GÖÇMEN SORUNU
29 Temmuz 2021 09:34:42
Suriye’lilerden sonra Afganların da kitleler halinde Türkiye’ye göç etmeye başlamaları, göçmen sorununun yeniden gündeme oturmasına yolaçtı.
Sallama değil, Türkiye’de 186 ülkeden 8 milyon göçmen var. İran üzerinden gelen Afganlıların sayısının 3,5 milyonu aşacağı belirtiliyor. Yakında göçmen nüfusu 10 milyonun üzerine çıkacak.
En baba ülkelerin bile sindirmesi zor bir rakam bu. Nerde kaldı ki gırtlağa kadar borç içindeki güzelim ülkemizin !
Göçmen sorunumuz, gitgide çözümsüzlüğe doğru giden kronik bir sorun haline geldi. Şu soruluyor hep:
Göçmenler ülkemizi hangi alanlarda ve ne ölçüde etkiliyor ?
Demografik yapımız değişti. Türkiye’de en büyük etnik grup bin yıldır iç-içe yaşadığımız Kürtlerdi. Araplar ikinci sırayı aldı.
Göçmenler, eğer kalıcı olursa, bunun ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal sonuçları olacaktır:
AKP’liler Suriyelilerin/Arapların kalıcı olacağı sinyallerini veriyor. Diyorlar ki, Suriyeliler giderse sanayi/ekonomi çöker.
Lâf sokmaya çok elverişli bir değerlendirmedir bu, ama ben bugün o vadiye girmeyeceğim.
Çünkü söylediklerinin belirli bir gerçekliği var:
Suriye’liler ucuz emek ! Çoğu kayıtdışı çalışıyor. Ücret pazarlığı yapacak güçleri yok. Patronlar, işçilik maliyetini düşüren göçmenler üzerinden ekstra kârlar elde ediyorlar.
Göçmenlerin istihdamda aldıkları bu rol, hem işsizliğin artmasına neden oluyor, hem de İşçi-işveren münasebetlerinin yasal çerçevesinde kırılmalar ve boşluklar yaratıyor.
Kapitalizmin fosil kurnazlığı, göçmenler üzerinden gitgide daha geniş boyutlarda somutlaşmaya başladı ülkemizde de:
Düşük işçilik maliyeti için Türk, Arap, Afganlı emekçiler karşı karşıya getiriliyor…Bunun gelecekte yabancı emekçi düşmanlığı yaratması olasılığı var. Emekçi emekçiye düşman ediliyor !
Göçmenler, doğal olarak, kendi değerler sistemini de beraberinde getiriyorlar. İnançlarını, sosyal ve kültürel gelenek göreneklerini, ahlak anlayışlarını, vb…
Bu da içerde sosyal ve kültürel çatışmalara neden oluyor.
Gettolar bu şekilde doğuyor işte. Geçmişte getto’lar Yahudilerin tecrit edilmesi için kurulmuştu. İlk örnek 13.yüzyılda Fas’ta görülmüştü. Bizdeki göçmenler kendiliğinden gettolaşıyor, gettolarını kendileri kuruyorlar. Bunlar, sokak, mahalle ve hatta ilçe düzeyinde olabiliyor.
Bugün Türkiye’de Suriyeli arapların demografik yapı içinde ağırlıkta olduğu ilçelerin bile bulunduğu bilinmeyen bir şey değil.
Suriyeli göçmenlere vatandaşlık verilmeye başlandığı şeklinde söylentiler var bu arada. Bu ne derece ve ne ölçüde doğrudur bilmiyorum. Ama, doğru ise, bunun İslamcı AKP iktidarı için pozitif sonuçları olacaktır elbette.
Çünkü gelen göçmenlerin ortak yanı, Müslüman olmaları…
**
Son günlerde İran üzerinden gelen Afganların tümünün genç olması kuşkucu teorilerin üretilmesine yolaçtı. Bunda bir haklılık payı yok değil. Çünkü Afganlılar İran’ın imbiliğinden süzülerek Türkiye’ye giriyor. İran’da şuan 4 milyon civarında Afganlı var. İran’ın, normalde, yaşlı,sakat erkek,kadın ve çocukları kapının önüne koyması ve genç Afganlıları ucuz emek olarak kullanması gerekirken (kapitalizmin klasiğidir bu), tam tersi bir yol tutturup gençleri Türkiye’ye yönlendirmesi dikkat çekicidir.
Gelenlerin içinde şeriatçı Vehhabi/Selefilerin de bulunması olasılığı yabana atılacak bir olasılık değil.
Güzelim ülkemizin arkasından yeni düzemenler mi çevriliyor, endişeliyim.
**
Bolu’nun CHP’li Belediye Başkanının, göçmenlere su ve atıksu faturalarını on kat ağırlaştırarak vereceğini söylemesi başta CHP olmak üzere siyasetçiler ve insan hakları savunucularında tepkiye yolaçtı.
Haklılar. Bu yanlış.
Ama, şunu da gözden kaçırmamalıyız. Halkta göçmen sıkıntısı var ve derinleşiyor !..
Göçmen sorunu bu gidişle ırk ayrımcılığı boyutuna da tırmanabilir.
Bu tabii ki yanlış, çünkü ırk ayrımcılığı faşizmi beraberinde taşır. Sanıyorum ümmetçiler de buna tepki verecektir. Bakalım Bahçeli ne diyecek ?
Bu soruna ivedilikle el atmak gerekiyor.
En akıllı seçenek şu olabilir:
Göçmenler belirli bir program dahilinde gruplar halinde ülkelerine geri gönderilebilir. CHP de böyle bir seçenek üzerinde yoğunlaşıyor…
**
Avrupa, göç dalgasının kendisine ulaşmasını engellemek için Türkiye’ye para vaadinde bulunuyor. Avusturya Başbakanının bu doğrultuda yaptığı açıklama utanç verici bir sömürgeci dilidir ! Peki ona bu cüreti veren kim ? Türkiye’yi para karşılığı Batı’nın Göçmen Kampı’na döndüren AKP değil mi ?
Muhalefet, göçmen sorununun bir beka sorunu haline geldiği tespitini yaptı. Doğrudur.
Bir haysiyet sorunudur da ayrıca.
ETİKETLER : Yazdır