DURUM CİDDİ!
05 Aralik 2019 17:05:51
Gazete yazarı günceli yazar.Arada bir yazıyorsa nal toplar! Ben düzensiz aralıklarla yazıyorum,bu yüzden sık sık nal toplamamı mazur görün…
00
Bügünkü”nalı”ımız,OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem’in Ereğli’de yaptığı toplantı…
Konuya,bilindiği için,toplantıya katılanları filan anlatarak girmeyeceğim;toplantıya katılmayanlardan,özellikle de çağrılı olmadığı için toplantıya katılamayan Kdz.Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’tan sözedeceğim ilkten..
Posbıyık’ın toplantıya davet edilmemesi yanlıştı;ama ben şaşırmadım.Benim asıl şaşırdığım,OYAK gibi bir sanayi devini yönetenlerin aşırı duygusallığıydı.
Tamam,azıcık argo bir ifadeyle,kökü 2011 yılına uzanan bir “geçmişi” var bunun.Anlaşıldığı kadarıyla OYAK/Erdemir yönetimi o olayları esami defterinin uygun bir sayfasına yazmış.Yanına bir de kırmızı çarpı işareti koymuş!
Gerçi Posbıyık,yerel seçim öncesi özeleştiri yaptı,başta Erdemir ve Türk Metal sendikası olmak üzere herkesten özür diledi.Beyaz bir sayfa açtığını filan söyledi…
Ama,şu son Platform Olayı ile OYAK/Erdemir yönetenlerine yönelik suçlamalar,o agresif dil ayrıca,anlaşılan beyaz sayfaya düşen bir gölge olarak algılandı ki,esami defteri açıldı;Posbıyık’a kırmızı kart gösterildi!
Siyasette de,iş dünyasında da,duygusallığa yer yoktur.Kimi zaman esnek/pragmatik davranmak,siyasetçiliğin de özel sektörcülüğün de genetik kodlarında yazılıdır zaten.
Posbıyık,halkın seçilmiş başkanı olarak toplantıya çağrılsaydı,OYAK Genel Müdürü Erdem bir şey kaybetmezdi,kazanırdı.Neden böyle duygusal davrandılar anlayamadım.
Bunun karşılığı olacaktır elbette.Nitekim bunun ilk belirtileri,Posbıyık ‘ın Belediye Meclisi toplantısında yaptığı konuşma ve Meclise sunduğu “rapor”la kendisini gösterdi.Erdemir sahasında 2011’i hatırlatan emlak taharrisine girişilmesi bir yana…
Bütün bunlara ne gerek vardı?!
Okurlara karşı hep dürüst/gerçekçi olmuşumdur.Gene öyle yapacağım:
Ereğli Belediye Başkanı Posbıyık’ın Erdemir/OYAK yönetimlerine kılıç çekmesinin nedeni,Havakirliliği,HES filan değil.Bunlar,şu son Termik Santraller olayı gibi,yalınkat tartışma ve suçlamalarla altından kalkılacak şeyler değil çünkü.
Ereğli’de 50 küsur yıllık bir geçmişi var bu sorunun,böyle ne gibi pratik sonuçlara ulaşılabildi peki!..
Şöyle söyleyeyim:
Bacalı sanayi-insan münasebetleri genelde örtüşse de,örtüşmediği birçok hususu beraberinde taşır.
Örneğin enerjiye,çeliğe,vb.ihtiyacımız var,ama onu üretirken,çevrekirliliği doğuyor,organik yaşamın bir parçası olan insan da bundan zarar görüyor…Bacalara filtre de taksan durum pek değişmiyor,olsa olsa hafifliyor…
Seçin beğenin! Bu ikilemle yaşamaya alışmalıyız artık…
Posbıyık’ın Erdemir’e yeniden kılıç çekmesinin temelinde bunlar yatmıyor.Sorun para! Kesilen Elektrik ve Havagazı Vergisi!
Mali portresi yıllık 5,5 milyon lira olarak hesaplanan bu para,belediyenin tüm yatırımlarını finanse ediyordu.
Bu para artık yok!
Belediye mali krize girdi bu yüzden.
Posbıyık kent adına bu parayı istiyor,Erdemir anayasa mahkemesi kararını işaret ederek vermiyor.
Hukuki süreç devam ediyor mu etmiyor mu bilmiyorum.Ama sürece nokta konulduysa,geriye dönüşü yok.
Dahası,belediyeye ödenen verginin geri ödemesi bile sözkonusu imiş.Bunu da Platform sözcüsü İrfan Erdem’in toplantıdaki konuşmasından öğrendim.
Kent tarafı şöyle yaklaşıyor konuya:
"Erdemir,vergiden kurtulmak için anayasa mahkemesine başvurmayabilirdi,niçin başvurdu? Bu,kente yapılan bir kötülüktür!"
Neoliberal mantık ise şöyle yaklaşıyor konuya:
“Ana amaç kardır! Karı arttırmak,paydaşlara daha çok kar payı dağıtmak benim görevimdir.Ben,zararı devlet tarafından sübvanse edilen kamu kuruluşu değilim.Özel sektörüm.Yasal karşılığı boşlukta olan bir vergiyi niçin vereyim?..”
Benim kafama ise,antiparantez,Erdemir’in durup durup seçim öncesi anayasa mahkemesine yaptığı bireysel başvurunun zamanlaması takılıyor ki,buna bir başka yazıda dönmek istiyorum…
Şimdi n’olacak peki?
Bizim buralar için ciddi bir durum var:
Çünkü biliyoruz ki,darboğaza düşen bir belediyeden ciddi yatırımlar bekleyemeyiz.Sosyali filan bir yana,rutin belediye hizmetlerinde tarife artışları olması bile sözkonusu hale gelir.
Nitekim geliyor da! Bu,kaçınılmaz! Yani belediyenin içine düştüğü finansal darboğaz,sonuçta halkın yaşamına negatif dokunuşlar olarak yansıyacaktır.
Bu sorun nasıl çözülür peki,bilmiyorum.Ama,deneyimlerim şunu söylüyor bana:
Duygusal/agresif politikalar sorunu çözmek bir yana daha da grift hale getirir! Kavga değil,diyalog zamanıdır! Bu konuda hala işlevsel bir kimliği olan Platformun,dayatmacı değil,uzlaşmacı bir politika izlenmesinde rolü olabilir.Olmalıdır da!..
ETİKETLER : Yazdır
anayasa mahkemesi yargılamanın son mercisidir,ancak ahim,de belediye lehine karar çıkarsa bozulur..yada beştepedeki verin diyecek! bunun dışında o parayı almak zor..
finans, istihdam,güç adamlarda..eregliye ´´can´´ verdiklerini de iyi biliyorlar.. yani, oyak´ı reabilite etmeniz zor... yeni fabrikasını manisaya kuruyor,soruyorum akp zonguldak vekilleri ne iş görüyor? muhalefeti ipleyen yok,başkanlık sisteminde m.vekilininde artık bir hükmü yok..esnaf,tüccar,sanayici kendi bacagından asılıp,günü kurtarma derdin de,sendika dersen sap sarı..Ereglinin ekabir halkı sahilde cafelerde,yoksulu tanrıya şükreder,bu döngü degişmez,oyak´ın gönlünden kopan ... DEVAMI
- s.
- 1