Kitabıyla-Kalemiyle
31 Mayis 2011 03:19:54
Yarın Köy Enstitülerinin kuruluşunun 71. Yılı kutlanıyor. Dünya Eğitim Literatürü’ne özgün Türk buluşu olarak geçen bu kurumlar, Hasan Âli Yücel- İsmail Hakkı Tonguç’un eseri olarak da anılıyor. 20 yıl sonra, bu yazıyı yazma nedenim, 20 yıllık dostum Nadir Gezer’in bu yıla denk düşen Atatürk’ün Ulusal Eğitim Anlayışı ve Köy Enstitüleri adlı yapıtını göndermesi oldu… Tanımaktan büyük onur duyduğum çok az insan arasında nadir bir kişiliktir. Mehmet Başaran Usta’nın deyimiyle Devrimci Atılım Yuvaları’ndan yetişmiş, kar beyaz düşlerle yaşayan insan sıcağı dost biridir. Üretkenliği, nezaketi, coşkusu her zaman kalemine de, yüzüne de yansıyan bir eğitimcidir. Bu kitabıyla da bizi, bir başka yaşam tanık-lığının yolculuğuna çıkarıyor… Yine Mehmet Başaran Usta’nın dediğince Köy Enstitüleri Özgürleşme Eylemi’nin yuvalarıydı. İş içinde eğitim veren, , Muhtar ve İmam’a teslim edilen köyde kalkınmayı, kalkındırmayı amaçla-mışlardı. Nadir Gezer dostum da, bu kurumun bir neferiydi. Hâlâ da o ruh ve heyecanla, o yılları anlatıyor… Öğretmen Amcam, Gölköylü idi. Yazları, başka enstitülere inşaat için giderdi. Bavulunda kitapları vardı. Mandolin çalardı. Musa Uysal’ın (Emmi) sınıf arkadaşıydı. Evde öğretmenimizdi, okul-da da öğretmenim oldu. Cumhuriyet kurulduktan sonra Atatürk’ün Ulusal Eğitim, Dil Devrimi, Eğitim-Öğretim Birliği, Halkevleri ve Halkodaları, Harf Devrimi, Millet Mektepleri atılımlarının sonucu ve süreği olarak 1940 Nisan’ında kuruldu, bu güzelim kurumlar. 14 yıl süren yaşam-larına, DP iktidarı son verdi. 57 yıl hiç gündemden düşmeyen ensti-tülerin, bugün bile açılmaları bir çalışma konusudur.Ne yazık ki, ne binalarını, ne kitaplıklarını, ne de eşyalarını koruyamadık. Müzesi bile tam oluşturulabilmiş değildir ayrıca. Her yıl, ölüm günlerinde kurucularını, sonsuzluğa göçenlerini halen yaşamakta olanlarıyla anıyor, kutluyoruz. Sayıları ve nesli tüken-mekte olan insanların anılarını, önerilerini, yakınmalarını dinliyoruz et-kinliklerde. Bir çok dostum da var ayrıca. Köy Enstitüleri Vakfı ve Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Vakfı’nın çalışmalarını sabırla yürüten bu iki kuruma da teşekkür borçlu olduğumuzu anımsatmak isterim. Kitap 7 bölümden oluşuyor. Alp yayınlarından (Bursa) çıkmış, Şubat 2011 baskısı. Toplumcu Gerçekçi bir bakışla konuyu irdeleyen Nadir Bey, son bölümde şöyle bir başlık atmış: Tonguç’a göre, “Öğ-retmen yaşama gücünü yetiştiği kurumdan alıyor” Kimi tanıdıysam, hepsi de pırıl pırıl bellekleri, yaşama sevinci, di-renç timsali hepsi de. Yokluk, yoksulluk, kıtlık dönemlerinde verdikleri savaşım, her türlü takdirin üzerindedir. Bugün gelinen noktada ise , ta-şımalı eğitimle (Muhtarlar da şehirli olduklarından) Köy İmamların eline bırakılmıştır. Hey gidi günler hey ! Günün kutlu olsun Sevgili Öğretmenlerim !
ETİKETLER : Yazdır