ELA BAHÇE
25 Nisan 2016 14:03:05
İzmir Alaçatıya gidenler bilir.
Alaçatı, tarihi ve doğal dokusu ile meşhurdur.
1566 yılında Osmanlıların Sakız Adasını işgal etmesine kadar olan süre içerisinde Cenevizlilerin himayesinde olan Alaçatı, asma bahçeleri sayesinde şarapçılıkta ön plana çıkmış.
Hatta bu sayede Anadolunun en önemli ticaret merkezlerinden biri olmuş.
Rum mimarisinin etkisinde kalan Alaçatıda evler yöreye özgü taşlardan ekseriyetle cumbalı ve iki katlı olarak inşa edilmiş.
İlk başlarda bağcılıkla geçimini sağlayan yöre halkı daha sonra zeytin, enginar, anason ve narenciyede yetiştirmeye başlamış.
Ama aslolan bağcılık bu yörede hiçbir zaman ölmemiş.
Aradan yaklaşık 5 asır geçmesine rağmen, Alaçatıda hala o tarihi dokunun kokusu var.
Bu yüzden Alaçatıya İzmirin Arka Bahçesi ismi verilmiş!..
Ve bu arka bahçelerde birbirinden leziz şarap ikramlarında bulunulur.
Geçtiğimiz haftasonu Büşra ile güzel bir kahvaltı yapmak için sözleştik ve arabamıza atladık ve Kdz. Ereğliden yola çıktık.
Hedefimiz aslında Akçakocaydı.
Sonradan keskin bir manevrayla Ereğli sınırları içerisine geri girdik.
Ereğlililer bilir:
Kdz. Ereğli sınırları içerisinde Balı (köyü) adında bir mahalle vardır.
Genelde Ereğlililer doğayla iç içe bir kahvaltı keyfi için buraya gelir.
Dışarıdan gelenler için burası biçilmiş kaftan, bizler içinse rutin bir durumdur.
Balıya doğru yola çıktık.
Aslında gideceğimiz adres belliydi.
Ama yoldaki tabelalarda ELA BAHÇE ismi de içten içe sanki bizi çağırıyordu.
Büşrayla birbirimize baktık.
Evet bu sefer ELA BAHÇEye gidelim
Rutinin dışına çıkmak aslında bir risktir.
Memnun kalmama korkusu insanın içini yer bitirir.
Ama denemekten de geri kalmayız.
Bizde öyle yaptık.
Ormanın içine ELA BAHÇEye doğru yol almaya başladık.
Ana yoldan 250 metre sonra bahçeye park etmiş araçları görünce geldiğimiz anladık.
Aracımızdan inip, gelin evinin girişine benzeyen bir kapıdan geçtik.
Bahçeye doğru yol aldık.
Bahçeye adım attığım anda, birden o leziz şarapları ile beni cezbeden Alaçatı geldi aklıma.
Rengarenk çiçekleri, mis gibi orman kokusu, o sıcak havada dahi masa ve sandalyelerin demirinden kollarınıza yansıyan o serinlik
Alaçatı, Balıya taşınmış gibiydi, sanki, bir tek şarap eksikti..
Kahvaltımızı sipariş ettik ve beklemeye başladık.
Ereğli küçük, bizi tanıdılar.
İşletme sahipleri Yüksel ve Necla Karadağ çifti yanımıza yanaştı ve sohbet etmeye başladık.
Zafer Yüksel Bey, Türk Metal Sendikası Kdz. Ereğli Şube Mali Sekreterliği görevinde bulunmuş, çok kibar ve nazik bir beyefendiydi.
Eşi Necla Hanımda girişkenliği, botanik merakı ve tatlı sohbeti ile ELA BAHÇEnin mimarıydı.
Faaliyetteki ilk senesi olan ELAnın o harika mozaiği aslında 15 senelik bir emeğin meyvesiymiş.
3 katlı bahçedeki her şey tek tek özenle yerleştirilmiş ve doğa ile barış içerisinde bir cennet yaratılmış.
Vadinin ELAya taşıdığı hafif esinti, sıcak havalarda bile içinizi serinletiyordu.
Farkındaysanız O mükemmel kuymak ve menemenden hiç bahsetmedim bile..
Oda sürpriz olsun.
Tüm samimiyetimle söylüyorum
ELA BAHÇE 5 yıldızı hak ediyor..
ETİKETLER : Yazdır
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Kadriye YILDIZ
9 yıl önce
Bence de hakediyor. Hemşehrimle gurur duyuyorum. Bitki çeşitliliği, , çiçeklerin uyumu, peyzaj güzelliği yanısıra dekorasyonun zarafetii birbirini tamamlıyor.
- s.
- 1