İKİ SENARYO
29 Eylül 2020 18:14:09
İdeolojik içeriğindeki “tenakuz” bir yana…
Güzelim ülkemizde tuhaf bir yönetim biçimi var.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi (CHS), tek değil, iki partiye yaslanıyor.
Sistemi hayata sokan anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler de bu gayriresmi koalisyonun ürünü.
Türkiye halen, resmi protokole bağlanmamış bir koalisyonla yönetiliyor.
Şu ayrımla ki, koalisyonun küçük ortağı MHP’nin, Cumhurbaşkanlığının/hükümetin, genelde iktidarın icraatları konusunda hiçbir sorumluluğu bulunmuyor.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, geçenlerde, bu durumu şöyle “metaforize” etmişti:
“Davul Erdoğan’ın sırtında, tokmak Bahçeli’nin elinde…”
Bahçeli, zaman zaman, bu benzetmeyi haklı çıkartan açık ve net tavırlar takınıyor.Şöyle yapıyor: Erdoğan’dan/Hükümetten istediğini, bir basın açıklaması ile kamuoyunun gözleri önünde deklare ediyor. Hükümet de O’nun istediğini çok geçmiyor yerine getiriyor. Bahçeli, bu şekilde tokmağın kimin elinde olduğunu dosta-düşmana gösteriyor…
En son, FETÖ’den 10 yıl ceza yiyen “ülkücü” yazar Türköne’nin serbest bırakılmasını bu şekilde sağladı…
Ben, Bahçeli’nin bu ve benzeri tavırlarının psikolojik nedenlerinin olduğunu düşünüyorum:
Bahçeli en çok ne şekilde eleştiri alıyor muhalefetten ?
Partisini stepneye dönüştürdüğü, AKP’ye gözü kapalı biat ettiği şeklinde…
Bahçeli’nin bir telefonla halledebileceği işleri, kamuoyu açıklamaları ile çözümleme yolunu tutmasını ben buna bağlıyorum…
00
Peki bu böyle sürer gider mi ?
Kamuoyu yoklamaları sürmeyeceğini işaret ediyor. AKP’nin iktidarını sürdürebilmesi için MHP’nin dışında da ortaklara ihtiyacı var artık. Tabii Erdoğan’ın da…
Geçenlerde ilkten Bahçeli’nin, peşinden de Erdoğan’ın İyi Parti lideri Akşener’i Cumhur İttifakı’na davet etmelerinin nedeni bu! Anlaşıldığı kadarıyla Cumhur İttifakı’nın HDP ile seçimlerde ortaklık kurması olasılığı çok düşük.
HDP’ye yönelik son operasyonları “gözdağı vererek yola getirme” şeklinde niteleyen de olmadı değil, gerçi.
Ama bence, bu saatten sonra, bir AKP-MHP-HDP koalisyonunu gündeme getirmek zor olacaktır.
Şimdiden görünen, gelecek seçim sonunda çoklu kolalisyonların kurulması olasılığının güçlü olmasıdır: Kilit parti konumunda iki parti var:
İyi Parti ile HDP.
Akşener Cumhura katılırsa, tuhaf yönetim sürer. Katılmazsa, bu kez HDP kilit parti konumuna kayar.
Yani…
Türkiye’nin geleceğini Türk ve/veya Kürt milliyetçileri belirleyecek…
ETİKETLER : Yazdır