PATRONLAR ERDOĞAN’A KARŞI !
16 Haziran 2022 14:02:32
Patronlar Kulübü (TUSİAD) ile Erdoğan bir kez daha karşı karşıya geldi:
Patronlar, en özet şekliyle, kapitalizmin doğru-düzgün uygulanmasını, onun üstyapısı olan demokratik değerler sisteminin korunmasını istiyorlar.
Şöyle tespitler yapıyorlar özetle:
Demokrasi zayıflıyor:
*Yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü düşünce ve ifade özgürlüğü lüks değil, gerekliliktir.
*Hukuk sisteminin âdil ve etkin çalışması gerekir.
Ekonomi yanlış yolda:
*Derin bir enerji krizi içindeyiz.
*Yatırımların hızlanması ve doğru alanlara yönelmesi sadece düşük fâiz politikası ile sağlanamaz.
* Ortasınıfın gelirleri eriyor…Enflasyon gelir adaletsizliğini daha bozacak…
* Büyük çapta nitelikli insan gücü kaybediyoruz…
Şöyle özetliyorlar isteklerini:
İktidar ve muhalefetten net ve somut yol haritaları bekliyoruz.
Erdoğan ne diyor peki ?
Şunu:
“TÜSİAD bu kafayla devam ederse iktidarın kapısını hiç çalmasınlar. Görüyorum ki siz de aynı merkezden yönetiliyorsunuz. Merkez belli; CHP’dir. CHP size ne diyorsa o ağızla konuşuyorsunuz. Öyleyse bu kapı yerli ve milli duruş sergileyenlere açıktır, yerli ve milli duruş sergilemeyenlere kapalıdır.”
“Siz kimsiniz” hitaplarını filan geçiyorum.
Erdoğan, TUSİAD’ın ekonomik ve demokratik taleplerini tartışmıyor, düpedüz parmak sallıyor. Ya beni destekleyeceksiniz ya da karşımızdasınız diyor.
Özeti:
Ben kafama göre takılırım ! Ya benimlesin ya da karşımdasın…
Oysa patronlar CHP ağzıyla konuşmuyor, kapitalizmin “neo” versiyonunun ağzıyla konuşuyor.
Türkiye ekonominin genel yapılanması bu zaten. Patronlar kapitalizmin fabrika ayarlarından şaşmayalım, 300 yıllık kapitalist iktisadın temel kurallarını uygulayalım; özünde sınıfsal barışa dayanan demokratik değerler sistemine daha fazla zarar vermeyelim diyorlar.
CHP de aynı şeyi söylüyorsa, bu patronların CHP ağzıyla konuştuğu anlamına gelmiyor; CHP’nin patronların ağzıyla konuştuğu anlamına geliyor. Sonuçta (Kılıçdaroğlu’nun aksi söylemine rağmen) bu ikisi neoliberalizmin genel çerçevesinde uzlaşıyorlar.
Erdoğan ekonomik modeli ne peki ?
İslam hukuku ile garnilenmiş Çin modeli esintili tuhaf bir model:
Lirayı değersizleştir, ihracatı pompala, ithalatı görece daralt, kuru bu yolla indir…
Bu model tutacak olsa, Nebati’nin dediği gibi güzel paralar kazanan patronlar niçin karşı çıksın? Çıkıyorlar, çünkü model dengeli ve devamlılığı olan bir model değil. Nitekim ekonomi büyüyor her yıl, ama halk yoksullaşıyor.
**
Erdoğan’ın patronlara “siz kimsiniz” diye çıkışmasına takıldım:
Patronlar, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana varlar. 1923-1930’ların başına kadar ekonomide etkin pozisyondaydılar. Sonra yerlerini devlete kaptırdılar. 1940’lı yılların ikinci yarısından bu yana, özellikle Özal döneminden bu yana ekonominin belkemiğini oluşturuyorlar. Sanayi denilince onlar ve onların kulübü TÜSİAD akla geliyor.
Erdoğan ve onun gibi siyasetçiler gelip geçer, ama patronlar kalır. Kapitalizm ömrünü tamamlayıncaya kadar da kalacaklardır.
Bir ülkede hem patronlar ve hem de emekçi halk bir iktidarı istemiyorsa, o iktidar gider!.
ETİKETLER : Yazdır
Patronlar ( TÜSİAT ) kim Bölücülüğü dinsizliği savunuyorsa onlara prim veriyor ikdidar ülkeyi iflas ettirdiği halde bu durumu biliyor ve kullanıyor.
- s.
- 1