FAKÜLTE SORUNU
16 Temmuz 2020 14:48:50
Kdz.Ereğli’nin yeni fakülteler edinme sorunu yılan hikayesine dönmek üzere…
Bunun nedeni, soruna çok yüzeysel yaklaşılması; sorunun daha çok “campüs” sorunu olarak anlaşılması…
Aslında sorun, gerçekte, “campüs” (yerleşke) sorunu değil. Ereğli ilçesine birkaç fakülte verilip verilmemesi sorunu!Nitekim, bu konuda BEÜ ve YÖK’ün bir ilke kararı bulunmuyor. Yani iş resmiyete dökülmüş değil. Bu nedenle, eski hastane arazisine bir yerleşke yapılsa, sorun yine de çözülmüş olmayacak.
Şöyle de söyleyebiliriz:
Sorun, “Sen binaları yap, o zaman fakülte veririz” noktasında düğümlenmiş değil; Ereğli’ye fakülte verilip verilmemesi konusunda düğümleniyor sorun ! politik bir düğüm bu ve politik platformda çözülmesi gerekiyor…
AKP Ereğli ilçe başkanı Fatih Çakır’ın bu noktada ısrar etmesi doğru. Şu var ki, sorun O’nu çok aşıyor. Sorun daha çok, etkin bir lobi faaliyetinin örgütlenmesinde odaklaşıyor.
Sorun çözülecekse, milletvekillerinin, özellikle AKP milletvekillerinin çabasını da gerektiriyor.
Şu an ortada bu doğrultuda açık bir çaba gözükmüyor.
Niçin?
Ereğli, il olma aşamasına gelmiş bir kent. Ereğli İl olursa, Zonguldak ilindeki siyasal dengelerin ve milletvekilliği tablosu değişir.
Ereğli il olmak istiyor, ama Zonguldak istekli değil. Zonguldak lobisinin, Ereğli’nin il olmaması doğrultusunda faaliyette bulunmaları yeni bir şey değil.
Birkaç fakülteye kavuşacak bir Ereğli’nin il olma yolunda daha avantajlı hale gelmesi söz konusu olacak çünkü.
Bu, sorunun siyasal ya da belirleyici yanı.
Sorunun bir de ekonomik yanı var:
TSO Başkanı rahmetli Yaşar Tetiker, Ereğli’ye birkaç fakültesi isteğini şu açık ve mert cümlede özetliyordu:
Para gelir…
Buradan bakıldığında, örneğin Zonguldak TSO’nun, Ereğli’ye fakülte verilmesi sorununa sıcak yaklaşmamasını (kabül etmesek bile) anlayabiliriz.
Sorunun bir de eğitsel-kültürel yanı var:
Yüksek öğrenim gençliğinin bulundukları il veya ilçeye sosyo-kültürel bakımdan çok şey kattıkları bilinen bir şeydir. Özellikle mimarlık ve Güzel Sanatlar Fakülteleri Ereğli’nin kültürel profilini yükseltir.
Tüm bütün bunlar bir araya geldiğinde, sorunun sadece bina sorunu olmadığı, bina sorununun, daha derin sorunların su yüzündeki kesimi olduğu gerçeği ortaya çıkıyor.
Ereğli’de lobicilik faaliyetinin zayıf olması, sorunun derinliğine ele alınmasını da engelliyor.
Lobi/lobicilik, özünde bir siyasi faaliyettir. Amaç, karar merciindekileri ya da iktidar koltuklarında oturanları belirli amaçlar doğrultusunda manipüle etmeye çalışmaktır.
Ereğli lobisi bu konuda etkisiz kalıyor. Hatta, lobi kavramının içeriğinde bile henüz uzlaşılamadığı anlaşılıyor.
Ereğli lobisi,, ktidarda karşılığı bulunan etkin kişilerden oluşmalıdır. Amacı da, anlattık, Ereğli’ye fakülte/fakülteler verme konusunda siyasal iktidarı etkilemeye/yönlendirmeye çalışma olmalıdır. Lobicilik de budur zaten.
Yani…
Ereğli’nin fakülte sorunu, ne BEÜ rektörünün iki dudağı arasındadır ve hatta ne de YÖK’ün…Sorunu iktidar çözer ancak.
Özellikle AKP Zonguldak milletvekillerinin bu konuda istekli olması önemlidir.
Özet olarak şunu söyleyeceğim:
Ereğli’nin fakülte sorunu, kentin etkili çevrelerinin el-ele vermesiyle çözülemlenecek bir sorundur. Kendi partisinin bile dışladığı bir ilçe başkanı ile TSO Başkanını çok aşıyor bu sorun.
Bunların bu konuda ileri-geri konuşmaları sorununun çözümüne zarar veriyor ayrıca.
Ereğli, milletvekillerini de içine alan etkin bir lobi faaliyeti yaratamazsa,
sorunun çözümü bir başka bahara kalmaya mahkumdur.
İşin içinde derinlikli siyasal ve ekonomik hesaplar var. Bunu anlayalım artık!..
ETİKETLER : Yazdır