KOMÜNİST BELEDİYE
23 Ekim 2017 10:10:44
İlkten kısa bir giriş…
Eşim Zehra, doğal gıda tutkunu ve uzmanıdır. Bizim fakirhanenin mutfağına ambalajlı gıda ürünleri girmez. Sebze-meyveyi haftada üç gün köylü pazarından alır. Yumurtanın sadece köy çıkışlı olup olmadığını değil, aynı zamanda kümes mi, yoksa özgür gezen tavukların yumurtası mı olduğunu, hatta tavukların neyle beslendiklerini bile bilir.
Tam buğday unundan yapılmış ve odun ateşinde pişirilmiş köy ekmeği yeriz. Sabah kahvaltılarının olmazsa olmazı, Ereğli’nin ünlü kestane balıdır. Yerinde görür alır. Öteki kahvaltılıklar, peynir-zeytin şu-bu,yöresel pazarlardan sağlanır; civarda yoksa, sipariş edilir.
Sütümüz köyden gelir. Kahvaltılık tereyağını kendisi yapar veya yöresel pazarlardan alır.
Ambalajlı salça bile kullanmaz, iyi mi.
Etleri güvendiği bir kasaptan alır. İşlenmiş et ürünlerini eve sokmaz. Bakliyat keza, yörelerinden sağlanır…
Oltayla tutulmuş balık favorisidir. Kimse ona, köy tavuğu diye çiftlik tavuğu kakalayamaz, hemen anlar.
Çok iyi bir tüketicidir. Zorunlu olarak marketten aldığı bir ürünü beğenmezse gider değiştirir.
Giysiler için de sözkonusudur bu.Tüketici haklarının tümünü bilir.
İtiraf etmem gerekiyor ki, eşimin nerdeyse kırk yıla yaklaşan zaman dilimini kapsayan bu titizliğine ben bir türlü alışamadım. Tavrının çok doğru olduğunu bildiğim halde, zaman zaman takıldığım köylü pazarlarında canımın fena halde sıkılması bu yüzden ! “ O da incir bu da incir “, yahut “ o da kabak, bu da “ diye itiraz etmelerim bu yüzden !..
Kısa dedik ama, uzattık…
İki gün önce kahvaltı sofrasında petek bal da vardı. Biliyorum marketten almaz. Nereden diye sordum, Ovacık’tan dedi kısaca, Türkiye’nin ilk ve tek komünist belediyesinin ürünüymüş, internetten sipariş etmiş… “ Çorbada bizim de tuzumuz olsun “ dedi…
Öğrenmenin yaşı yoktur denilir. Ovacık’ı, onun komünist belediyesini araştırdım, ilginç bilgilere ulaştım…
Ovacık, Tunceli’nin 3 bin nüfuslu bir ilçesi. Geçen belediye seçimini %36’lık oy oranı ile Türkiye Komünist Partisi kazanmış. TKP, artık, kurulu düzene iyice entegre olmuş bir parti… Seçime filan katılmasına ses çıkartılmaması bunu gösteriyor.
Ama yine de, komünizmin eşitlik ve hakça paylaşım ilkesi burada da görülüyor.
Belediye Başkanı Mehmet Maçoğlu 3,5 yılda neler yapmış bakın.. Yılmaz Özdil’in cumartesi günkü Sözcü’deki yazısından alıntılıyorum:
Borçlu devraldığı belediyeyi kara geçirmiş.
Şöyle:
Kooperatif kurmuş, hazine arazisinde tarım yaptırıyor. Organik nohut, fasulye ve patates ile içinde 216 bin polen çeşidi barındıran Türkiye’nin en kaliteli çiçek balını üretiyor. (Bize gelen bu) Tüm bunları 81 şehre satıyor.
Yoksullara bedava dağıtıyor…
Ürünlerin ayıklama-paketleme işinde 50 aileye ekmek kapısı açmış.
Makam aracı yok. Kendi aracını kullanıyor, benzin bedelini cebinden ödüyor.
Toplu taşıma ücretsiz.
Engelliler, gerektiğinde, gideceği yere taksiyle götürülüyor, ücretini belediye ödüyor.
Su, sudan ucuz.
10 bin kitaba sahip iki kitaplık kurmuş. 24 saat açık.
Yoksul öğrencilere burs veriyor…
Harcamaların-gelirlerin hesabı şeffaf. Fil kadar pano yaptırıp duvara asmış…
o o o
Başta İzmir, Aydın ve Eskişehir olmak üzere örnek gösterilecek başka belediyeler de var.. Bunlar CHP’li.
Ahalinin çoğunun profesyonel beyin yıkayıcılar ve ajitatörler tarafından sola düşman edilmiş bir ülkede yaşıyoruz.
Ovacık belediyesi, sosyalist solun ne olduğunu ortaya koyan eşsiz bir örnek.
İzmir, Aydın, Eskişehir, vb. belediyeleri de Kemalist solun ne olduğunu ortaya koyan örnekler…
Bir de bunun tersi var: Sol gösterip sağ çakanlar !..
Bunun örneğini de Ereğli halkı, geçen dönemki CHP’li belediye ile gördü/yaşadı.
Umarım ders almışlardır.
ETİKETLER : Yazdır