ÖLEN ÖLÜR KAVŞAĞINA DOĞRU…
24 Eylül 2020 15:28:28
Korona’nın aşısı ve ilacı yok. Bağışıklık sisteminiz güçlü ise, yırtıyorsunuz; değilse tan-tuna gidiyorsunuz. Bazı hastalıklar gibi onunla uzun süre birlikte yaşama şansınız yok.
Hastalığa yakalandıysanız, bağışıklık sistemi öne çıkıyor; yakalanmadıysanız, yakalanma olasılığını minimuma indirgemek öne çıkıyor.
Güçlü bağışıklık sistemi ile beslenme ve yaşam tarzı arasında bir iç-bağ var. Bazen gazetelerde tanınmış kişilerin Korona’ya yakalandığı şeklinde haberler çıkıyor. Bunların içlerinde 65+’lar da var. Ama bir bakıyorsunuz, sanki tatile çıkmışlar gibi bir hafta içinde çok sağlıklı dönüyorlar…
İyi yaşam koşullarının bir armağanı bu ! Kötü yaşam koşulları aynı şansı vermiyor insanlara genelde…
Sosyal adeletsizlik, Korona’sa da izdüşümünü buluyor.
Hastalığa yakalanmamak için maske takmak, temizlik ve uzaklık öneriliyor.
Gelgelim, virüs geçirmeyen maske yok ! Her maske belirli dozda virüs geçiriyor. Bu teorinin gerekçesi şöyle: Hava geçen bir maskeden virüs de geçer…
Burada bir soru çıkıyor ortaya:
Hangi maskelerin virüs geçirmezlik oranı düşük, hangilerinin yüksek ? Yüzdeleri ne ?
Bilinmiyor. En azından biz sıradan vatandaşların bundan haberimiz yok. Eczaneden bir kutu maske alıp kullanıyoruz…
İktidar, maske işini beceremedi. Bedava dağıtıcağım dedi, dağıtamadı. Ahaliyi serbest piyasa ekonomisinin müşfik (!) kollarına postaladı. Onlar da gereğini yerine getirdiler ve getiriyorlar:
Piyasa maske dolu! Renk renk şıkıdımından taleden yapılan dandiklerine kadar çeşit çeşit…
Modaya bile girdi. Pırlanta işlemeli altından olanı bile var !..
Adam Smith’nin çömezleri harikalar yaratıyor…
Dev bir sektör oluştu. En çok sömürülenler de, her zamanki gibi, nüfusun çoğunluğunu oluşturan emekçiler…
İktidar, maske işini beceremedi, denetimini de beceremiyor. Piyasa, on paralık koruma özelliği olmayan maskeler ve sahte dezenfektanlarla dolu!..
Neyse ki bir biliminsanımız bu konuda yüreğimize su serpen bir teori geliştirdi. Diyorlar ki:
“Maskeler aslında bir tür aşı görevi görüyor. Maskeden sızan düşük dozlu virüsler vücutta antikor üretimine yolaçıyor, bu da hastalığın hafif atlatılmasına neden oluyor…”
İyi de, “düşük doz”, yüzde kaç geçirgenliğe denk düşüyor? Burası belli değil !
Maskeler, keçi sütü oranı değişen keçi peynirine döndü!
Özeti: İpin ucu kaçtı !.
00
Sağlık Bakanı Okur’un TV’lerde yaptığı Korona açıklamalarını izlemeye tahammül edemiyorum artık.
Yorgun, bezgin, yenilgi psikozunu yansıtan bir görünüm veriyor .
Ayrıca, rakamlar kötüye giderken umut veren, pozitif bir tablo çizmeye çalışması insana hüzün veriyor…
Şöyle bir sonuca doğru gidiyoruz sanıyorum:
Herkes hastalanacak. Ölenler ölecek kalanlarla yola devam edilecek…
Umarım bu kez AKP’siz olur.
İşi kıvıramadılar!..
ETİKETLER : Yazdır