HDP SOLCU MU ?
12 Ekim 2021 16:32:32
Açık ve dürüst olalım:
HDP isim ve amblem değiştirdi, kendisini Halkların Demokrasi Partisi ilân etti; ama, hâlâ Kürt Partisi değil mi ? Gerçi şeklen Türkiye Partisi, ama izlediği politikalara bakınız, hâlâ Türkiye’nin sorunlarının çözümüne değil, Kürtlerin sorunlarını çözümüne odaklanmış bir parti değil mi ?
HDP’nin cezaevindeki liderlerinden Selâhattin Demirtaş bu gerçeği nihayet gördü, geçenlerde, tüm Türkiye’nin sorunlarının çözümüne talip olduklarını söyledi.
Daha sonra bir başka çıkış da yaptı, Sol Güçbirliği önerdi.
Bugünkü konumuz bu…
Sormak gerekiyor:
HDP solcu bir parti midir ki Sol Güçbirliği öneriyor ?
HDP, PKK üzerinden kurduğu ABD ile ilişkileri nedeniyle Türkiye’nin tam bağımsızlığından değil, bölünmesinden yana bir parti ! ABD’nin PKK üzerinden Türkiye’yi de bölme projesinin legal siyasal örgütü…
Bunun dışında hiçbir HDP’li önde geleninin ağzından, “Kürt emekçileri”, “Kürt egemenleri” gibi sol terminolojiyi kullanan ifadeler duyulmadı bugüne kadar.
Duyulamaz da zaten:
Milliyetçilik ve solculuk çelişik kavramlardır. Sol, son analizde, milliyetçi değil, vatanseverdir. Çünkü milliyetçilik, kapitalizm temeline basar. Oysa Sol, kapitalizme karşıdır.
Ona bakarsanız PKK da “İşçi Partisi” güya, yani, sosyalist bir parti !
Ama gerçekte öyle mi ?
Değil. PKK, hâlâ, ABD’nin Türkiye ve Ortadoğu’daki bölücü/provokatif askeri operasyonlarının bir âleti, vurucu gücü !
Ne PKK ve ne de onun gölgesinden çıkmayı düşünmeyen HDP sol bir hareket değil ! Şoven ya da aşırı milliyetçi bir hareket ! İşin içinde bölücülük ve o amaçla kullanılan silahlar da varsa, açık konuşalım, PKK da, HDP de faşist partiler kategorisine girer.
ABD’nin ya da emperyalizmin manipüle ettiği tam şoven terör hareketleri gibi…
HDP, isminden de anlaşılacağı gibi, “halkların partisi”olma savında. Tek bir azınlığın haklarının odağında siyaset yapan bir parti nasıl halkların partisi olabilir !
Halkların partisi olmak için Türkiye’nin bütünlüğünü ve tam bağımsızlığını savunmak gerekir.
Solcu parti olmak için de, bunların üzerine, her milli azınlıktan emekçilerin çıkarlarını öne alan, sömürü düzenine karşı bir parti/hareket olmak gerekir.
Cezaevinde romancılığa başlayan Demirtaş, belki de bu yüzden, PKK’ya hiç değinmeden, partisine romantik görevler biçiyor, şovenizmden sosyalizm çıkartmak gibi ironik önerilerde bulunuyor…
Kürtlerin sorunları, ancak, tam bağımsız demokratik bir Türkiye’de ve emek ağırlıklı bir iktidar tarafından çözülebilir. Kürt sorunu Kürtlerin değil, Türkiye’nin sorunudur.
ABD’nin kurduğu masada AKP ile “açılım”a soyunan bir hareketten, ne Türkiye’ye ve ne de Kürt emekçilerine hayır gelir !
HDP, PKK’dan yakasını kurtarıp kamu vicdanında da meşrulaşmadan gerçek anlamda bir Türkiye partisi olamayacaktır.
Mevcut konumuyla HDP, ABD’nin kucağında oturan PKK’nın legal örgütü konumunda. Böyle bir parti Türkiye’yi bütünleştiremez, sorunlarının çözümüne katkıda bulunamaz. Kürt emekçilerinin de haklarını savunamaz !
HDP; Türkiye’nin sorunlarının çözümüne talip ise, ilkten ABD ve onun uşağı PKK ile ilişkisini kesmeli; sonra da Kürtleri de kapsayan emekçi hareketine dört elle sarılmalıdır.
Şiddete/bölücülüğe dayalı milliyetçilik dünyanın her yerinde, faşizmdir.
ETİKETLER : Yazdır