ARAPSAÇI!
05 Subat 2020 11:34:27
Başlarda Suriye’de şöyle bir tablo vardı:
ABD,Esad’a karşı Suriye’deki köktendinci muhalif grupları örgütlemiş ve ülkeyi bir iç-savaşa sürüklemişti. Amacı ülkeyi bölmekti. Suriye’nin kuzeyinde ya da Türkiye sınırında bir uydu Kürt devleti kurmak istiyordu. İkinci İsrail!
Şu var ki Esad dişli çıktı. Şeriatçı grupları püskürttü.
ABD bu kez bizzat sahaya inme kararı aldı. Bize de el etti, bizimkiler çağrıya uydu! Niçin ?Esad muhalifi ihvanları (Müslüman Kardeşleri’i iktidara taşımak için!..
Oysa Esad’ın bizimle hiçbir sorunu yoktu. Zaten iki ülke, iç savaştan önce karşılıklı olarak vizeleri kaldırmıştı. Ticari ilişkileriniz de iyiydi. Suriye sınırımızda herhangi bir güvenlik sorunu da yoktu. Sorun, Irak’ın Kürt bölgesindeydi, onun arkasında da ABD vardı !
Baktık…
ABD sahada kendi askerinden çok PKK’yı kullanıyor!
Biz’se, otuz yıldır PKK ile mücadele ediyoruz!
Diğer yandan, ABD ile el ele verip devirmeye çalıştığımız Esad rejimi de PKK’ya karşı!
İronik bir durum vardı:
PKK’nın hamisi ABD ile el ele, PKK’ya karşı olan Esat rejimiyle mücadele ediyorduk !
Düşmanımın düşmanı dostumdur zagonu tersyüz olmuştu !
Herşeyin arapsaçına dönme süreci böyle başladı!
Pat, Rusya ile İran devreye girdi. Bu ikisi, Esad’a sıcak yaklaşıyorlardı. Nedeni, ABD’nin Suriye’yi de bölerek Ortadoğu coğrafyasında yeni avantajlar elde etmesine karşı olmalarıydı.
ABD, bizim mücadele ettiğimiz PKK’nın arkasında bu kez daha somut şekilde durmaya başlayınca, makas değiştirdik, Rusya’ya kollarımızı açtık. Bu yeni süreçte Rusya’dan füze aldık ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunmaya başladık!
Bu süreçte Suriye’ye asker sokmuş, Afrin’i ele geçirmiş ve İdlip’te de Rusya ile birlikte kontrolü sağlamıştık. Ayrıca Suriye’nin kuzeyindeki sınır bölgesinde bir de güvenlik kuşağı kurmuştuk.
Rusya bizi destekler gibi yapıyordu. ABD “tavşana kaç tazıya tut”u oynuyordu.
ABD buna sesini çıkartmadı, PKK’yı yanına alıp içerdeki petrol kuyularının bulunduğu bölgeye çekildi.
Kuru topraklar bize kaldı! Oranın imarı için kimse elini cebine atmadı. Oysa oraya Türkiye’deki Suriye’lileri yerleştirmeyi düşünüyorduk…
Bu arada ABD, parasını ödediğimiz halde, F-35 savaş uçaklarını vermedi. Aramız iyice bozuldu.
Kuzey Suriye’de insiyatif Rusya ile bize geçmiş gibiydi. Şu var ki, Rusya hem Esad rejimini destekliyordu, öte yandan da PKK’yı idare ediyordu!
Sonuç?
Karanlık-hain saldırı ve 8 şahit!
Esad’ı ve Putin’i şuçladık. Haklıydık.
ABD’den sonra Rusya ile de ilişkilerimiz hızla limonileşti.
Rusya’nın sorunlu olduğu Ukrayna’ya parasal yardım yapmamız ve son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ukrayna’yı ziyareti ve orada yaptığı konuşmada Rusya’nın Kırım’ı ilhak’na karşı olduğumuzu söylemesi iplerin iyice gerilmesine neden oldu.
Şu anki tablo şöyle bir şey:
ABD ve İsrail ile aramız bozuk. ABD’nin son Filistin odaklı “Barış Planı”, aramızın iyice bozulmasına yolaçtı.
Rusya ile köprüler ha atıldı ha atılacak…
Esad’la köprüleri tamamen attık. İran, Esad’ın yanında saf tuttu…
Yalnız kaldık!
Sınırımıza İdlib’ten 1 milyona yakın Suriye’li akıyor…
İçerdeki 4 milyon Suriyelinin ne olacağı sorusu boşlukta…
Kuzey Afrika’daki Libya sorunu buzdolabında!..
Diyoruz ki, ABD’nin katakullisine gelip Esad’la arayı bozacağımıza onunla Suriye’nin toprak bütünlüğü temelinde anlaşıp PKK’ya karşı birlikte mücadele etsek daha akılcı bir politika olmaz mıydı bu?
İş işten geçti. Suriye sorunsalı daha da içinden çıkılmaz hale geldi.
Bu aşamada herşeyi AKP’ye yükleyip kenara çekilmek olmaz.
Durmadan şehitler geliyor. Bir Suriye-Türkiye savaşı kapı dibinde!
Bu gibi koşullarda tek politika olur:
Güzelim ülkemizin esenliği için el-ele vermek!
Milli bir duruş!
Nasıl olacak o ?
Türkiye halkını bir bütün olarak temsil eden TBMM’nin devreye girmesi gerekiyor. Tüm Türkiye’yi bağlayacak bir karar/kararlar alınacaksa, TBMM’nin devredışı tutarak olmaz bu !
Milli Duruş, Millet Meclisinde en yılın ifadesini bulur.
ETİKETLER : Yazdır