KAHRAMAN’ın ÇIKIŞI !
06 Ekim 2021 18:00:02
Güncel siyaset, rakibin açığını yakalama sanatıdır; bir tür, sinekten yağ çıkartma sanatı ! Demogojiktir. Gel-geçtir, derinliği yoktur.
Ama, işe yarar. Kimisi gündem maddesi bile olur. Rakibi savunma moduna sokar. Savunmalardan saldırı malzemesi çıkartmak, açık yakalama sanatının inceliklerindendir.
Bahçeli zaman zaman ilginç çıkışlar yapan, ilginç sözler sarfeden bir politikacı. Bir bakıyorsunuz ortağına ayar çekiyor, bir bakıyorsunuz sipsivri sözlerle muhalefeti bombalıyor…
Dün öyle bir lâf etti ki, muhalefet zil takarak balıklama atladı üzerine. Bahçeli, HDP’lilere göndermede bulunurken, “bölücü kebapçılar” gibi her yana çekilebilecek bir benzetme yaptı.
Muhalefet, metaforun hedefini bile bile, onu siyasal içeriğinden soyutladı ve halkın belirli bir meslek grubuna hakaret edildiği algısı ile gündeme taşıdı. İyi Parti lideri Akşener, mütedeyyin olduğu kılık kıyafetinden anlaşılan bir kebapçıya grup toplantısında kürsüye bile çıkarttı örneğin… Metafor, siyasal içeriğinden kopartılıp kebapçılara hakaret edildiği ambalajına sarıldı güzelce…
Bahçeli ne yapacak şimdi ?
Ya susacak ya da kendisi veya sözcüsü, kebapçıların değil, kebabıyla ünlü bölgelerin “bölücü” kimi siyasal örgütlerinin kastedildiğini anlatmaya çalışacak ahaliye ve kebapçılara…
Tabii kimse ciddiye almayacak açıklamalarını, kebapçı mahabbeti bıktırıncaya kadar uzatılacak…İktidarın küçük ortağı, olabildiği kadar yıpratılmaya çalışılacak…
**
Eski TBMM Başkanı ve halen de Saray’da görevli Kahraman da, durup dururken, anayasadan lâiklik ilkesinin çıkartılmasını, Türkiye’nin bir islam devleti olduğunun vurgulanmasını istedi. Anayasanın ilk dört maddesi değiştirilmeliydi…
Muhalefet havada kaptı.
Bu kez tuzağa yakalanmıştı ama ! Çünkü “frikik”, bilerek verilmişti. AKP’nin dini yeniden seçim malzemesi olarak kullanma taktiğinin bir ön ürünüydü Kahraman’ın çıkışı…
Tuttu da:
Muhalif çevreler lâikliği köpürtmeye başladılar hemen…
Ekonomi eksenli gündemin şirâzesi azıcık kaydı…
Cumhuriyet tarihi, tutucu iktidarların zora düştükleri zamanlarda din ve komünizm karşıtı bir retoriğe sarıldıklarını öğretir bize. Bu ikisi iç-içe sunulur. Laiklik ateizm ve onun siyasal kimliği olarak da komünizm ile özdeşleştirilir. Tüm muhalefet bu kare içine sokulur…
CIA’nın klasik üfürmelerinden birisidir bu gerçekte. Atlantik öteki sufle’yi DP’den bu yana kullanmayan tutucu iktidar yoktur.
Devr-i AKP’de komünizmin yerini terörizm aldı. Laiklik din karşıtlığı olarak servis ediliyor hâlâ kitlelere.
Çünkü sarılacakları başka bir şey kalmadı ellerinde!..
Artık iyice fersudeleşen bir siyasal taktiktir bu. Amaç, siyasal mücadeleyi sınıfsal içeriğinden ve güncel gerçeklerden soyutlayıp bir inanç kavgası haline getirmektir.
Bu tür yemlemelere karşı dikkatli olunması gerekiyor. Din eksenli propaganda ve ajitasyonu aynı platformda göğüslemeye çalışmak, tuzağa düşmek anlamına gelir.
İktidarı ekonomik ve onun yolaçtığı sosyal kriz götürüyor…
Bu iyi değerlendirilirse daha çabuk ve bir daha gelmemek üzere gider.
Not:
Bu yazıyı noktaladığım sırada TV’lerde, anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilebileceği sözlerini Kılıçdaroğlu’na maleden bir Erdoğan haberi dönüyordu. Oysa Kılıçdaroğlu değil, Kahraman istemişti bunu… bu bir sürç-ü lisan mıydı, yanlış bilgilenmemiydi, anlayamadım !
ETİKETLER : Yazdır