BİR BORSA OYUNCUSU: ABDULHAMİT
21 Eylül 2016 20:11:49
Abdulhamit yeniden siyaset sahnesinde !..
Yeniden diyorum
Çünkü, Abdulhamit, çok partili yaşama geçildiği 1946da da Demokrat Parti tarafından siyaset sahnesine çıkartılmıştı. DP, özellikle Sultanın mirası konusunda CHPyi sıkıştırmış, sancılı bir süreçten sonra Sultanın taşınmazları mirasçılarına ödenmişti. O günün parasıyla 1,5 milyar liraydı ödenen para.
Abdulhamitle ilgili klişeler herkesin ezberindedir.
Devleti 33 yıl hafiyelerle birlikte yönetti.
Çağdaş fikirlere, aydınlara düşmandı..Anti-demokrattı.
Askere ve özellikle donanmaya karşı alerjisi vardı.
Başta Kıbrıs olmak üzere Osmanlı topraklarının bir kısmı, yabancılara onun döneminde kaptırıldı
Bunlar doğru, ama sağlıklı bir Abdulhamit portresi çizilmesi için yeterli değil.
Makarayı 19.yüzyıla saralım
Abdulhamit tahtın doğal mirasçısı değildi. V.Muratın akıl sağlığının yerinde olmadığının anlaşılması üzerine, usta işi entrikalarla tahta oturmuştu.
Halife, çoklarının zannettiğinin aksine, özellikle şehzadeliği döneminde içine kapalı bir tip değildi. Tanzimat kültürü ya da ilk Batılılaşma kültürüyle yetişmiş alafranga birisiydi. Abdülazizin yanısıra Fransa ve İngiltereyi gezmişti. Çapkın, borsaya ilgi duyan birisiydi. İlk servetini şehzadeliği sırasında borsa spekülasyonlarıyla yapmıştı. Tahta oturduğu sırada 70 bin altın lira değerinde menkul ve gayrımenkule sahipti. Tahta oturduktan sonra da borsayla, tahvil alım-satımlarıyla ilgisini sürdürmüş, Osmanlı toprakları dışında mülkler edinmişti. Yabancı bankalarda faize yatırılmış büyük çapta parası vardı. Abdulhamit, sultan ve halife olmasının yanısıra bir borsa spekülatörü ve işadamıydı
Yani
Sultanımız/halifemiz, pek de islam kurallarına göre hareket eden/yaşayan birisi değildi
Peki öyle de bizimkiler niçin adını parlatıyor yeniden ?
Bunun nedeni şu:
Abdulhamit, 1908de, Jöntürk/İttihatçı asker ve sivil aydınlar tarafından bir darbeyle tahttan indirildi.
İktidarın tepkisi buna ! Darbeciliğe !..
Abdulhamitin adı, bu kez, darbe mağduru sultan olarak parlatılıyor.
Abdulhamiti devirenler, Tanzimat aydınlarının aksine, batıcı değil, batılılaşma taraftarı demokrat/milliyetçiydi.
AKPyi devirmeye çalışan FETÖ çetesi ise, tam tersi, hem batıcı/batı uşağı ve hem de dinci ve anti-demokrat !..
Burada şöyle bir biçimci bakış açısıyla karşılaşıyoruz:
Darbenin dincisi/laiki, milliyetçisi/karşı milliyetçisi olmaz ! Darbeci, darbecidir !..
Tamam, demokratik/parlamentarist bakış açısından yanlış değil bu.
Ama, ironi de burada işte:
Antidemokratik (despot) bir tarihsel kişilik olan Abdulhamitin, demokrasi adına adının parlatılması !..
Öte yandan, Abdulhamitlerin yıktığı Osmanlının bağrından milli/demokratik Türkiye Cumhuriyetini yaratan Atatürkün adının, demokrasi adına tarihten silinmesi çabaları
Kafam karıştı !..
Sahi, nereye gidiyoruz ?!..
ETİKETLER : Yazdır
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış