KÜLTÜR BOLUĞUNDA DÜŞÜNCE OLMAZ
09 Kasim 2017 09:24:24
Genel kültürün ansiklopedik bilgilerden oluştuğu zannedilir. ÇOK CİDDİ BİR YANILGIDIR BU. Ansiklopedi okuyarak internet ortamında da osun genel kültür elde dilemez. Tam tersine genel kültür bilgilerin ezberlenmesine değil, yorumlanabilmesine ve hayatın bütünüyle ilgili terkip manalandırabilmesinine dayanır. Çıkarma, hayat algılayabilme kültürünü edin gerisi geliiriyatro ustası ilgili gençlere şöyle diyor. “Tiyatro eğitimi çok önemli değil, o nasıl ola halledilir. Sen tarik oku, coğrafya, edebiyat oku. Ne demek istiyor? “Yorumlama, terkip yaparak, bilgilerden açıklama, “HAYATI ALGILAYABİLME, KÜLTÜRÜNÜ EDİN GERİSİ GELİR” DEMEK İSTİYOR.
Bizde eksik olan, bu. Çeşitli vesilelerle hayatın fazla bilgi gerektirmeyen alanlarında “düşünce kültürfiziği” yaptırmak istercesine gezinmeyi tercih edişimizin, mesela futboldan bahis açışımın sebebi budur. Kişinin bu konudaki bilgileri yetersizse, o konudaki düşünce yanlışlarını izah edebilmesi de zordur. Birikiminin hem yükselmesini yapıp, hem nasıl kullanılacağını göstermek; aylık, yıllık eğitimleri gerektirir. Bildikleri yahut bilgisini kolay edinebilecekleri örnekleri ve hayatın günlük akışı içinde davranış değerlendirmeleriyle düşünce yardımları yapmak, çok daha tahammül edilebilir edilebilir bir metoddur ve ciddi bahislere dolaylı eğitim imkânları kazandırması bakımından da oldukça verimlidir. Düşüncenin özü, kökü temeli insanın içinde bir uygunluk hissinin, sevgisinin, estetiğin yerleşebilmesidir. , bazı şeyler öğretilmeden bilinir. Her şey öğrenilmez, bazı şeyler öğretilmeden bilinir, ama ögretilmeden nasıl bilineceğinin bunun ne demek olduğunun şuurunu vermek, kazandırmak aşılamak mümkündür. İşte bizim şuuruna erişmeksizin ta derinlerden hissettiğimiz en büyük ihtiyacımız bu, Okutuyoruz ezberletiyoruz olmuyor. Seyrettiriyoruz olmuyor. Bundan dolayı olmuyor. Gidiyor, en basit vesilelerle en sakil, en çirkin hatayı yapıyor. Ben sana her pozisyonun bilgisini veremem ki. Bazı bilgileri bazı icapları, içindeki uygunluk aklıyla, sezgisiyle, ferasetiyle sen göreceksin bileceksin… Ne var ki biz bunları söylemiyoruz, eğitim gündemine getirmiyoruz, düşünerek yaşama sanatının varlığını telkin etmiyoruz. Adam yetiştirmenin “sayı yap!” sırlarını ima ve telkin etmeyi, belki de fazla iyimserlik demeye yüzümüz olmuyor. diye, görevimizin kapsamını almıyoruz. Sonra da “sayı yapmadın, gösteri yaptın.” Diye yüzümüz olmuyor.
Bu soyut ifadelerimin özünde; çok somut, çok gerçek, çok hayati ve aktuel sıkıntılarımız ve meselelerimiz var ve bana bu satırları yazdırıyor. Amacım edebiyat yapmak değil. Belki mahcuphane bir sayı yapmak.
Yarın son bölümünü yazacağımı, bu yazımın size faydalı bilgiler içerdiğini umuyorum. Hepinize saygılarımı sunuyorum.
ETİKETLER : Yazdır