim Bakanının Meslek Okullarında ucuz ekmek üretme projesinde gördük/yaşıyoruz:
Milli Eğitim Bakanı Meslek Okullarında fırınlar kurulacak, 1 milyon ekmek üretecek, halka piyasanın altında bir fiyatla satacakmış.
Proje iyiniyetli, faydacı da. Ama, sistemin ruhuyla çelişiyor:
Ucuz ekmek nasıl üretilir ?
Ya fiyatını sübvanse edersin, yani maliyet farkını kendi kasandan ödersin (ki CHP’li belediyeler bunu yapıyor örneğin ).
Ya da maliyeti düşürecek sihirli formüller bulursun: Ucuz un, maya, enerji ve işçilik gibi…
Milli Eğitim Bakanı bulmuş ! Ucuz ekmeği işçilik maliyetini sıfırlayarak üretecek,
yani öğrencileri bedava işçi olarak çalıştıracak !
Kapitalizm emek sömürüsüne dayalı bir sistemdir. Ama, emeğin sömürülmesinin kurallarını da koymuştur. İşçinin yeniden üretim için temel gereksinmelerinin karşılanması zorunludur sistemde.
Milli Eğitim Bakanı bedavacı ! Ailelerin okusun, en kısa yoldan bir meslek sahibi olsun diye okula gönderdiği öğrencileri fırınlarda bedava işçi olarak çalıştırıp ucuz ekmek üretecek !
Milli Eğitim Bakanının sonuçta ekonomik bir faaliyet olan ekmek üretimine müdahil olmasını biryana bırakalım, ürettiği projenin sistemsel karşılığı köleci toplumlara uzanıyor…
Milli Eğitim Bakanı da kapitalizmi bilmiyor.
Yok aksi olsa, böyle tuhaf bir proje üretirmiydi !
Türkiye’de kapitalizmin ıcığını-cıcığını bilen ekonomistler var. Ama iktidar nedense onlardan yararlanma yoluna gitmiyor, kafasına göre takılıyor…
Sonuç ortada !
ETİKETLER : Yazdır