İNCE’NİN DERDİ…
13 Agustos 2020 15:57:41
Muharrem İnce, eteğindeki taşları döktü:
Yeniden Cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor…
Bu zaten belliydi. İnce’nin derdi en tepeye çıkmak…
Buradan kalkarak şunu söyleyebiliriz:
İnce’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi (CHS) ile bir sorunu yok. Parlamentarizm filan faso-fiso. Onun derdi, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmak.
Böyle iddialı kişiler, ister istemez, retçi olur. O da öyle yaptı, iktidarı ve muhalefeti karşısına aldı…
İnce, hareket başlatacağını söyledi. Hareketin adı da, 1000 Günde Memleket Hareketi.
Niçin 1000 gün ?
1000’i 365’e bölün stratejik hedef netleşiyor:
1000 gün 2,7 yıl yapıyor. İnce, 2023 seçimine kadar Türkiye’yi harmanlayacak, sonunda kendi partisini kurup Cumhurbaşkanı adayı olacak.
Tabii gerekli desteği görür, gerekli imza sayısına ulaşırsa…
İnce, “Hareket”ini 4 Eylül’de Sıvas’tan başlatacağını açıkladı. Kendi kendime sordum:
Niçin Samsun değil ? Orası daha uygun olmaz mıydı ! Sonuçta yeni bir “kurtarıcı geliyor!..
O kadarına cesaret edememiş anlaşılan. Memleketi kurtarmaya, Kuvayı Milliye’nin Anadolu’daki ilk kongresi olan 4 Eylül 1919’daki Sıvas Kongresinin 101.yılında başlayacak.
Bütün bunlar, İnce’nin bilinen aşırı şişik egosuna cuk oturan şeyler…
Ben yadırgamadım.
İnce’nin bu çıkışı, özellikle Kılıçdaroğlu ile parti yönetimine yönelttiği eleştirileri CHP’de nasıl karşılanacak ?
Normalde İnce’nin CHP’den ihraç edilmesi gerekir.
Ama, sanıyorum, Kılıçdaroğlu ani karar vermeyecek, tabanın ve kamuoyunun sesini dinleyecektir. Ayrıca, İnce’nin 4 Eylül’de Sıvas’ta yapacağı konuşmayı bekleyecektir.
İnce’nin hareketi’i zaman içinde, tabandan gelen baskılara göre, doğrudan CHP’yi karşısına alan bir harekete de dönüşebilir, cumhur İttifakı’nı karşısına alan bir harekete de…İkincisi olursa, bundan sonuçta CHP ve Millet İttifakı yararlanır.
Kılıçdaroğlu beklemeli bence…
00
Dikkat ettim, İnce’nin basın toplantısını dibine kadar TRT bile verdi, havuz medyası zaten hazırlıklıydı…
İnce’nin 4 Eylül ve sonrası takınacağı tavır, havuz medyasının “hareket”e bundan sonraki yaklaşımını da belirleyecektir. İnce Millet İttifakı’nı eleştirmeye ağırlık veren bir pozisyona kayarsa, havuzcular onu başüstünde tutacaklardır. Aksi olursa, unutacaklardır.
Dürüst/muhalif basın ne yapar, bilemiyorum. Ama İnce’nin tavrı, Millet İttifakı’nı provoke eden bir boyutlanmaya uğrarsa, İnce’nin medya aracılığı ile halkla buluşma şansı eni-konu zayıflayacaktır.
Şunun herkes bilincinde şu sıralar:
Cumhur İttifa’ı sallanıyor…Toplam oyları yüzde 40’larda oynuyor. Bugün seçim olsa gidecekler…Tek umutları, Millet İttifakı’nı bozmak ! Bahçeli’nin Akşener’i MHP’ye çağırması, çaresizliğin dışavurumundan başka bir şey değil.
İnce, durup dururken devreye girerek, Cumhurcuların çaresizliğine bir umut ışığı da yakmış oldu.
Ben İnce’nin “hareket”inin ciddi bir harekete dönüşeceğine inanmıyorum.
Çünkü ne hareketin önderi, “kurtarıcı” profiline cuk oturuyor, ne de muhalefetin yükseldiği koşullarda böyle bir harekete yer var…
İnce,doğası gereği, gündemde kalmak istiyor. İktidarın ekmeğine yağ süren bir pozisyona kayarsa kalır; ama bu kez de Sivas ruhuna ihanet etmiş olur.
00
Zamanında kenara çekilmesini bilmeyenler, kenara itildiklerini düşünürler. İnce şu sıralar bu psikoz içinde.
Yakında O da, Türk siyasetinin kendisine ihtiyacının olmadığını görecektir.
Umarım bu kez ders alır.
ETİKETLER : Yazdır