EREĞLİ’NİN LOBİ SORUNU…
17 Temmuz 2020 14:07:57
Dünkü yazımda, dilimin döndüğü kadar, Ereğli’nin fakülte sorununu irdelemeye çalıştım. Özetle, fakülte sorununun çerçevesi çok geniş bir başka sorunun parçası olduğunu söyledim. Fakülte sorununun çözümü için, sorunun daha geniş çapta ele alınması gerektiğinin altını çizdim. Bu arada lobi/lobicilik kavramları üzerinde de kısaca durdum.
Bugün bu kavramı/kavramları daha geniş olarak ele alacağım. Bunun nedeni, Fakülte sorunu gibi tüm kenti ilgilendiren sorunların çözümünde lobiciliğin öneminin büyük olması.
Konuya girmeden önce şunun da altını çizmek istiyorum:
Lobicilik, umumi bir sorunun çözülmesi amacıyla bir kentin tüm temsilcilerinin bir araya gelip potansiyel bir baskı gücü oluşturmasından çok farklı bir faaliyettir.
Ancak, Ereğli’de bunun çok iyi anlaşılamadığını düşünüyorum:
Kimileri bu ikisini birbirine karıştırıyor. Örneğin bir kentte kurulan Temsilciler Meclisi formatındaki bir geçici örgütlenme, lobi faaliyeti değildir. Potansiyel bir baskı gücü oluşturmaktır bu. Toplanıp Başkente gidilir, kentin falan sorununu çözümü için ilgililere “ariza”da bulunulur, eylem hakkında yerel halk bilinçlendirilip destek istenir.
Olay, sokak gösterilerine dönüşürse potansiyel baskı gücü, etkinleşir.
Lobicilik böyle bir şey değildir.
Baştan alalım:
Lobiciliğin en bilinen tanımı şöyledir:
Tek tek kişilerin veya belirli çıkar gruplarının siyasal karar alma süreçlerini etkilemek amacıyla başvurdukları çeşitli girişimler…
Kavram, anlaşıldığı gibi, siyasal bir kavramdır. Daha çok, siyasal süreçleri etkilemek için başvurulan bir yöntemdir.
Daha dar çapta, örneğin bir kentin önemli bir sorununun çözülmesi için de lobi faaliyetinde bulunulabilir.
Lobilerin yapısı, kentin herhangi bir sorununun özümü için kurulan Platformların, Temsilciler Kurullarının yapısından farklıdır. Lobi, tek kişiden de oluşabilir, bir gruptan da. Lobi içinde profesyonel lobiciler de bulunabilir. Lobicilik yapan kişiler, güçlü bir sendikanın, ticari veya tarımsal kuruluşun elemanları da olabilir; tüm kenti ilgilendiren bir sorun söz konusu ise, karar vericiler nezdinde karşılığı olan politikacılar, aydınlar, sanatçılar da olabilir. Burada önemli olan sadece temsil değil, etkileme gücüdür. Manipülatif beceridir.
00
Ereğli’ye dönelim…
Fakülte sorununun çözümü için girişilecek lobi faaliyetinin içinde, örneğin Eğitim emekçisi Sendikalarının temsilcileri, politikacılar, sanatçılar, aydınlar da olabilir.
Kaymakam ile belediye başkanını, TSO Başkanını, iktidar partisinin ilçe başkanını filan bir araya getiren “heyet”, lobi değildir. Zaten lobiciliğin içinde devlet memurlarını yeralması sözkonusu değildir. Çünkü, tekrar ediyorum, lobicilik siyasi bir faaliyettir ve karar mercilerini (son analizde siyasal iktidarı) manipüle etmeyi amaçlar.
Ereğli’nin fakülte/fakülteler sorunun çözümü için güçlü bir lobi faaliyetine ihtiyaç var.
Güçlü bir lobicilik, devleti yönetenler ile onların bürokratlarının Ereğli’nin fakülte sorununa bakış açılarını değiştirebilir.
Değiştirebilir diyorum, çünkü, anlaşıldığı kadarıyla karar vericiler, Ereğli’ye birkaç fakülte verilmesi konusunda tereddüt içindeler…
Özetleyecek olursam…
Lobicilik, analitik zekaya, ikna gücüne, vizyona, kişisel güçlü ilişkilere sahip olmak; bu donanımla karar vericileri etkilemek//manipüle etmek demektir.
Sorunun çözümü için şuna buna yalakalık yapmak, lobicilik değildir, bobiciliktir!..
ETİKETLER : Yazdır