ABD’NİN ILIMLI İSLAM PROJESİ YATTI… FETÖ ÇÖPE !..
29 Mayis 2017 11:06:44
FETÖ, Saidi Nursi’nin (Kürdinin) kurduğu Nur tarikatına bağlı bir cemaat… Nur tarikatına bağlı 8 cemaat var.
Nur Tarikatından sonra öteki etkin Tarikat, Nakşibendiler.. Onun da 9 cemaati var…
Türkiye genelinde ise 5 tarikat ve 30’u aşkın cemaat var.
Bunlara bakarak Türkiye’de çok fazla tarikat ve cemaat olduğu düşünülebilir.
Ama, yanlış bir yaklaşım olur bu. Çünkü İslam inancına (itikat) göre; şeriat, bireysel ve toplumsal yaşamı düzenleyen yasalardan oluşur. Şeriatın temel kaynakları, Kur’an ile Hz.Muhammet’in Allah bilgisine dayanan söz ve davranışları olan sünnettir.
Şeriat, bireylerin ve toplumun yaşamını dışsal hükümlerle (yasalarla) düzenler. Müminin ruhsal arınmasını, kendi içinde derinleşmesini ve bu yolla mutlak gerçeğe (Allah’a) ulaşmasını amaçlayan tasavvuf ise tarikatlar biçiminde kurumsallaşır. İslama göre, yeryüzünde ne kadar mümin varsa, o kadar tarikat olabilir. Çünkü ruhsal arınma bireysel bir eylemdir; tarikatlar aracı kurumlardır.
Buna bakarak bizdeki tarikat ve cemaat sayısının az olduğu bile söylenebilir.
FETÖ örneğinde de görüldüğü gibi, tasavvufun kurumsallaşmış şekli kabul edilen tarikatlar ile onlara bağlı cemaatlerin kimileri, zamanla, müminin kendi içinde derinleşmesinin, bu yolla mutlak gerçeğe ulaşmasının temel kurumu olmaktan çıkıp, doğrudan toplumsal/siyasal sorunlarla ilgilenen, hatta FETÖ örneğinde de görüldüğü, doğrudan siyaset yapan, bunun için yasadışı yollara başvurmaktan bile çekinmeyen bir dönüşüme uğramıştır.
Kendi içinde değil, devlet içinde derinleşen FETÖ’nün, bu açıdan, hala İslamcı bir cemaat olarak anılması yanlıştır. FETÖ’den, “terör örgütü” olarak söz edilmesi daha doğrudur.
Şu nokta çok önemli:
Peki, tarikatların İslam içindeki pozisyonu ya da kendi içine dönük pozisyonu, islamın bir bütün olarak siyaset-dışı bir öğreti olduğu anlamına gelir mi ?
Hayır ! Siyasetle ilgilenen tarikatlar, tarikat kavramının dışına düşmüş politik mihraklardır. Bunlar ve bunlara bağlı cemaatler, FETÖ örneğinde de görüldüğü gibi, tarikat olarak adlandırılamaz.
Ama bu, bir bütün olarak islamın, siyaset dışı bir öğreti olduğu anlamına da gelmez.
Unutmamak gerekir ki, Hz.Muhammet, 622’de hicret ettiği Medine’de bir kent devleti kurmuş; İslam dışındaki kabilelerle anlaşmalar imzalamış, İslam karşıtı güçlerle Bedir(624), Uhut (625), Hendek (627) ve Huneyn (630) savaşmıştı.
Sadece Medine’de kurulan kent-devlet bile, islamın siyasal bir işlevinin de olduğunu gösterir. Buradan bakıldığında; İslam-siyasal İslam ayrımı anlamsızdır.
o o o
İslamı ve öteki tek tanrılı dinleri laiklik kavramıyla siyaset dışına iten, 17 ve 18.yüzyıldaki demokratik devrimler olmuştur.
Türkiye ise, 20.yüzyılın başında, Cumhuriyet Devrimi ile bu yolu tuttu.
Ama, İslam, demokratik devrim yaşamamış Suudi Arabistan, Katar, Yemen vb. ülkelerde devlet biçimi olarak da siyasal kimliğini hala korurken, anayasaya göre laik bir ülke olan Türkiye’de etkin bir siyasal hareket olarak varlığını sürdürüyor.
o o o
Artık net şekilde ortaya çıktı ki, FETÖ, bir ABD projesi ! Tıpkı PKK gibi… ABD’nin FETÖ ile PKK’ya hala kol-kanat germesi de bunu gösteriyor.
Proje’nin özü şuydu:
PKK; Türkiye’yi bölecek; FETÖ, doğrudan ABD’ye bağlı bir “ılımlı” İslam devleti kuracaktı.
Bu proje, ABD’nin ünlü BOP’unun Türkiye versiyonuydu.
Ama, bitti !
ABD’nin ılımlı İslam projesi başarısızlıkla sonuçlandı. Irak, Suriye, Mısır, Libya örneklerinde görüldüğü gibi…
Türkiye’yi bölme projesi ise ayak sürüyor… PKK; “sunni tenefüsle” ayakta tutuluyor…
Türkiye’nin yüzünü giderek Cumhuriyeti kuran felsefeye dönmeye başlamasının nedeni, ABD’nin ılımlı İslam projesinin iflasıdır özünde. Projenin iflası, Türkiye’yi de bir geçiş sürecine soktu. Sürecin sıkıntılı olması, şaşırtıcı değildir. 1950’lerden bu yana dönem dönem değişik biçimlerde yaşandı bu… Bakalım ne kadar sürecek ?..
Başa dönersek…
ABD, FETÖ’yü ihtiyacı olduğu için değil, ötmesin diye koruyor artık !...
ETİKETLER : Yazdır