YAPAY GÜNDEM YARATMAK…
28 Ocak 2021 14:33:39
Öne çıkan güncel konulara olaylara siyaset dilinde gündem denilir.
Bu, spontane bir gelişmedir. Örneğin geçim sıkıntısı…
Bugün toplumsal gündemin başında bu var. Gitgide derinleşen ekonomik kriz, sosyal planda alttakileri vuruyor:
Nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan dar ve orta gelirli kitleler geçim sıkıntısı içinde. Pandemi yasakları sıkıntının büyümesinde etkili oldu gerçi. Ama, pandemi olmasaydı da, Türkiye, sistemin doğasından gelen bir krizle karşı karşıyaydı zaten. Krizin kötü yönetilmesi, ülkemizi de halkımızı da iflasın eşiğine getirdi.
Her gün gazetelerde ve TV’lerde bunun trajik tezahürlerini okuyor/görüyoruz.
Halkın büyük bir çoğunluğu, durumundan memnun değil, geleceğinden de umutlu değil.
Buna, ekonomideki kötü gidişattan kaynaklanan, sosyal kriz deniliyor.
Geçim sıkıntısının ve onun değişik tezahürlerinin medyada yeralmasından iktidar tabii hoşnut değil.
Buna karşılık muhalefet geçim sıkıntısını gündemin başında tutmak istiyor.
Çünkü, geçim sıkıntısının yoğunlaşması iktidara oy kaybettiriyor, buna karşılık geçim sıkıntısını gündemin başında tutma çabası da muhalefete oy kazandırıyor…
Bu gibi durumlarda iktidardakilerin sarıldıkları kadim bir taktik-siyaset vardır:
Yapay/sahte gündem yaratmak …
AKP ve Erdoğan bu konuda usta.
Yapay gündem yaratma, aslında halkın gündeminden kopmak anlamına gelir. Bu noktada hem iktidarın ve hem de muhalefetin siyaset zekası test edilir:
“İnandırıcı” yapay gündem yaratmak iktidarın siyaset zekasını; o gündeme kapılmamak da muhalefetin siyaset zekasını test eder.
Kabül etmemiz gerekir ki, iktidar bu konuda eni-konu başarılı, ama muhalefet o kadar başarılı değil. İktidarı yapay gündem yaratma tuzaklarına yakalanmamak için ne kadar çaba gösterirlerse göstersinler, bir yerde yakalanıyorlar.
Medya bu konuda önemli rol oynuyor. Örneğin Kılıçdaroğlu’nun ve Erdoğan’ın konuşmalarından cımbızla bir-iki sözcük çekilip gündeme taşınıyor. Yandaş TV’lerde bir takım aklı evvel kişiler saatlerce bunları tartışıyor:
“ Sözde…”
“Adamcık…”
Vb…
Bunun dışında iktidarın CHP’yi HDP ile aynı kefeye koyma girişimleri gündemden hiç düşmeyen bir taktik siyaset…
Bir taşla iki kuş vuruluyor:
Gündem saptırılıyor, ana muhalefet de savunmaya zorlanıyor…
Muhalefetin medya gücünün yeterli olmayışı iktidarın en büyük avantajı…
**
Ancak…
Anketlere bakıyoruz…
AKP’nin gündem saptırıp kendi gündemini yaratma taktiği çok işe yaramıyor gibi… Çünkü oyları gitgide geriliyor…
Buna karşılık, çok başarılı bir muhalefet örneği verememekle birlikte muhalefetin oyları yükseliyor…
Bunun nedeni, yandaş medyanın üzerini örtmeye çalıştığı ekonomik ve sosyal gerçeklere karşı dipten gelen dalga.
Hayatın gerçekleri, halkı eğitiyor, yapay gündem yaratma hokkabazlıklarını açığa düşürüyor.
Tamam bu, tümüyle bir siyasal ışıma/bilinçlenme değil, ama şu da var: Ekonomik sıkıntılar halkın siyasal bakımdan da bilinçlenmesinin, politize olmasının zeminini oluşturuyor.
Muhalefetin rolü de burada ortaya çıkıyor işte. Kitlelere, popülizmin tuzaklarına yakalamadan önderlik yapma yeteneği aslında bir iktidar anahtarı ! Halkı, demokratik yollardan iktidara taşımanın yani…
Muhalefet bu konuda çok başarılı değil. Bu biraz da yeterli kitle iletişim araçlarına sahip olmamasıyla ilgili…
Muhalefetin en büyük kozu, bir avuç da olsa çok etkin bir mücadele örneği sergileyen dürüst basın ile bağımsız aydınların varlığı…
ETİKETLER : Yazdır